Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1371 E. 2024/1369 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kayyım atanması kararının kaldırılması davasında, davacıların mirasçı olduklarının ve kayyım atanmasını gerektiren sebeplerin ortadan kalktığının ispatı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları yerine getirerek ve davacıların mirasçı olduklarını tespit ederek kayyım atanması kararının kaldırılmasına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/177 E., 2024/165 K.

Taraflar arasındaki kayyım atanması kararının kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 17.10.2023 tarih ve 2018/692 Esas, 2023/1858 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, işbu karara karşı davalı-kayyım vekili tarafından kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın temyiz kanun yoluna tabi olduğu belirtilerek iadesine karar verilmiş, iade üzerine Mahkemece dosya sehven yukarıda sayısı belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereğince dosyanın re'sen Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliklerine 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun

(3561 sayılı Kanun) uyarınca kayyım atandığını, kendilerinin tapu maliklerinin mirasçıları olduğunu ileri sürerek; kayyımlık kararının kaldırılmasını talep ve dava edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı-kayyım vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2024 (Ek karar: 04.02.2016) tarih ve 2014/744 Esas, 2014/762 Karar sayılı kararı ile, İzmir (kapatılan) 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.04.2010 tarih ve 2009/1704 Esas, 2010/764 Karar sayılı kararıyla 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedarlar Mustafa karısı ... oğlu ..... oğlu ...oğlu Fehmi ve Mehmet kızı Zeynep için İzmir Defterdarının kayyım atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.03.2018 tarih ve 2018/1086 Esas, 2018/9723 Karar sayılı kararı ile, başvurma ve maktu peşin harç yatırılmadan yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu; yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, sadece dosyada bulunan mirasçılık belgeleri ile yetinilmeden detaylı bir şekilde kolluk araştırması yapılarak dava konusu taşınmaza ait ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte tapu kayıtları ve dayanak belgelerinin ilgili tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtlarının istenerek; tapu maliki ile kayyım atanan kişi ve mirasçıları arasındaki irtibatın araştırılması, tapu kaydı ve nüfus kaydında geçen kişilerin kimlik bilgilerinin farklılığı karşısında gerekirse mahkemece tapuda isim tashihi davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucu beklenerek buna göre bir değerlendirme yapılması ve toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek, kayyım atanan tapu malikinin mirasçısı ile davacıların aynı kişi olup olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Mahkemenin 17.10.2023 tarih ve 2018/692 Esas, 2023/1858 Karar sayılı kararı ile, kök kaydı 27 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda 1268 ada 1 parsel ve 1268 ada 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 1268 ada 1 parsel ve 1268 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki maliklerin aynı kişi oldukları, 1268 ada 2 parsel sayılı taşınmazda malik bulunan Mustafa karısı ...oğlu...., .... kızı.... oğlu ....ve ....kızı.... ile ilgili olarak Balçova Tapu Müdürlüğünce 01.10.2019 tarih ve 6066 yevmiyeli işlemle düzeltme işlemleri yapıldığı ve tamamının kimlik bilgilerinin tespit edilerek "Takbis" sistemine kaydedildiği, 1268 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki tüm maliklerin kimlik bilgileri tespit edilmiş olup bu kimlik bilgilerinin tamamının 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bulunan ve kayyım ataması yapılan tüm malikler için de geçerli olduğu, dosya içinde bulunan mirasçılık belgelerine göre de yaşayan mirasçıları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, İzmir (kapatılan) 14.Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.04.2010 tarih ve 2009/1704 Esas, 2010/764 Karar sayılı kararıyla 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedarlar... Karısı ...oğlu ... kızı... kızı ... kızı ...oğlu...,... oğlu ... ve ... kızı ...için İzmir Defterdarının kayyım atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiş; işbu karar davalı-kayyım vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın bozma üzerine olduğundan temyiz kanun yoluna tabi olduğu belirtilerek iadesine karar verilmiş, iade üzerine Mahkemece dosya sehven yukarıda sayısı belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.

2. Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereğince dosyanın resen Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin 17.10.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı-kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-kayyım vekili vekili temyiz dilekçesinde; 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kayyım atanan hissedarların payının satıldığı, taşınmazın satışının tam olarak neden satıldığının anlaşılamadığını, satış işleminin yapılmış olmasının tek başına kayyımlığın kaldırılmasına dayanak olamayacağını, tapu maliklerinin davacıların malikleri olduğunun kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde araştırılması gerektiğini, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3561 sayılı Kanun'a dayalı atanan kayyım kararının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı, eksik araştırma bulunup bulunmadığı, davacıların tapu maliklerinin mirasçısı olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır. Dava, 3561 sayılı Kanun'a dayalı kayyım atanması kararının kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 3561 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrası, Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmelik; 4721 sayılı Kanun'un 426 ncı maddesi, 427 nci maddesi. 477 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkemenin 17.10.2023 tarihli kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-Kayyım vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkemenin 17.10.2023 tarih ve 2018/692 Esas, 2023/1858 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.