Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1288 E. 2024/1919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile toptan yoksulluk nafakasının miktarının fazla olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yoksulluk nafakasının toptan ödenmesinin uygunluğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uyarak verdiği ve kadına tazminat ile toptan yoksulluk nafakasına hükmettiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2755 E., 2023/2899 K.

DAVA TARİHİ :10.10.2019-07.07.2020

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarları ile yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın için maddî ve manevî tazminat ile toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin müvekkilini aşağıladığını, müvekkilinin ailesine saygısız davrandığını, anlamsız baskıcı hareketler sergilediğini, müvekkilinin ailesinin yanına döndükten sonra müvekkili ve ailesine telefondan defalarca hakaret, küfür, ve tehditlerde bulunduğunu, internet ortamında haber siteleri oluşturup müvekkili hakkında çirkin iftiralarda bulunduğunu, hamile olan müvekkiline "çocuk benden değil, çocuğun babası ben değilim" dediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın 16.06.2020 tarihli dilekçe ile çocuk için aylık 500.00 TL tedbir ve iştirak nafakası talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının haftanın 4-5 günü annesinin evine gittiğini, akşam da müvekkilini çağırdığını, müvekkilinin ailesini ve müvekkilin önceki evliliğinden olan çocuğunu eve istemediğini, oğluna hakaret ettiğini, namaz kılmıyorsun, senden boşanacağım diyerek evi terk ettiğini, kadının babasının müvekkile yolda karşılaşıldığında hakaret edip bıçak çektiğini, müvekkilin ablasına "biz dolandırıcıyız, kardeşinin götüne koyduk, donuna kadar alacağız" dediğini belirterek asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin tarafına tevdii ile düğün sebebiyle girdiği borçlar sebebiyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin aşırı kıskanç olduğu, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının babasına "gavat, kızını kaça satıyorsun?" şeklinde, hamile olan eşine "o çocuk benden değil, çocuğu aldır, istemiyorum, çocuğu kimden peydahladıysan ona söyle" gibi sözlerle hakaret ettiği, tarafların fiilen ayrılmasından sonra erkeğin, kadın hakkında dolandırıcı, sahte gelin gibi suçlama ve hakaretlerle afiş düzenleyerek haber sitesinde yayınlayacağına dair kadına fotoğraflar gönderdiği, erkeğin ortak çocuğun doğumundan sonra kadını arayıp sormadığı, kadının ise erkeğin ailesinin ortak eve gelmesini istemediği, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, psiko-sosyal gelişimine dair menfaat ve ihtiyaçları dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kusur durumu, kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitireceği, kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle kadın yararına kesinleşmeden itibaren faizi ile 18.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminata, kadının geliri ve mesleğinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadın lehine takdir edilen aylık 250.00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibari ile aylık 500.00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuk lehine dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 250.00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 400.00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya ilişkin hükmü istinaf etmediklerini belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2022 tarih ve 2022/675 Esas, 2022/2492 Karar sayılı kararı ile; çocuk için tedbir nafakasının dava tarihinden değil doğumdan itibaren başlatılması gerektiğinden, erkeğin çocuk için verilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 4.bendinin kaldırılarak bu konuda 4a bendi olarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, çocuk için doğum tarihinden itibaren 250.00 TL tedbir nafakasının 13.01.2022 tarihinden itibaren 400.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, erkeğin sair, kadının tüm istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 05.10.2023 tarihli ve 2023/1364 Esas, 2023/4544 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği, yoksulluk nafakasının kadın yararına irat şeklinde ödenmesine hükmedilmesi tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında Kanunun amacına uygun olmadığı, o halde 4721 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" kararı verilmesi hususu da tartışılıp değerlendirilerek buna göre yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın için 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile toptan 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; işsiz olduğunu, hiç bir gelir kaynağı olmadığını, miktarların fahiş olduğunu, ortak çocuğa daha iyi bakacağını ileri sürerek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen toptan yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.