"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/565 E., 2024/97 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle; yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/585 E., 2021/694 K.
Taraflar arasındaki evliliğin iptali aksi takdirde boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, evliliğin iptaline karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadın ile 04.09.2019 tarihinde evlendiğini, karşı tarafın Türk Vatandaşı olduğunu sandığını ancak evlendikten sonra nüfus kaydında kimliğinin kapalı olarak gözüktüğünü fark ettiğini, hastane de randevu alamadıklarını, karşı tarafın hamile iken yine kendisinden sakladığı nedenler ile çocuk düşürdüğünü, kadının kendisi ile Türk Vatandaşlığını kazanmak için evlendiğini, evliliklerinin kağıt üzerinde olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile evlenmenin nispi butlan sebebi ile iptaline, aksi takdirde tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; karşı taraf ile Türk Vatandaşlığı kazanmak için evlenmediğini, evlendiklerinde zaten Türk Vatandaşı olduğunu, T.C Kimlik kaydının Nüfus Müdürlüğü'nün 13.09.2019 tarih ve 117230 sayılı kararı ile durdurulduğunun doğru olduğunu, babasının kendisini tanıması ile Türk Vatandaşı olduğunu, karşı tarafa bir arkadaşının başından geçen hikayeyi kendisine aitmiş gibi anlattığını karşı tarafın da bunu ciddiye alarak araları bozulunca bu hikayeyi gerçekmiş gibi gerekçe gösterdiğini, boşanmak istemesinin nedeninin de bu olmadığını bu olsa idi 1 yıl önce bu davayı açmasının gerektiğini, kimliği ile ilgili sıkıntının ortadan kalktıktan sonra davayı kabul etmesini umduğunu belirterek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından usul ve yasaya aykırı olarak nüfusa kayıt yapıldığı ve nüfus bilgilerinin doğru olmadığı böylece davalının evlenme aşamasında gerçek kimliği yönünden davacıyı yanılttığı anlaşılmakla taraflar arasındaki evliliğin nispi butlan nedeniyle iptali ile boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; nüfus kaydı ile ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın sonucu beklenmeden karar verildiğini, Türk Vatandaşı olduğunu, nüfusa kayıt esnasında memurun hatasının olduğunu belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkek, davalı kadının Türk Vatandaşı olmadığını, Türk Vatandaşlığı alabilmek için kendisi ile evlendiğini iddia ederek nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptalini istemişse de, nüfus kayıtlarının incelenmesinde, davacı kadının 21.04.2016 tarih ve 5247 sayılı tanıma senedi ile Türk Vatandaşlığını kazandığı, evlilik tarihi itibariyle Türk Vatandaşı olduğu ve nüfus kaydının kapalı olmadığı, tarafların evlenmelerinden sonra Nüfus Genel Müdürlüğünün 13.09.2019 tarih ve 117230 sayılı kararı ile davalı kadının nüfus bilgilerinin kapalı hale getirildiğini, davalı kadının Türk Vatandaşlığını kazanması nüfus müdürlüğünde görevli memurun resmi evrakta sahtecilik yapması sonucunda kazanılmış ise de, erkeğin nispi butlan sebebi olarak bu olaya dayanmadığı, Türk vatandaşlığının kazanılması için evlilik yapılmasının evliliğin nispi butlanı için haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği, öte yandan, davacı erkeğin bu olayı öğrenip 25.02.2020 tarihinde ayrı yaşamaya başladığı, kanunun ön gördüğü 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını, bu sebeple davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evliliğin iptali talebinin reddi ile davanın terditli açılmasına rağmen ilk talebin reddedilmesine rağmen boşanma talebi hakkında değerlendirme yapılmadığı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davanın, evliliğin nisbî butlan ile iptaline mümkün olmaması halinde boşanmalarına karar verilmesi talebi ile açıldığı anlaşılmış olup uyuşmazlık, evliliğin iptali yönünden verilen davanın reddi kararı ile terditli boşanma davası yönünden hüküm kurulmaması noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 149 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından evliliğin iptali davasının reddine yönelik ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.Dava, evliliğin nisbî butlan sebebi ile iptaline, bunun kabul edilmemesi halinde boşanmaya karar verilmesi talebi ile terditli olarak açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, erkeğin terditli taleplerinden ilki olan evliliğin nisbî butlan ile iptali talebinin kabulüne, ikincil talep olan boşanma yönünden ise asıl talep kabul edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Türk vatandaşlığının kazanılması için evlilik yapılmasının evliliğin nisbi butlan ile iptali için haklı sebep oluşturmayacağını, kaldı ki iş bu olayı öğrenip 25.02.2020 tarihinde ayrı yaşamaya başladığı halde 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde de davayı açmadığı gerekçesi ile evliliğin nisbî butlan ile iptali talebinin reddine karar verilmiş olup karar davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde toplanan delilere göre, nisbî butlan sebebi ile evliliğin iptali talebinin reddine karar verilmesi, dosya kapsamına uygun olup bu talebin reddine karar verilmesi nedeniyle erkeğin terditli talebi olan boşanma talebi hakkında dosyada olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince asıl talep reddedildiği halde, boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanma davası yönünden erkek yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden davacı erkek vekilinin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2. Davacı erkek vekilinin evliliğin nisbî butlan ile iptaline yönelik temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oybirliyle karar verilmiştir.