Logo

2. Hukuk Dairesi2024/128 E. 2024/8153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına yönelik hakaret, tehdit ve cinsel şiddet gibi kusurlu davranışlarının boşanmaya sebebiyet verdiği, davacı kadının ise bu olaylar sonrasında ortak konuta dönerek evliliği sürdürmüş olması nedeniyle davalının ilk terk olayından önceki kusurlarının affedilmiş sayılacağı, ancak diğer kusurlu davranışlarının sabit olduğu ve boşanmaya sebebiyet verdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/904 E., 2023/1416 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/11 E., 2021/75 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun vakıaya yönelik olarak kısmen kabulüne, diğer yönlerden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, altınları erkeğin annesinin aldığını, habersiz bozdurduğunu, düğünün ertesi günü kayınvalidenin ve aile dostlarının kahvaltıya geldiğini, kayınvalidenin de taraflarla birlikte yaşadığını, kayınvalide sürekli evde olduğu için aralarında cinsel ilişkinin gerçekleşmediğini, davalı erkeğin kadına tecavüz ettiğini, cinsel şiddet uyguladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, annesi geldiğinde saygısız davrandıklarını, ailesinden uzak tutmaya çalıştığını, hakaret ettiğini, beğenmediğini, isteyerek evlenmediğini söylediğini, tehdit ettiğini, en son yine erkeğin şiddet uygulaması sebebi ile evi terk etmek zorunda kaldığını, daha sonra barıştıklarını, ancak eve ilk geldiğinde dahi altınları sorduklarını, annesinin müdahale ettiğini, erkeğin hakaretlerine devam ettiğini, şiddet uyguladığını, eve geç geldiğini, madde bağımlısı olduğunu, zorla cinsel ilişkiye girdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya hakaret, küfür ettiği, onur kırıcı, aşağılayıcı sözler söylediği, tehdit ettiği, istemediğini söylediği, davacının ailesi misafir olarak geldiğinde "çingeneler gibi doluştunuz" dediği, evlilik hazırlık sürecinde birlikte yaşanmayacağı konuşulmuş olsa da eşini annesiyle birlikte yaşamaya zorladığı bu hali ile ayrı konut tahsis etmediği, davacının hastane kayıtlarından tanıkların gördüklerini söylediği durumdan da cinsel şiddet uyguladığı, davalının tam kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacının herhangi bir gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinden itibaren (19.01.2021) tedbir nafakasının aylık 600,00 TL ye çıkarılması ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, evlilik süresi dikkate alınarak takdiren iki yıllık olmak üzere 14.400,00 TL toplu yoksulluk nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe kadına küfür, hakaret ettiği, tehdit ettiği, cinsel aşağılamada bulunduğu, onur kırıcı sözler söylediği, istemediğini söylediği, davacının ailesi geldiğinde onlara hakaret ettiği, evlilik hazırlık sürecinde davalının annesinin taraflarla birlikte yaşamayacağı bilinen bir gerçeklik olsa da davalının 'annem başımın tacı' diyerek davacıya kapıyı gösterdiği, bu hali ile bağımsız konut temin etmediği, cinsel şiddet uyguladığı vakıalarının kusur olarak yüklendiği, erkeğe yüklenen davacının ailesi geldiğinde onlara hakaret ettiği, evlilik hazırlık sürecinde davalının annesinin taraflarla birlikte yaşamayacağı bilinen bir gerçeklik olsa da davalının 'annem başımın tacı' diyerek davacıya kapıyı gösterdiği, bu hali ile bağımsız konut temin etmediği, cinsel şiddet uyguladığı vakıalarının kadının ilk evi terk ettiği tarihten önce olduğu, bu olaylar sonrasında kadının ortak konuta dönerek evliliğini sürdürdüğü, davacının davalının bu kusurları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların davalıya kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların ise sabit olduğu, taraflar arasında yaşanan geçimsizliğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açtığı, geçimsizlikte erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin yüklenen vakıaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin reddine, davalının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı erkeğe usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.