"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/737 E., 2024/958 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/729 E., 2020/163 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davaları ve birleşen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile birleşen davaya yönelik istinaf taleplerinin esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 600.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 10.000,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 10.000,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 2.000.000,00 TL maddî, 5.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde birleşen davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2020 tarihli ve 2018/729 Esas, 2020/763 Karar sayılı kararıyla birleşen davanın reddine, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın ve çocuk yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakalarının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına toptan 50.000,00 yoksulluk nafakası ile 400.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata, asıl davada kadın yararına, karşı ve birleşen davada erkek yararına 3.400,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve birleşen zina sebebine dayalı davanın reddi ve davalı-davacı erkek vekili aleyhe hükmedilen tazminatlar ile nafakaların miktarı ve erkek yararına reddedilen fer'î miktarları dikkate alınarak nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.11.2022 tarihli ve 2020/983 Esas, 2022/1833 Karar sayılı kararı ile; tarafların ekonomik durumları, kusurları, ortak çocuklarının olması ve evliliğin süresi dikkate alındığında yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesinin doğru olmadığı ve kararın istinafa konu sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakasının ödeme şekli yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı ve birleşen davanın reddi; davalı-davacı erkek vekili kusurun derecesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 13.02.2024 tarihli kararında; birleşen zina sebebine dayalı boşanma davasının zinanın öğrenilmesi tarihinden itibaren hak düşürücü süre içinde açılmış ve kanıtlanmış olması sebebiyle kabulünün gerektiği, ne var ki evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı asıl ve karşı davada verilen boşanma hükümlerinin kesinleşmiş olması sebebiyle birleşen boşanma davasının konusuz kaldığı, bu sebeple birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek haklılık durumuna göre kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyiz istemine konu yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden reddine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı ve kadının birleşen davasının reddi yönlerinden bozulmasına ve davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ve birleşen davaya yönelik istinaf taleplerinin esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 600.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı, nafaka için artış oranı belirlenmemesi ve tazminatlara yasal faize hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı ile kadının süresinde nafaka ve tazminatlara faiz talebinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.