"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/550 E., 2023/1569 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/2002 E., 2022/1921 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; 23 yıllık evliliklerinden reşit üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evliliğin başından beri sürekli şiddet uyguladığını, küçük olayları büyütüp kavga konusu yapması nedeniyle aşırı geçimsiz yapıda olduğunu, kadını öldürmekle tehdit ettiğini, ihanet ve sadakatsizliklerinin bulunduğunu, işte olduğu bir sırada eve kadın getirip cinsel ilişkiye girdiğini, bu durumu çocuğun duyarak evde ses kaydı aldığını, tartışmalar sırasında sevmediğini söyleyerek sürekli evden kovduğunu, sorumluluklarını yerine getirmeyip maddî ve manevî katkıda bulunmadığını, kusurlu davranışların zaman içinde katlanılmaz hale geldiği gibi ihaneti ortaya çıktığında bıçakla saldırması nedeniyle aynı çatı altında yaşamalarının can güvenliğini tehlikeye atacağını belirterek pek kötü muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, lehine olacak şekilde 150.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesini ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının aile konutunda başka bir kadınla ilişkiye girdiği, bu durumun dosyaya alınan teknik bilirkişi raporundaki konuşma dökümleri ile tanık ifadesi uyarınca sabit olduğu, işbu vakıanın öğrenilmesi üzerine taraflar arasında tartışma yaşandığı, davalının tartışma esnasında davacı kadına bıçak çektiği ve evden kovduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların yeniden bir araya gelme imkanı olmadığı, evlilik birliliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 35.000,00 TL maddî 35.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; erkeğe yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, kararı tesadüfen öğrenen erkeğin yokluğunda yapılan yargılama nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, kusur belirlemesinin hatalı olup kadının yaşanan olaylarda tam kusurlu olduğunu, mahkemece hukuka aykırı delillerin hükme esas alındığını, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talebi doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının terditli olmayan boşanma taleplerinden 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hükmüne dayalı boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm tesis edilmemiş olması hatalı ise de, bu yönde açık istinaf talebinde bulunulmaması nedeniyle yanılgıya değinilmekle yetinildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğü uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin dava dilekçesinde yazılı adresine, dava dilekçesi, ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılama duruşma tarihlerine ilişkin uygun şerhlerle düzenlenen davetiyelerin "aynı konutta birlikte ikamet eden ergin çocuklara" tebliğ edildiği, erkeğin bu adreste ikamet etmediğine dair bir beyanı veya savunması olmadığı gibi, istinaf dilekçesindeki adresin de aynı adres olduğu görülmekle tebligatlarda usulsüzlük bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının iddiasında dayandığı ve erkeğe yüklenen kusurlara ilişkin maddî olgu ve olayların davacı tanığının somut, tutarlı, görgüye dayalı, ayrıntılı ve etraflı beyanları ve dosya kapsamında sunulan delillerle kanıtlandığı, ortak çocuk tarafından konutta erkeğin başka kadın ile yaşadığı cinsel birlikteliğe dair ses kaydının her ne kadar erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği anlaşılmasına göre hükme esas alınması hatalı ise de; bu yöndeki vakıanın tanık beyanı ile doğrulandığı, erkeğin yasal süresinde cevap dilekçesi vermemesi nedeniyle de kadına yüklenilecek kusur bulunmadığından boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesine dayalı tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve esas yönlerinden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde ve isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, erkeğe yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, kararı tesadüfen öğrenen erkeğin yokluğunda yapılan yargılama nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, kusur belirlemesinin hatalı olup kadının yaşanan olaylarda tam kusurlu olduğunu, Mahkemece hukuka aykırı delillerin hükme esas alındığını, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında pek kötü veya onur kırıcı davranış ve ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı kadının boşanma davasının kabulünün ve lehine hükmedilen tazminatların hakkaniyete uygun olup olmadığı, davalı erkeğe yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve davacı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan CD'nin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 162 nci maddesinin birinci fıkrası, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.