Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3428 E. 2024/7409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası ile birlikte açılan ziynet eşyaları, şahsi eşyalar ve çeyiz eşyalarının iadesi davasında, davanın reddine ilişkin kararın temyiz incelemesinde, ispat yükü ve delillerin değerlendirilmesinde doğru hukuki değerlendirme yapılıp yapılmadığı hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin duruşmada ziynet eşyalarının bir kısmının kurban kesimi ve yatak odası takımı alımı için bozdurulduğunu kabul etmesiyle ispat yükünün erkeğe geçtiği, erkeğin ise ziynetlerin iade edilmemek üzere alındığını ispatlayamadığı ve ayrıca davalı erkeğin kadının şahsi eşyalarını iade edebileceğini beyan etmesine rağmen mahkemece şahsi eşya alacağı yönünden de ret kararı verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/272 E., 2024/328 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/234 E., 2021/674 K.

Taraflar arasındaki ziynet eşyaları, şahsi eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet ve şahsi eşya alacağının reddine, çeyiz eşya alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2024 tarihli ek kararı ile kararın miktar yönünden kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin11.03.2024 tarihli ek kararına ve asıl karara ilişkindir.

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, kadının aynen iade talebinin bulunduğu ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki altın kuru ile hesaplanan reddedilen toplam miktar dikkate alındığında, kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin kesinlik sebebiyle reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 11.03.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına ait ziynet eşyalarını düğün gecesi ailesinin tanıdığı bir kuyumcuya vermek istediğini, düğünde takılan hediye setin emanet olarak kiralandığını, onu da o kuyumcuya iade edeceğini söylediğini, kadının kabul etmemesi üzerine ziynetlerin ... olarak erkek vasıtası ile ortak tanıdıklarının kasasına konulduğunu, erkeğin kadının çalışmaması, borç ödemesi ve aldığı maaşın yetmemesi nedeniyle ileride daha iyilerini alacağını vaat ederek tüm altınları peyder pey bozdurduğunu, kadın nereye ödeme yapıldığını sorduğunda fiziki ve pskolojik şiddet uyguladığını, altınların bitmesiyle erkeğin evine gelmemeye başladığını, parasız ve aç kalan kadının en son annesinin yanına dönmek zorunda kaldığını belirterek kadına ait şahsi eşyaları,çeyizleri ve ortak alınan diğer eşyalarının ayın olarak iade edilmesine, mümkün olmaması halinde bedelinin belirlenerek tazminine, düğün videosunun bilirkişi tarafından çözümlenmesi ile tam kesin olarak adet ve değeri belirlenecek olan ziynet eşyalarına mahsuben şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; altınların bir müddet ...'nın kasasına konulduğunun doğru olduğunu ancak sonradan kadının altınları alarak bankada kendi adına 2018 yılı Ağustos ayı içinde kasa kiraladığını, altınları bu kasaya koyduğunu, altınların kadının tasarrufunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davalarına ilişkin gerekçeden sonra ziynet alacağı yönünden kadın tarafından sunulan mesaj kayıtlarında tarafların 10.08.2018 tarihinde altın bozdurma konusunda konuştukları fakat, hangi altının, hangi miktarda, ne için bozdurulduğunun anlaşılmadığı, ilgili yazışmanın tek başına ziynetlerin erkek tarafından bozdurularak harcandığını ispatlamaya yeter olmadığı, kadın tanıklarının bu konuda bizzat görgüye dayalı beyanları bulunmadığından dikkate alınamayacağı, erkek tanıklarının beyanlarından ve bankanın cevabi yazısından; ziynetlerin ilk olarak erkeğin arkadaşının bankada bulunan kasasında saklandığı, tarafların birlikte kasadan ziynetleri alarak kadının adına kayıtlı olan ve 27.08.2018 ile 22.11.2018 tarihleri arasında faal olan banka kasasına koydukları, kadın adına olan kasa hesabının yukarıda sözü edilen yazışmanın gerçekleştiği tarihten sonraki tarih olan 27.08.2018 tarihinde açıldığı da dikkate alındığında kadının iddialarının ispatlanamadığı ancak erkeğin duruşmadaki kabulüne göre ziynet eşyalarından bir kısmının satılarak şuan kendisinde bulunan yatak odası takımının alındığını kabul etmesi ve ilgili eşyanın çeyiz eşyaları arasında kadın tarafından iadesinin istenmesi dikkate alınarak ziynet eşyaları ile ilgili talebin tümünün reddine karar verildiği; çeyiz ve kişisel eşya alacağı yönünden ise kadının şahsi eşyalar olarak adlandırdığı ve ve iadesini talep ettiği eşyalar ile ilgili olarak kadın tarafın eşyaların varlığına delalet edecek delil sunmadığı bu anlamda eşyaların varlığının ispatlanamadığı, bunlardan erkek tarafından sadece yatak odası takımının kadının ziynetlerinden alındığının beyan edildiği, kadının eşyalar ile ilgili fatura sunduğu fakat eşyaların alım ve teslim tarihleri ile kadının sunduğu faturalar arasında uzun zaman farkı bulunduğu, bu nedenle kadının sunduğu faturalara itibar edilemeyeceği, alışveriş yapılan mağazadan gönderilen belgelerden ödemelerin, sipariş kayıtlarının ve faturaların erkek adına düzenlendiği, bu halde sadece yatak odası takımı yönünden davanın kabulüne, diğer talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, kadının talep etmiş olduğu ziynet eşyaları, şahsi eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının kısmen kabulü ile yatak odası takımının kadına aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde eşyanın değeri olan 2.800,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte kadına verilmesin, kadının diğer çeyiz eşyaları, talep etmiş olduğu tüm ziynet eşyaları ve talep etmiş olduğu tüm şahsi eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin duruşmada şahsi eşyaları iade edebileceğini belirtmesine rağmen bu konuda dahi iade kararı verilmediğini, erkeğin kadının tüm altınlarını harcadığını, ev eşyalarının, erzakın, erkeğin kredi borçlarının ve bunun gibi bir çok şeyin kadının altınlarının bozdurulması ile karşılandığını, yerine koyacağına dair sözün tutulmadığını belirterek ziynet ve şahsi eşya alacağının reddi, çeyiz eşya alacağının kısmen reddi, bu davalarda aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti, yargılama gideri ve harç yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2024 tarihli ek kararı ile temyiz yasa yolunun açık olmadığı, kesin olarak karar verildiği anlaşıldığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek karara karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak ziynet ve şahsi eşya alacağının reddi, çeyiz eşya alacağının kısmen reddi, bu davalarda aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti, yargılama gideri ve harç ve ek karar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet eşyası, şahsi eşya ve çeyiz eşyasına ilişkin davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, ek kararın kaldırılıp kaldırılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 2 nci ve 6 ncı maddeleri, 220 inci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen eldeki davada kadın, ziynet eşyalarının bir tanıdıklarının kasasına konulduğunu ve zamanla erkek tarafından peyder pey bozdurulduğunu, erkeğin bunları iade edeceğine ilişkin sözünü yerine getirmediğini, en sonunda da erkeğin evi terk ettiğini belirterek kadına ait şahsi eşya, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmazsa bedellerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Erkek cevabında, ziynet eşyalarının tanıdıklarının kasasına konduğunun doğru olduğunu ancak daha sonra bunların kadın adına açılan kasaya konduğunu, altınların kadının tasarrufunda olduğunu belirtmiştir. Erkek duruşmadaki beyanında, bu ziynet eşyalarından kadın adına kurban kesildiğini ve kadının isteği üzerine yatak odası takımı alındığını, yatak odası takımını vermeye hazır olduğunu, kadının eve başka bir eşya almadığını, yalnızca çeyiz eşyalarını getirdiğini ve bunları da kadına teslim edeceğini belirtmiştir. İlk Derece Mahkemesince, kadının sunduğu mesaj kayıtları ve tanık beyanları ile iddialarını ispatlayamadığı, banka yazısına göre kadın adına kasa açıldığı, kasanın tarafların altın bozdurmaya ilişkin mesajlaşmalarından sonra açıldığının anlaşıldığı, ziynetlerin bir kısmının bozdurularak kurban ve yatak odası takımı alındığı, yatak odası takımının çeyiz eşyaları arasında da talep edildiği ve orada değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine; şahsi eşya talebi yönünden bu eşyaların varlığının ispatlanamaması nedeniyle reddine; çeyiz eşyası talebi yönünden ise yatak odası takımının alındığının sabit olduğu, kadının bunun dışındaki talep ettiği eşyaların kendisi tarafından alındığını ispatlayamadığı, sadece yatak odası takımı yönünden kısmen kabul kararı ile aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeli olan 2.800,00TL'nin yasal faizi ile birlikte kadına verilmesine karar verilmiştir.Kadının kararı istinaf etmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan ret kararı verilmiş, kadının temyiz başvurusu hakkında da ek karar ile kararın kesin olduğu gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Mahkemece kadın adına açılan kasanın tarihinin tarafların altın bozdurmaya ilişkin mesajlaşma tarihinden sonraya tekabül ettiği, mesajlarla ve tanık beyanları ile kadının ziynete ilişkin talebini ispatlayamadığına kanaat getirilmiş ise de; erkeğin duruşmadaki beyanı ile tarafların mesajlaşmalarından, ziynet eşyalarının bozdurulması ile kurban parasının ödendiği ve yatak odası takımının alındığı sabittir. Bu halde ispat yükü erkeğe geçmiş olup, erkek tarafından yatak odası takımı ve kurban parası yönünden ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere alındığı ispatlanamamıştır Bu nedenle kurban parası ve yatak odası takımına tekabül eden ziynet miktarı belirlenerek, sadece bunlar yönünden ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3.Davalı erkek duruşmadaki beyanında, kadının çeyiz eşyalarını teslime hazır olduğunu belirtmiş olup, dosya kapsamına göre beyanda geçen "çeyiz eşyaları" ile şahsi eşya kastedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, erkeğin teslime hazır olduğunu belirtmesine rağmen şahsi eşya alacağı yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 11.03.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına BOZULMASINA,

4.Davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.