Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3104 E. 2024/5198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davası sonrasında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyiz edilmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Velayetin değiştirilmesi talebinin kesin nitelikte olması ve mevcut kişisel ilişkinin çocukların üstün yararına uygun olduğu, davacının iddialarını destekler deliller sunamaması ve velayeti elinde bulunduran tarafın velayet görevini kötüye kullandığına dair bir kanıt bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/921 E., 2024/34 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/22 E., 2023/9 K.

Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir. Bölge Adliye Mahkemelerince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca kesin nitelikte kararlar temyiz edilemez. Bu durumda, davacı vekilinin reddedilen velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verildiğini, davalı babanın anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasını engellediğini, halihazırda çocuklarla ilgilenmekten yoksun olduğunu, çocukların bakım ve gözetiminin en büyük çocuk tarafından sağlandığını, davalının çocuklarının eğitimleriyle ilgilenmediğini, küçük yaşta annelerinden ayrılan çocukların anne özlemi çektiğini, davalı babanın ortak çocukların anneleriyle telefonla görüşmesini kısıtladığını, çocukların annelerini aramak istediklerinde davalının çocuklara bağırdığını, davalı babanın çocuk bakım ve gözetimini sağlayamadığını, ikiz çocukların bakımının ancak anne yanına geldiğinden anne tarafından karşılandığını belirterek ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise çocukların cinsiyetleri ve yaşları gereği annelerinin yoğun bakım ve gözetimine muhtaç olmaları nedeniyle davacı anne ile çocuklar arasında her akşam saat 20:00 ile 21:00 arasında telefonla görüşme, her hafta Cuma saat 18:00’den Pazar saat 18:00’e kadar, dini bayramlarda arefe günü saat 18:00’den 2. günü saat 18:00’e kadar, resmi bayramlarda bir önceki gün saat 18:00’den bayram günü saat 18:00’e kadar yatılı ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacının kısa süre önce benzer iddialarla velâyetin değiştirilmesini zaten talep etmiş olduğunu, davanın reddine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, velâyete ilişkin her talepte ortak çocuklar ile uzman görüşmesi yapıldığını, bu görüşmelerin çocukların psikolojisini kötü etkilediğini, davacının bu durumu düşünmediğini, iki seneyi aşkın süredir çocukların baba yanında olduğunu, davalı babanın çocuklar ile eksiksiz ilgilendiğini, velâyet hakkında kendisine yüklenen yükümlülükleri özenle yerine getirdiğini, çocukları ile aldığı ortak karar sonucu temizlik ve yemek konularında eve yardımcı birini aldığını, birlikte güzel bir düzen kurduklarını, davacının şiddete meyilli olduğunu, çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalı babanın çocukların anneleri ile görüşmelerinde hiçbir zorluk çıkarmadığını, bu sebeplerle velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin genişletilmesi yönündeki taleplerin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocukların velâyetinin davacı babalarında kalmasının çocukların menfaatine olacağı ve yine çocuklar ile anne arasında daha önce verilen mahkeme kararı doğrultusunda kişisel ilişkinin devam etmesinin çocukların menfaatine olacağı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüş, yargılama aşamasında dinlenen tarafların ortak çocuğu ... duruşmadaki beyanında "babasının ihtiyaçlarını karşıladığını, babasının kendisine ve kardeşlerine karşı ilişkisinin normal baba, çocuk ilişkisi olduğu, babasının yanında kendisinin ve kardeşlerinin mutlu olduğu" yönünde beyanda bulunduğu, tanık beyanları, dosyada mevcut SİR raporu ve ortak çocuk ...'un beyanı hep birlikte göz önüne alındığında ortak çocukların velâyetinin davalı babalarında kalmasının çocukların menfaatine olacağı, kişisel ilişki kararında da herhangi bir değişiklik yapılmamasının yine çocukların lehine olacağı, velâyetin değiştirilmesi ya da kişisel ilişkinin genişletilmesi şartlarının mevcut olmadığı gerekçesiyle davacının velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin genişletilmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzman raporunda ortak çocuklar ... ve ...'nun annenin yanında kalmak istediğini belirttiğini, bunun hükme esas alınmadığını, ortak çocuk ... duruşmada dinlenirken anne ve babasının duruşma salonundan çıkarılmadığını, babasının baskı ve yönlendirmesi ile ifade verdiğini, uzman raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı babanın çocukların akım ve gözetimini yerine getiremediğini, çocukların sağlık ve eğitim yönünden araştırma yapılmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocukların anne ile gerek boşanma ilamında belirtilen, gerekse Ankara 18.Aile Mahkemesi’nin 18.02.2021 tarih ve 2020/280 Esas-2021/240 Karar sayılı kararında yeniden düzenlenen şekilde görüştürülmediğinin ispat edilmediği, velâyet kendisine verilen davalı babanın velâyet görevini yerine getirmediği, kötüye kullandığı ya da ihmal ettiği hususlarının kanıtlanamadığı, ilk derece mahkemesince aldırılan 18.07.2022 tarihli sosyal incelme raporunda da aksine bir değerlendirmenin yer almadığı, velâyet kendisine verilen tarafın veya velâyete konu çocukların durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin meydana gelmediği, dolayısıyla 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 183 üncü ve 349 uncu maddeleri koşullarının gerçekleşmediği, anne ile çocuklar arasında Ankara 18. Aile Mahkemesi’nin 18.02.2021 tarihli kararı ile kurulan ve halen geçerli olan kişisel ilişkinin yeterli olduğu, davacının kişisel ilişkiye dair diğer taleplerinin kabulünün Yargıtay’ın müstekar içtihatları dikkate alındığında olanaklı olamadığı, velâyet ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve de tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşılan İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyetin değiştirilmesi talebinin kesin nitelikte olması karşısında inceleme yapılıp yapılamayacağı, anne ile çocuklar arasındaki mevcut kişisel ilişkinin genişletilmesi gerekçelerinin ispatlanıp ispatlanmadığı, mevcut kişisel ilişkinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 183 üncü maddesi, 323 üncü maddesi. 336 ncı maddesi, 349 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 saylılı Kanun) 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 13 nolu alt bendi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyizi yönünden; temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı vekilinin, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz başvurusuru yönünden; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.