Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3681 E. 2024/579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf şerhinin terkini davası devam ederken davacılar tarafından taviz bedelinin ödenmesi ve akabinde şerhin kaldırılması üzerine, ödenen taviz bedelinin iadesi talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar, dava devam ederken taviz bedelini ödeyerek vakıf şerhini terkin ettirdikten sonra ıslah ile ödenen bedelin iadesini talep etmiş, mahkeme ise hem şerhin terkini hem de bedelin iadesi yönünden ayrı ayrı hüküm kurmuş; ancak ıslah ile davanın niteliği değişmiş olduğundan mahkemenin davayı ıslah edildiği şekliyle ele alıp tek bir talep üzerinden hüküm kurması gerekirken iki ayrı talep varmış gibi değerlendirmesi usule aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki vakıf şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taviz bedelinin iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı duruşma talepli olarak davacılar ve asli müdahiller vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı ve asli müdahiller vekili Avukat ... ile davalı vekilleri Avukat .........., ve Avukat ............,'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ve asli müdahiller vekili; müvekkillerinin dava konusu 21 parsel sayılı taşınmazın maliki ........,nun mirasçısı olduklarını, davalı idare tarafından mahluliyet kararına dayalı olarak hasımsız açılan dava sonucunda taşınmazın........., Vakfı adına tesciline karar verildiğini müvekkillerine intikal işlemi için tapuya başvurulduğunda öğrenildiğini ileri sürerek; tescil kararının iptali, taşınmazın müvekkilleri adına tespit ve tescili, vakıf şerhinin terkininin talep edildiğini, Mahkemece 14.07.2020 tarihinde vakıf şerhinin terkini yönünden açılan davanın tefrikine karar verildiğini, 25.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ivaz fakih vakfı şerhinin terkini için müvekkillerinden tahsil edilen 3.494.507,00 TL vakıf taviz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı idareden taviz bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine mirasçılık belgesindeki miras hisseleri oranında ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; davaya konu taşınmazın...........,Vakfı adına tesciline karar verildiğini, davacının mutasarrıfın varisi olduğun iddiasının 51 yıl sonra ileri sürdüğünü, veraset ilamının kendileri hasım gösterilmeden alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın (kapatılan) Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/446 E., 1993/283 K. sayılı kararı ile malulen İvaz Fakih Vakfı adına tapuya tesciline karar verildiği, Mahkemenin 1999/305 E. (bozma sonrası 2004/332 E.) sayılı dosyasında, taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ibraz edilen veraset ilamı gereğince ............, mirasçıları adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline ve vakıf şerhinin terkini talebi ile açılan davanın tefrikine dair verilen kararın, Yargıtayca düzeltilerek onandığı ve kararın 19.10.2021 tarihinde kesinleştiği, tefrik kararı üzerine yapılan yargılamada Vakıflar Genel Müdürlüğünce taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre taviz bedeline tabi olduğunun bildirildiğinden davacılar ve asli müdahiller vekilince farklı tarihlerde olmak üzere toplam 3.494.507,00 TL taviz bedelini, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ........., Vakfı şerhinin terkini için yatırıldığı, davacılar ve asli müdahiller vekilinin 25.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile vakıf şerhinin terkini için yatırılan 3.494.507,00 TL taviz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı idareden ödeme tarihi olan 22.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine veraset ilamındaki miras hisseleri oranında ödenmesini talep ettikleri, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan “.........,Vakfından” şerhinin taviz bedelinin ödenmesi nedeniyle kaldırıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bilirkişi heyetince tanzim edilen kök ve ek raporlarda dava konusu taşınmazda şerhi bulunan vakfın, tavize tabi olmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 21.12.2021 tarihli cevabi yazısında ..........., Vakfı'nın Vakıflar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre taviz bedeline tabi olduğunun bildirildiği ve taşınmazda taviz bedeli ödenmek suretiyle vakıf şerhinin terkin edildiği gerekçesiyle; taviz bedelinin iadesi talebinin reddine, çekişme konusu taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin davanın açıldığı tarihte mevcut olduğu, yargılama sırasında davacılar ve asli müdahiller tarafından taviz bedelinin ödenmesi üzerine şerhin kaldırıldığı, böylece davacı tarafın eldeki davayı açmakta haklı olduğunun vakıf şerhinin terkini talebi bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik masrafların davalı ... Genel Müdürlüğü'nden alınmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar ve asli müdahiller vekili; 3.494.507,00 TL tutarındaki taviz bedelini zorunlulukla ödeyerek vakıf şerhini terkin ettirdiklerini, davalı İdare tarafından müvekkillerinden haksız olarak tahsil edilen 3.494.507,00 TL taviz bedelinin davalı idareden tahsili ile müvekkillerine miras hisseleri oranında ödenmesine dair karar verilmesi talebinde bulunulduğunu, dosya kapsamında tüm delillerin toplandığını ve aynı vakfa dair emsal davadaki bozma ilamı nazara alınarak oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından rapor tanzim edildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sadece davalı idarenin taşınmazın taviz bedeline tabi olduğunu bildirmesi nedeni ile usule ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, ilk taleplerinin tapu iptal tescil ve vakıf şerhinin bedelsiz olarak terkini ise de yargılamanın devamında tapu iptal tescile dair önceden verilen ve mahkemece bekletici mesele yapılan kararın kesinleşmesinin ardından, taşınmazın vakıf şerhinin bedeli ödenerek terkini sağlanabildiğini, bu sebeple 25.03.2022 tarihinde ıslah talebinde bulunularak harcı da yatırılmak sureti ile müvekkillerinin ödemek zorunda kaldığı 3.494.507,00 TL taviz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İdareden tahsilinin talep edildiğini, Mahkemece ıslah taleplerinin hiç bir şekilde dikkate alınmadığını, vakıf şerhinin terkini talebi ile açılan davada davanın devamında taviz bedeli ödenmiş ise konusu kalmayan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilemeyeceğini, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, bilirkişi heyeti tarafından vakıf türünün belirlenerek, belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalmadığını, taviz bedeli ödenmeksizin vakıf şerhinin terkini gerektiğini, ödenmiş olması halinde ise iadesinin gerektiği saptandığı halde dosya içeriğine tamamen aykırı karar verildiğini, Yargıtay uygulamaları gereği vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin davalarda harç ve avukatlık ücretinin dava değerine bakılmaksızın maktu tayin ve takdir edilmesi gerektiğini, davalı İdare lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; dava konusu taşınmazın taviz bedeline tabi olduğu sonucuna varılması üzerine vakıf şerhinin terkini talebi yönünden de davacıların talebinin haksız olduğunu, müvekkil idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava ıslah edilerek alacak davasına dönüştürüldüğünden vakıf şerhinin terkini taleplerinin ortadan kalktığının kabulü gerektiğini, davacıların talebinin taviz bedelinin kendilerine iadesi yönünde ıslah edildiği ve ıslah talebinin usule ve kanuna uygun olduğunun kabul edilmesi halinde artık ortada konusuz kalan davanın söz konusu olmadığını, ıslah edildiği şekliyle değerlendirilerek sadece taviz bedelinin iadesi talepleri hakkında hüküm kurulması gerektiğini, aksi düşünülse dahi taviz bedelinin iadesi talebinin reddine karar verildiğinden, vakıf şerhinin terkini talebi yönünden de davacılar talebinin haksız olduğundan müvekkil idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça hukuka usule aykırı olduğunu savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin iken ıslah ile ödenen taviz bedelinin iadesi talebine dönüştürülmüştür.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tapu iptal ve tescil davasından tefrik ile yeni esasa kaydedilen temyize konu vakıf şerhinin terkini davasının yargılaması devam ederken, davacılar ve asli müdahiller tarafından taviz bedelinin ödenmesi üzerine, vakıf şerhi tapu müdürlüğünce kaldırılmıştır.

2. Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkin edilmesi üzerine, davacılar ve asli müdahiller tarafından 25.03.2022 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile vakfın tavize tabi olmadığı, taviz bedeli alınmaksızın..............., Vakfı şerhinin terkini gerektiğinden bahisle ödenen taviz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi talep edilmiştir. Buna göre Mahkemece; davanın ıslah edilmiş haliyle incelenmesi gerekirken, vakıf şerhinin terkini ve ödenen taviz bedelinin iadesi olarak iki ayrı talep varmış gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

3. Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.