"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/524 E., 2024/830 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/94 E., 2022/609 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Kırşehir 2. Aile Mahkemesinin 2020/386 Esas ve 2020/314 Karar sayılı dosyasında tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiğini, kararın Bölge Adliye Mahkemesine itiraz edilmeksizin 12.11.2020 tarihinde kesinleştiğini, Ankara'da oturmalarına rağmen davalının kadını Kırşehir'e götürdüğünü, avukat tarafından dava açıldığını, kadının %100 engelli olduğunu, ağır ilaçlar kullandığını, davalının boşandıktan sonra engelli maaşını alabilmek için kadına baskı kurduğunu, tehdit ettiğini, protokolü imzalattırdığını, kadının iradesini fesata uğratarak boşadığını, tazminat ve nafaka vermeyerek kadının mağduriyetine neden olduğunu, kadının vesayet altına alınmasının araştırılmadığını, mahkeme tarafından haklarının korunmadığını, kadının tehdit, baskı ve korku altında iradesinin sakatlandığını, davanın mali sonuçları hakkında kadının menfaatine hüküm kurulmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 374 üncü maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesine, talepleri gibi davanın kabulüne, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yargılamanın yenilenmesi şartlarının olmadığını, noterden vakalet verildiğini, savcılık soruşturmasının olduğunu, müvekkilinin tehdit ve korkutmasına dair somut hiçbir delilinin bulunmadığını, davacının boşanma kararına göre icra takibinde bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/220221 Sor. 2021/14027 Karar numaralı dosyasında davacı kadının davalı erkeğin kendisine küfür ve hakaret edip, kendisini kandırarak, zorla tehdit ederek boşanmalarını sağladığı, kendisini kandırmak suretiyle baskı yaparak evliliği bitirdiğine ilişkin şikayette bulunduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/01/2021 tarihli kararında davalı erkek hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, Ankara Adli Tıp Kurumunun 09.03.2022 tarih ve 1937 sayılı raporunda, davacı kadının halihazır durumu ile fiili ehliyetine haiz olduğu, kendisine vasi veya yasal danışman tayinine mahal olmadığı şeklinde rapor düzenlendiği, dosya kapsamından davalının davacıya korku ve tehdit uygulayarak iradesini fesada uğrattığı iddiasını doğrular bir delilin bulunmadığı, tarafların dilekçeleri, tanık beyanları ve dosyada toplanan tüm delillerin incelenmesinde HMK'nin 374. maddesinde düzenlenen yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; boşanma kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla, HMK'nin 375 ve 379. maddeleri uyarınca yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılanmanın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 375 inci, 371 inci, 379 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.