"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/868 E., 2023/1980 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/709 E., 2021/283 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğini çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakasın her yıl sonunda ÜFE oranında artılmasına ve 200.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının kusurlu olduğunu iddia ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalının aile ekonomisini olumsuz etkileyecek şekilde kredi borçlarına girdiği, halen bu borçların, davacının babası tarafından ödendiği, davacıdan habersiz devir işlemlerinde bulunduğu, davacı tanığının krediye yönelik beyanlarının davalı tanıklarının bu husustaki beyanlarına göre somut ve itibar edilebilir nitelikte olduğu, davalının bu tür davranışlarının, davacıda ekonomik olarak güvensizlik yarattığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğunun kanaatine varıldığı, davacının, davalının davranışlarından kaynaklanan cilt hastalığı yaşaması, davalı tarafından hakarete ve fiziksel şiddete maruz kalması ve iddia ettiği diğer hususlar somut olarak ispat edilememiş, davalı tanığı A. Y.'nın bizzat somut bilgi ve görgüsünden davacının, davalıya "Adam değilsin, babamın tırnağı olamazsın" şeklinde hakaret ettiği, bu durumun tanık R. T.'nin beyanıyla da doğrulandığı, davacının, davalının baskısı ile değil daha iyi bir teklif aldığı için iş değişikliğinde bulunduğu hususunun tanık beyanlarıyla doğrulandığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, yaşanan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadının maddî-manevî tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı bakımından istinaf etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası bakımından istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararı istinaf edilmediğinden boşanma yönünden kesinleştiği ve nüfusa işlendiği, İlk derece mahkemesince taraflara yüklenen kusurlar sabit ise de, gerçekleşen kusur sayısı ve ağırlığı, davacının davalıya yönelik sözlerinin davalının eylemlerinden kaynaklı tepkiyi de barındırması karşısında boşanmaya neden olan olaylarda gerçekleşen kusurları itibariyle davalı erkek, davacı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu, buna göre davacı kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne, karar gerekçesinin boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadının hafif, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine karar verildiği, davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğu ancak miktarının az olduğu artış oranı talebi hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğu bu nedenle kadın yararına, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TÜİK'in açıkladığı ÜFE oranında artış uygulanmasına, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği bu nedenle kadın yararına 80.000,00 TL maddî tazminata, davalının tespit edilen kusurları davacının kişilik haklarını zedeler nitelikte olmadığından manevî tazminata ilişkin istinaf talebinin reddine, davacının kusur tespitine, yoksulluk nafakasının miktarına ve maddî tazminata ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, diğer taleplerinin ve davalının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacan kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve maddî tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı kadının 16.04.2021 tarihinde yeniden evlendiği bu tarih itibariyle yoksulluk nafakasının kendiliğinden ortadan kalkacağının (4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin üçüncü fıkrası) anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.