Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1235 E. 2024/9475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı-davacı erkeğin temyiz gider avansını süresinde yatırıp yatırmadığı ve bu nedenle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: HMK madde 344 ve 366'ya göre tebligatın ulaştığı tarihi takip eden 5. günün bitimiyle yasal sürenin başladığı, davalı-davacı erkeğin avansı süresinde yatırmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2082 E., 2023/2717 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/176 E., 2023/67 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise 18.12.2023 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Davalı-davacı erkek vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;

Bölge Adliye Mahkemesince 18.12.2023 tarihli ek karar ile davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinin gider avansının süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Ek karar, davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz istemi, gider avansının çıkartılan muhtıraya rağmen süresinde ödenmediği gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik 18.12.2023 tarihli ek karara ilişkindir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi gereğince, temyiz dilekçesi verilirken ödenmeyen/eksik ödenen temyiz harç ve giderlerinin muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi gerekir. 6100 sayılı Kanun’un anılan hükümleri gereğince, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, temyiz başvurusu yapılmamış sayılır.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince ödenmeyen gider avansının bir haftalık kesin sürede ödenmesi için usulüne uygun olarak düzenlenen muhtıra, davalı-davacı erkek vekiline 05.12.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Gider avansı, davalı-davacı erkek vekili tarafından bir haftalık yasal süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılmamıştır.

Temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu ek kararın onanması gerekir.

2-Davacı-davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen 18.12.2023 tarihli ek kararın ONANMASINA,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

KARŞI OY

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır (Tebligat Kanunu m. 7/a-f.4, Elektronik Tebligat Yönetmeliği m. 9/6).

Bilindiği üzere bir takvim günü, gece saat 24:00'den (12:00 veya 00:00 olarak da adlandırılır) ertesi gece 24:00'e kadar olan saat dilimidir. Diğer bir anlatımla bir takvim günü, gece saat 00:00’dan (12 saatlik zaman dilimine göre ise gece 12:00’den) başlayıp ertesi gece 24:00’e kadardır. Ertesi gece saat 24:00'de (yani saat 00:00'da) diğer gün başlar. Birbirini izleyen günler arasında ara bir zamanın bulunmadığı, bir günün sona ermesiyle diğer günün başlayacağı da kuşkusuzdur.

Bu durumda, elektronik yolla yapılan bir tebligatın muhatabın adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılmasından, beşinci günün sona ermesi ve altıncı günden itibaren yasal sürenin başlayacağını anlamak gerekir. Aksi düşünce kabul edilirse, yasada “beşinci günün sonunda yapılmış sayılır” ibaresinde yer alan “sonunda” sözcüğünün hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Hem bir günün sonundan söz edip hem de o gün tebligatın yapılmış sayılacağı başlı başına bir çelişki oluşturur. Ayrıca, “muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci gün” hesaplanırken, tebligatın beşinci günde yapılmış kabul edilmesi hâlinde; tebligatın, beşinci günün “başında”, “ortasında”, “sonunda” yapılmış olmasının bir farkı da kalmaz. Oysa yasa koyucu burada, “izleyen beşinci günün sonunda” ibaresiyle; tebligatın okunmuş sayılması (tebligatın yapılmış sayılması) için tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihten sonra beş tam günün geçmesini amaçlamıştır. Diğer bir anlatımla, muhataba tebligatı okuması (tebellüğ etmiş sayılması) için, tebligatın elektronik adresine ulaştığı gün hariç beş tam gün verilmiştir. Yasa koyucu, tebligatın elektronik adrese ulaştığı günü izleyen beşinci günde tebligatın yapılmış sayılacağını amaçlasaydı, “izleyen beşinci günün sonunda” ibaresinin yerine “izleyen beşinci günde” tebligat yapılmış sayılır şeklinde düzenleme yapabilirdi. Dolayısıyla “beşinci günün sonunda” şeklindeki düzenlemeyi, elektronik yolla yapılan tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci gün bittikten sonra; yani, izleyen altıncı günde yapılmış sayılır şeklinde anlamak gerekir.

Davalı-davacı erkeğin ek karara yönelik temyiz başvurusunun yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Somut olayda, gider avansının yatırılmasına yönelik muhtıranın davalı-davacı vekilinin elektronik adresine 30.11.2023 tarihinde ulaştığı anlaşılmaktadır. Tebligat, davalı-davacı vekilinin elektronik adresine ulaştığı tarihi (30.11.2023 gününü) izleyen beşinci günün sonunda (beş tam gün sonra); yani, 05.12.2023 gününün bittiği (sona erdiği) ve 06.12.2023 gününün başladığı gece saat 00:00’da yapılmış sayılacaktır. 06.12.2023 tarihi Çarşamba gününe rastlamaktadır. Bu durumda, davalı-davacının bir haftalık gider avansını yatırma süresi 13.12.2023 Çarşamba günü tatil saatine kadar devam etmektedir (HMK m. 92/2, 361/1). Ayrıca, elektronik ortamda yapılan işlemlerde ise süre gün sonunda bitmektedir (HMK m. 445/4).

Davalı-davacı vekili, 13.12.2023 Çarşamba günü (son gün) süresinde gider avansını yatırdığına göre, usulüne uygun olarak temyiz başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, hukuka aykırı olduğu anlaşılan davalı-davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın kaldırılarak, davalı-davacının da asıl karara karşı temyiz isteminin esas yönüyle incelenmesi gerekmektedir.

Bu sebeple, değerli çoğunluğun ek kararın onanması görüşüne katılmıyorum.