Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5450 E. 2024/6778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velisi olduğu dönemde kısıtlı adına yaptığı tasarruflar nedeniyle velinin kısıtlıyı zarara uğratıp uğratmadığına ilişkin tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak verilen ve velinin kısıtlıya ait taşınmazları düşük bedelle satarak zarara uğrattığı gerekçesiyle tazminata hükmeden yerel mahkeme kararının, yasal ve hukuki dayanakları gösterilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/497 E., 2023/256 K.

KARAR : Bozma sonrası kabul - usulden ret

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili

Taraflar arasındaki velâyet sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalı ... Hazinesine yönelik davada taraf sıfatı yokluğundan davanın usulden reddine, davalı ...'e yönelik açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; kısıtlı eşi ...’ün 1994 yılında geçirdiği trafik kazası sonrasında, Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/347 Esas, 2005/1230 Karar sayılı 26.10.2005 günlü kararı ile ...’e annesi ... “...” tayin edildiğini, davalı ...'in kötü niyetli ve tedbirsiz davranarak kısıtlıyı zarara uğrattığını, davacı eşin 22.06.2012 tarihinde kısıtlıya vasi olarak atandığını, (Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkesmesi 2005/347 Esas) yaptığı araştırmada, davalı ...’in kızı ... ve damadının, kısıtlı adına şahıs işletmeleri açtığını, çek karnesi düzenlediğini, kısıtlıyı kefil olarak gösterip hakkında takip açılmasına sebep olduğunu, ... mobilya dekarasyon Ltd Şti, ...-... Gıda, ...-... Tuz ünvanlı işletmelerle kısıtlının adı üzerinden ticari işler yaparak gelirleri üzerlerine geçirdiklerini ve taşınmazlarını sattıklarını öğrendiğini, vesayet makamına yapılan bu işlerle ilgili hiç bir rapor verilmediğini, defter tutulmadığını, Sulh Hukuk hakiminin de bu hususta sessiz kaldığını belirterek kısıtlı ...’ün uğradığı zararların tespiti üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 uyarınca tazminat talep ettiğini, davasının belirsiz alacak davası olduğunu, talebi arttırma hakkını saklı tuttuğunu, şimdilik 10.000,00 TL maddî tazminata ve hükmedilecek tazminata zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyece faizine ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretine davalılardan ortaken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 19.11.2020 tarihli dilekçesi ile belirsiz alacak davasını açarken bildirdiği 10.000,00 TL lik dava değerini (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) toplam dava değeri 1.171.188,00 TL olarak belirli hale getirdiğini, (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 1.171.188,00 TL maddî tazminatın zararın gerçekleştiği tarihlerden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etti.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, gerçekleri yansıtmadığını, dava konusu edilen şirketin ortak muris ...'ün vefat etmesinden önce onun aracılığı ve geliriyle kurulduğunu, kuruluş aşamasından itibaren şirketin tüm borç ve alacaklarının vasinin bilgisinde olduğunu, dava konusu edilen taşınmazların ortak murisin sağlığında, evin tek evladı olması gözetilerek tapuda kısıtlı adına tescil edildiğini, dolayısıyla söz konusu taşınmazlar üzerinde kısıtlının tek başına tasarruf yetkisi olmadığını, miras hissesi bulunduğunu, ... 1725 Ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın satıştan elde edilen gelirin şirketin harcamalarına kullanıldığını, yine SS Toptan Gıda Marketleri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ünvanlı kooperatif hissesi ve bu hisseye bağlı 138 Ada 10 parselde kayıtlı D tipi zemin kat 264 metrekare alanında dükkanın ve Samsun Merkez'de 250 metrekare alanında köşe dükkan ile ... ... Köyü 2890 ada 10 parselde kayıtlı taşınmazın ortak murisin sağlığında satıldığını, bu konuda davalı ...'in bir yükümlülüğünün olmadığını belirterek velisi olarak tayin edilmiş olan ergin kişi kısıtlının mallarının yönetimi bakımından vesayete ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davanın süresinde açılmadığını, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini hazinenin sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/447 Esas sayılı dosyasında mahkemece yapılan yargılamada davalı ... Hazinesine karşı açılan dava tefrik edilerek Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/549 Esas sayılı dosyasına kaydolunmuştur. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve 2014/549 Esas - 2014/479 sayılı kararı ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve 2014/549 Esas - 2014/479 sayılı görevsizlik kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01.07.2015 tarihli ilamıyla görevsizlik kararı bozulmuş ilamda; ilk derece mahkemesinin görevli olduğu, eski ... ile ... yönünden tefrik kararı verilmesinin de doğru olmadığı hususu belirtilmiştir. Bozma kararı üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılamada dosya 2015/457 Esas sayısı almıştır.

2.Diğer taraftan Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/447 Esas sayılı asıl davada mahkemece verilen görevsizlik kararı, temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.11.2017 tarihli bozma ilamında; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan verilen karar doğru bulunmamıştır. Bozma kararı üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılamada dava dosyası 2018/93 Esas sayısı almış olup; davalı ...'e karşı açılan dava dosyası ile Maliye Hazinesine karşı açılan dava dosyası, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davanın konusunun ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle 2015/457 Esas sayılı dosya üzerinden 28.03.2018 tarihli kararla birleştirilmiştir.

3. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/457 Esas sayılı dosyasında, birleşen dosyada davalı eski ... ... ve davalı ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının talep arttırma istemi ile birlikte kabulüne ve tespit edilen bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalılarca temyiz edilmiştir.

4.Dairemiz 07.03.2022 tarihli ilamı ile; kısıtlının annesinin velâyeti altına konulduğuna göre uyuşmazlığın velâyet sorumluluğuna ilişkin olduğunu, Maliye Hazinesine karşı husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davalı ... yönünden ise velâyet altındaki kısıtlı ergin çocuğun mallarının yönetiminde 4721 sayılı Kanun'un 335 ve devamındaki maddeler ile 352 nci maddesi ve devamındaki maddelerin somut olaya uyan hükümlerin uygulanarak bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5.Davacı taraf vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Dairemiz 27.10.2022 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı ... 'ün kısıtlı ...'ün velisi olduğu, 26.10.2005-22.06.2012 tarihleri arasındaki dönemde, davacıyı zarara uğratacak şekilde ... 138 ada 10 parseli ve üzerindeki binayı 29.02.2006 tarihinde 5.000,00 TL bedelle (dava dışı Mustafa Yaman'a) sattığı, satış tarihi itibariyle yerin değerinin 95.931,00 TL olduğu aradaki farkın fahiş olduğu, aynı şekilde ... 2890 ada 10 parselin 15.05.2008 tarihinde 37.600,00 TL bedelle (dava dışı ...'ya) sattığı, satış tarihi itibariyle yerin değerinin 711.312.21 TL olduğu bu bedelin de fahiş olduğu, davalının ayrıca 55 ... plakalı aracı da sattığı aracın değer tespiti yapılamadığı, ancak 19.11.2020 tarihli davacı vekilinin davayı belirli hale getirme dilekçesinde 55 ... plakalı aracın en düşük ortalama değerden tespit edilmek üzere 20.000,00 TL olarak belirli hale getirilerek 20.000,00 TL olarak, 55 ... plakalı aracın değeri ortalama 10.000,00 TL, 55 ... plakalı aracın değeri ortalama 19.000,00 TL olarak tespit edildiği, neticeten davalının sorumlu olduğu dönemde 2 adet taşınmaz, 3 adet araba satılarak kısıtlı ...'ın malvarlığının zarara uğratıldığı, bu durumun sefahatta belirtilen bilirkişi raporları ile tespit edildiği belirtilerek davacı ...'ün davalı ... Hazinesine yönelik açtığı davanın taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine, davacı ...'ün davalı ...'e yönelik açmış olduğu davanın kabulü ile, 1.171.188,00 TL'nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 12.03.2024 tarihli ve 2024/841 Esas, 2024/1680 Karar sayılı kararıyla, temyiz olunan Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı ... vekili; velinin velâyeti altındaki çocuğa ait taşınmazı satarak başkaca yatırımlara dönüştürmesi için hakimden izin almasına gerek olmadığını, kısıtlıyı zarara uğratacak derecede tasarrufta bulunduğu iddiasına ilişkin bir delil dosyaya sunulmadığını, taşınmazlarla ilgili satış bedeli ile satış tarihi arasında fark olmasının davacının zararına hareket edildiğini göstermediğini, yanlış hesaplama yapıldığını, dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek onama kararının kaldırılmasını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Dava, velâyet görevinden kaynaklanan tazminat davası olup, uyuşmazlık, açılan tazminat davasında, davalı ...'ün velisi olduğu dönemde kısıtlı adına yapmış olduğu tasarruflar nedeniyle kısıtlıyı zarara uğratıp uğratmadığı ve zarar gerçekleşmiş ise miktarı ile faiz başlangıç noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 335 ve devamındaki velâyet hükümleri, 352 nci maddesi ve devamındaki çocuk mallarının korunması hükümleri, 363 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320.00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.