"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/352 E., 2023/238 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı erkek mirasçısı ... vekili
Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek mirasçısı Kafiye vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı erkek mirasçısı Kafiye vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 1973 yılında evlendiklerini, 1977 yılından itibaren 18 yıl Almanya'da işçi olarak çalışan müvekkilinin maaşı ile davalı eşin maaşının aynı bankaya gelip 18 yıl boyunca eşi tarafından çekildiğini, bütün geliri kendisinde toplayan davalının zaruri ihtiyaçları son derece kısıtlı bir şekilde karşılayacak kadarı haricindeki hiçbir harcamaya izin vermediğini, yıllarca taraflar arasında edinilen malların ortak olduğu inancının geliştiğini, davalının Ankara'da bir evi ve bir dükkanı, Manavgat'ta bir evi, Merkez Bankası'nda 200.000,00 DM nakit parası olduğunu, biriktirdikleri para ile Manavgat'taki evin alındığını, davalının bugün itibari ile Türkiye'de 250.000.000.000,00 TL değerinde mal varlığı olduğunu, müvekkilinin ise 20 yıl çalışmasının karşılığını alamadığını, ayrıca aldığı 8.000,00 DM işsizlik parası ile 25.000,00 DM maluliyet parasının davalının birikimine eklendiğini belirterek; Manavgat'ta bulunan 20 ada 15 parsel 1 nolu meskenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının mal varlığının tespit edilerek 1/2'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 21.10.2009 tarihli dilekçesinde; talep miktarını Manavgat'ta bulunan 20 ada 15 parsel 1 nolu mesken için 75.000,00 TL, Merkez Bankası'ndaki para için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL'ye yükselterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 125.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının 18 yıl çalışmış olduğu iddiasının doğru olmadığını, 1977 yılında 3 ay çalıştıktan sonra işten ayrılıp 1979 da yeniden çalışmaya başladığını, 1989 ve 1990 yıllarında rahatsızlığı sebebi ile çalışmadığını, firmanın 1995 yılında çıkışını verdiğini, 1989-1995 yılları arasında fiilen çalışmadığını, 1996 yılında geçici olarak 1998 yılında malulen emekli olduğunu, bahsi geçen hesabın müvekkili adına kayıtlı olmakla birlikte davacıya hesap üzerinde para çekmek üzere yetki verildiğini, davacı tarafın iddialarının hiçbirisinin doğru olmadığını, müvekkilinin tüm taşınmazları kendi birikimleri ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı mirasçısı Kafiye vekili 10.12.2021 tarihli dilekçesinde; katkı payı alacağından davacının tahsil ettiği kira geliri ve icra dosyasındaki kira bedelinin düşülmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Manavgat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 01.02.2011 tarih ve 2002/258 Esas, 2011/80101 Karar sayılı kararı ile, bir eşin diğer eşin mal edinmesine uygun karşılık almaksızın katkıda bulunması halinde o malda meydana gelebilecek değer artışından katkısı oranında katkı payı alacağı talep edebileceği, düzenlenen bilirkişi raporunun katkı payı hesaplamasına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 12.611,60 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.06.2019 tarih ve 2016/20553 Esas, 2019/5769 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece, tasfiyeye konu 20 ada 15 parsel 1 nolu meskene ilişkin davacının hesabından çekilen toplu para ile katkı yaptığına yönelik kabulü yerinde ise de; davacı kadının düzenli ve sürekli olarak çalıştığı göz ardı edilerek taşınmazın edinilmesi ve banka hesabında bulunan para yönünden katkı payı alacağının hesaplanmamasının doğru olmadığı; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerektiği; o halde, davacı kadının tasfiyeye konu taşınmaz (sabit katkısı dışında) ve banka hesabındaki para yönünden düzenli ve sürekli olarak çalıştığı dikkate alınarak katkı payı alacağının hesaplanması gerektiği; kabule göre de, Mahkemece katkı payı alacağına dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekirken, karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilere hükmün bozulmasına; davacı vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Bozma sonrasında dava dosyası, Manavgat'ta aile mahkemelerinin kurulması nedeniyle Manavgat Nöbetçi Aile Mahkemesine devredilmiştir.
2.Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, katkı payı hesaplanması için alınan rapora göre davacının davalının banka hesabındaki paraya gelirinden yapması muhtemel tasarruflarıyla katkısı nedeniyle talep edebileceği katkı payı alacağının miktarının davalı tarafından Merkez Bankasına 01.07.1989 tarihinde yatırılan 120.024,57 DM birikiminin 06.06.2002 dava tarihindeki 82.889,84 TL karşılığı ile re'sen belirlenecek katkı oranının çarpılması suretiyle bulunmasının uygun olacağının belirtildiği, Mahkemece tarafların gelirlerinden yapmaları muhtemel tasarruflarıyla katkı oranlarının %50 - %50 (eşit) kabul edilerek davacının talep edebileceği katkı payı alacağı miktarının 41.444,92 TL olduğu, davacının dava ve ıslah dilekçelerindeki talepleri dikkate alınarak alacağın 2.500,00 TL'sinin dava tarihi olan 06.06.2002, bakiye olan 38.944,92 TL'ye de 21.10.2009 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği; 20 ada 1 parsel 1 nolu meskene katkısı nedeniyle 12.611,60 TL katkı payı alacağının bulunduğu, davacının taşınmazın alımında sabit katkısı olarak kabul edilen 20.000,00 DM tasarruf dışında çalışarak elde ettiği gelirinden yapması muhtemel tasarrufları ile katkısı karşılığı talep edebileceği katkı payı alacağının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri uyarınca Mahkemece re'sen tespit edilecek katkı oranın çarpılması sonucu hesaplanmasının uygun olacağı, bu nedenle davacının 20 ada 15 parsel 1 nolu mesken nedeniyle talep edebileceği katkı payı alacağının toplu katkı ile yaptığı 12.611,60 TL katkı payı alacağı ile davacının sabit katkısı dışında gelirinden yapması muhtemel tasarrufları karşılığı talep edebileceği katkı payı alacağının toplanması suretiyle hesaplanmasının uygun olacağı, Mahkemece tarafların gelirlerinden yapmaları muhtemel tasarrufları ile katkı oranlarının %50 -%50 eşit olarak kabul edildiği ve davacının taşınmazın alımına çalışarak katkısı nedeniyle talep edebileceği katkı payı alacağının miktarının 20.500,00 TL olacağı, alacağın 2.500,00 TL'sinin dava tarihi olan 06.06.2002, bakiye 18.000,00 TL'ye de 21.10.2009 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, davalı mirasçı Kafiye'nin itiraz sebeplerine yönelik alınan 24.03.2022 tarihli ek raporda 18.08.2020 tarihli ek raporda açıklanan görüş ve kanaat ile yapılan hesaplamaların değiştirilmesinin gerekmediği, davacı lehine hesaplanan katkı payı alacağının yargılama sırasında vefat eden davalının terekesinin borcu olması sebebiyle davalı mirasçıların müteselsil sorumlu olduğunun belirtildiği; sonuç olaark alınan rapor incelendiğinde hükme esas alınabilir denetime elverişli olduğu, bozma kararına göre de katkı payı hesabının yeniden yapılması gerektiği ve bilirkişi raporunda katkı payının hesabının buna göre yapıldığı, Mahkemece hükme esas alındığı, Mahkemece tarafların katkı oranları %50-%50 eşit olarak değerlendirilerek karar verildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 41.444,92 TL katkı payı alacağının 2.500,00 TL'sinin 06.06.2002 (dava tarihinden), 38.944,92 TL'sinin ise 21.10.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; 20.500,00 TL katkı payı alacağının 2.500,00 TL'sinin 06.06.2002 (dava tarihinden), 18.000,00 TL'sinin 21.10.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek mirasçısı Kafiye vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 06.12.2023 tarih ve 2023/8205 Esas, 2023/5959 Karar sayılı kararı ile, Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı belirtilerek temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı erkek mirasçısı Kafiye vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı erkek mirasçısı Kafiye vekili karar düzeltme dilekçesinde; davalının boşanırken davacıya Almanya'da bir daire ve ayrıca başka bir dairenin yarı parasını verdiğini, davalıda kalan evin boşanma dava tarihinde kredi borcunun olduğunu, hatta davalının müvekkili ile evlendikten sonra da kredi borcu ödemeye devam ettiklerini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tarafların davacının zinası nedeniyle boşandıklarını, davacının artık değerdeki pay oranının azaltılması ya da kaldırılması gerektiğini, hesap raporuna yapılan itiraz dilekçesinde belirtilen kira alacaklarının alacaktan düşülmesi gerektiğini, davacının çalıştığı dönemde maaşının düşük olduğunu, malların edinilmesine katkısının olmadığını, bozma öncesi hükmedilen alacak miktarı düşülmeden karar verilmesinin de hatalı olduğunu, katkı payı oranının yüksek belirlendiğini belirterek kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, katkının ispatı, katkı payı oranı yüksek belirlenip belirlenmediği, takas-mahsup talebinin dikkate alınıp alınamyacağı, alacak miktarının fazla belirlenip belirlenmediği, katkı payı alacağının zina nedeniyle azaltılıp azaltılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) geçici 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 236 ıncı maddesinin ikinci fıkrası; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddesi, 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.