Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1655 E. 2024/4965 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuğun mutat meskeni olan Hollanda'ya iade kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, usul ve yasaya aykırılık teşkil etmediği ve çocuğun iadesini engelleyecek bir istisnai halin bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2790 E., 2023/2225 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/211 E., 2023/51 K.

Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... 25.01.2022 tarihli davaname ile özetle, Türk - Hollanda vatandaşı başvurucu baba ile Türk vatandaşı annenin evliliklerinden olan, 13.02.2017 doğumlu ... isimli çocuğun, annesi tarafından, tatil için ülkemize getirildiği, ancak daha sonra babasının rızası dışında Türkiye'de kalarak Hollanda'ya dönmediği ifade edilerek, adı geçen çocuğun, mutat meskeni olduğu ileri sürülen Hollanda'ya iadesini talep etmiştir.

2.Davacı baba vekili; çocuğun mutat meskeninin Hollanda olduğunu, davacı babanın anneye tatil için izin verdiğini, Türkiye`ye geldikten sonra davalı annenin boşanacağını söylediğini, bunun üzerine 1 Eylül 2021 tarihinde davacının izni iptal ettirdiğini, annenin çocuğu Hollanda`ya getirmediğini belirterek davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan Hollanda ülkesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili; çocuğun 3,5 yaşında olup anneye bağımlı olduğunu, davacının muvafakati ile Türkiye`ye geldiklerini, çocuğun yabancı dil bilmediğini, çocuğu kaçırmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2022 tarih ve 2022/101 Esas 2022/387 Karar sayılı kararı ile, küçüğün babası rızası ile anne tarafından Türkiye'ye getirildiği, ancak bazı olaylardan sonra babanın rızası hilafına alıkonulduğu, küçüğün mutad meskeninin Hollanda olduğu, küçüğün mutat meskeninin bulunduğu Hollanda 'ya iadesinin küçüğün yararına olduğu, olayımızda başvuran baba yönünden 5717 sayılı kanunun şartlarının varlığının ispat olduğu, süresinde başvurulduğu ve yasanın aradığı diğer şartların bulunduğu, iadeden kaçınma halinin bulunmadığı bu haliyle küçüğün mutad meskeni olan Hollanda'ya iadesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan Hollanda ülkesine iadesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2022 tarih ve 2022/1360 Esas 2022/1284 Karar sayılı kararı ile; geri dönmesinin çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda anne tarafından ileri sürülen sebepler mahkemece yeterince araştırılmadığı, Mahkemece düzenlenen uzman kurulu raporunda, Hollanda'da bir inceleme yapılmadığından, çocuğun Hollanda diline hakimiyeti, Hollanda'daki çevresine uyumu konusunda net bir kanaat oluşmaması sebebiyle çocuğun mutad meskenine iade edilmesi/edilmemesi halinde psikolojik ve kişilik gelişimi açısından ortaya çıkabilecek durumlar konusunda edinilen izlenimlerin bir varsayım olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, mutad meskenine iade edilmesi veya edilmemesi konusunda net bir kanaate varılamadığı görüşünün bildirildiği, mahkemece, babanın Hollanda'daki yaşam koşullarının araştırılmadığı hususu da dikkate alındığında; sonuç olarak çocuğun yüksek yararına olanın ve Lahey Sözleşmesi'nin 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan istisnanın şartlarının oluşup oluşmadığının tespitine yönelik özenli bir yargılama yapılmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede açıklandığı şekilde eksikliklerin tamamlanıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın gereği için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaya konu ortak çocuğun davalı anne tarafından ülkemizde alıkonulduğu, davacı babanın sözleşmedeki süre içerisinde iade için başvuru yaptığı, ortak çocuğun mutat meskeninin Hollanda ülkesi olduğu ve sözleşme gereğince ilgili ülkeye iadesinin gerektiği, iade talebinin reddini gerektir sebeplerin işbu dosyada bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan Hollanda ülkesine iadesine, davalı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuk ...`ın 13.02.2017 Hollanda doğumlu, babanın Hollanda ve Türk, annenin ise Türk vatandaşı oldukları, yine dosya kapsamına göre, çocuğun babanın da izniyle, anne tarafından tatil amaçlı Türkiye'ye getirildiği 26.05.2021 tarihine kadar Hollanda'da yaşadığı, annenin Türkiye'ye geldikten sonra Hollanda'ya dönmediği ve çocuğu da göndermediği, bu tarihten itibaren küçüğü, babanın mutat mesken hukukundan doğan velâyet hakkının ihlali suretiyle Türkiye'de haksız olarak alıkoyduğu, babanın 01.09.2021 tarihinde iade başvurusunda bulunduğu, 1980 tarihli "Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi" hükümlerine göre; kanuna aykırılığın gerçekleştiği, bununla birlikte tarafların çocukla ilgilendikleri, baba ile çocuk arasında her hangi bir sorunun bulunmadığı, babanın yurt dışındaki koşullarının çocuğun gelişimi için uygun olduğu, çocuğun mutat meskenine iadesi halinde fiziki ve psikolojik bir tehlikeye maruz kalacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşürüleceği yolunda ciddi bir riskin bulunduğuna ilişkin bir delil ve olgunun da ortaya konulamadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, çocuğun mutat meskeni olan Hollanda ülkesine iade kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un (5717 sayılı Kanun) 7 nci, 9 uncu ve 24 üncü maddeleri, 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesinin 12 nci, 13 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.