"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2342 E., 2023/3041 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/343 E., 2023/432 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının hakaret ve tehditlerine artık dayanamadığını ve kadının tehditleri üzerine evden ayrılmak zorunda kaldığını, artık sağlıklı bir evliliklerini olmadığını, kadın tarafından sürekli rencide edici sözlerle küçük düşürüldüğünü, kadının erkeği yetersiz gördüğünü, psikolojik şiddet uyguladığını, kadının çelişkili ve asabi psikolojik bir ruh halinde olduğunu, ara sıra müşterek çocuklarına vurduğunu, şiddet gördüğüne ilişkin erkeğe iftira attığını, asıl şiddet görenin erkek olduğunu, erkeğe sürekli tehdit, hakaret ve kötü sinkaflı sözler ettiğini, erkeğin davalı-karşı davacı kadın adına kayıtlı müşterek araç ile işe gittiği esnada polisler tarafından çevrildiğini ve kadının "arabamı çaldı" diyerek kendisinden şikayetçi olduğunu öğrendiğini, erkeğin her gün her an korku içinde olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, erkek lehine talep tarihinden itibarın işleyecek yasal faizi ile 10.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı erkek vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, olayların çarpıtılarak ifade edildiğini, kadının dava açıldıktan sonra arabayı sattığını ve bir erkek ile gece geç saatlerde alkol aldığını, bunu da herkese açık whatsapp durumunda paylaştığını, bu nedenle ortak çocuk için endişe ettiğini, aynı sebebe dayalı açılı bir dava bulunduğunu ve süresi içinde açılmayan karşı davanın reddini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, kendisinin davacı erkek ve erkeğin babası tarafından darp edildiğini, erkeğin sürekli kızının ve ailesinin yanından ağır hakaretler edip darp ettiğini, alkol aldığını, yatak odası sorunları olduğunu, erkeğin yatak odasında farklı isteklerde bulunduğunu ve buna olumsuz cevap aldıkça şiddet uyguladığını, kendisini aldattığını, kızının psikolojisinin bozulduğunu, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerine itiraz ettiğini, kendisinin sadece kızı için nafaka istediğini beyan etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin ve ailesinin psikolojik baskılarına maruz kaldığını, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadın ve çocuğu ile ilgilenmediğini, alkol aldığını, sık sık evi terk ettiğini, eve geç gelmeye başladığını, ailesi ile birlikte kadını darp ettiğini, erkeğin evlilik hayatından kendisini soyutlayarak cinsel şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaretler ettiğini, erkeğin cinsel açıdan tatmin duygusunu arttırmak adına farklı taleplerde bulunduğunu, erkek müşterek çocuğun velayetini istese de, çocuk doğduğunda ağlamasından rahatsız olup yatağını ayırdığını, duyarsız kaldığını, çocuğun ihtiyaçlarına karşılık vermediğini, kadının ekonomik, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddete maruz kaldığını iddia ederek karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava açıldığı tarihten başlayarak işleyecek faizi ile 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı kadının agresif ve sinirli davranışlar sergilediği, davacı-karşı davalı erkeği beğenmediği, erkeğe karşı sürekli bağırarak konuştuğu, erkeğin ailesinin evine gelerek bağırdığı, 09.10.2021 tarihinde tarafların arabanın erkeğe devri konusunda kadına psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, tarafların elleriyle vurmak suretiyle birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları, tarafların bu olaydan sonra bir araya geldiği ve 5-6 ay birlikte yaşadığı, farklı odalarda yattığı, bu tarihten davaların açıldığı tarihe kadar geçen sürede gerçekleşen kusurlu davranışlarının karşılıklı olarak affedildiğinin en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulünün mümkün olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda eşine fiziksel ve ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ağır kusurlu olduğu, eşine fiziksel uygulayan, eşini beğenmeyen ve eşine sürekli bağırarak konuşan kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, erkeğin müşterek çocuk için iştirak nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat talebinin ayrı ayrı reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.400,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadığından reddine, kadın lehine boşanma kararından itibaren işleyecek yasal faizi ile 40.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dinletmiş oldukları tanık beyanlarının, hakaret ve tehdit mesajlarının ve sunulan somut delillerinin değerlendirilmediğini, kadın lehine tazminat takdir edilmemesi gerektiğini ve takdir edilen tazminatların fahiş olduğunu beyan ederek kadın lehine takdir edilen tazminatların kaldırılması, karşı davanın reddi ve karşı vekalet ücretinin kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle, istinaf incelemesinin eksik ve gerekçesiz olduğunu, dinletmiş oldukları tanık beyanlarının, hakaret ve tehdit mesajlarının ve sunulan somut delilerinin değerlendirilmediğini, tazminatların takdir edilmemesi gerektiğini ve takdir edilen tazminatların fahiş olduğuna, iddianın genişletilmesi yasağına aykırı davranıldığını beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunup bulunmadığı, kusur değerlendirilmesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır, davalı-karşı davacı kadın az kusurlu kabul edilerek asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Mahkemece kabul edilen ve belirlenen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
3. 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu olan taraftan uygun bir maddî tazminat; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın ise, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının koşulları oluşmamıştır. O halde kadının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına şartları oluşmadığı halde maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
3-Davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.