Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3683 E. 2024/3631 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye encümeni tarafından verilen idari para cezalarının tahsili için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali davalarında adli yargı mı yoksa idari yargı mı görevlidir?

Gerekçe ve Sonuç: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca idari yargıda gerçek kişilere karşı dava açılamayacağı, bu nedenle belediyenin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca icra takibi başlatıp, itiraz üzerine genel mahkemede itirazın iptali davası açma yoluna gidebileceği gözetilerek, bu tür davalarda adli yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucu Erdek Belediyesi vekili; belediye encümeni tarafından ruhsatsız ve kaçak yapılar nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca verilen idari para cezalarının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (2004 sayılı Kanun) uyarınca müvekkili Belediye tarafından icra takibine konu edildiğini, borçluların bu icra takiplerine vaki itirazlarının iptali istemiyle açılan davalar hakkında Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince idari yargının görevli olduğundan bahisle usulden ret kararı verildiğini, bu kararlara karşı kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesini gerçekleştiren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 13. Hukuk Dairelerince farklı kararlar verildiğini ileri sürerek, yaratılan uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 06.03.2023 tarihli ve 2023/5 E. sayılı kararıyla; aynı tür alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali davasında Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesince yargı yolu dava şartı nedeniyle verilen usulden ret kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince ise, idari yargı mercilerinde idare tarafından gerçek kişi davalı aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle aynı gerekçeyle İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği, bu haliyle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 13. Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu; 25.08.2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (694 sayılı KHK) ile 2004 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca, idare tarafından gerçek kişi aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali davalarında, Adli yargı ilk derece mahkemesince "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilebileceği, davanın idari yargının görevine girdiğinden bahisle dava şartı olan yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilemeyeceği, uyuşmazlığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki görüşüyle, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 05.12.2022 tarihli ve 2022/1736 E., 2022/1823 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsat almadan kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Nazmi Pınarcık’a, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 65.190,64 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 12.09.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/400 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un (2576 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi uyarınca, belediyeye ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin olarak 6183 sayılı Kanundan doğan uyuşmazlıkların vergi mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle verilen 23.03.2022 tarihli ve 2021/241 E., 2022/102 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “...694 sayılı KHK ile İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesine 2017 yılında eklenen "İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz." hükmü gereğince davacı Belediyenin davalıdan alacağı bulunduğu hususunun idari yargının görev alanına girmesi nedeniyle ilamsız icra takibi ve itirazın iptali davasına konu olamayacağı, uyuşmazlıkta adli yargının değil idari yargının görevli olduğu anlaşıldığından (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.10.2018 tarih 2017/4-1458 Esas 2018/1437 karar, 4.HD.'nin 25.03.2021 tarih 2020/3817 Esas 2021/1415 Karar, 9. HD.'nin 27.05.2021 tarih 2021/5228 Esas 2021/9696 Karar sayılı ilamları), İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yeri yönünden reddine dair kararında sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığı...” gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

B. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarihli ve 2022/1653 E., 2022/1835 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsat almadan kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Meryem Öztürk’e, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 28.620,08 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 29.03.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/505 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince (aynı gerekçeyle) verilen 26.05.2022 tarihli ve 2021/271 E., 2022/169 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; (aynı gerekçeyle) davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

C. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarihli ve 2022/1735 E., 2022/1833 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsat almadan kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Bülent Oktar’a, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 28.906,28 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 30.11.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/506 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince (aynı gerekçeyle) verilen 23.03.2022 tarihli ve 2021/267 E., 2022/104 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; (aynı gerekçeyle) davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

Ç. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarihli ve 2022/2731 E., 2022/1832 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsatsız ve kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Necla Pınarcık’a, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 10.507,06 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 18.02.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/450 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince (aynı gerekçeyle) verilen 23.03.2022 tarihli ve 2021/259 E., 2022/103 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; (aynı gerekçeyle) davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

D. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/908 E., 2022/1028 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsatsız ve kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Sadık Şahin’e, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 86.581,76 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 24.03.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/391 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince (aynı gerekçeyle) verilen 23.03.2022 tarihli ve 2021/247 E., 2022/105 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “...Somut uyuşmazlıkta, davacı idare tarafından davalı hakkında, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki yapının yıkılmasına ve aynı Kanunun 42. maddesi gereği kesilen idari para cezasının tahsili istemli itirazın iptali davası açmış olup, Mahkemece, uyuşmazlık konusunun idari işlemden kaynaklandığı, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden ret karar verilmiş ise de, 2577 sayılı İYUK 2 maddesi uyarınca idari yargıda ancak idare aleyhine dava açılması olanaklı olup, gerçek kişilere karşı idare tarafından idari yargıda dava açılamayacağından ilk derece mahkemesi kararın usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir...” gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak karar verilmiştir.

E. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/987 E., 2022/1029 K. sayılı kararı

Davacı Erdek Belediye Başkanlığı tarafından, maliki bulunduğu taşınmazda ruhsatsız ve kaçak yapı inşa ettiği tespit edilen davalı Sadık Şahin’e, belediye encümeni tarafından 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca 28.965,04 TL idari para cezası verildiği, söz konusu kararın 30.11.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının idari para cezasını ödemediği gibi tahsili için Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan 2021/550 E. sayılı takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptali istemiyle açılan davaya bakan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince (aynı gerekçeyle) verilen 14.04.2022 tarihli ve 2021/266 E., 2022/129 K. sayılı yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ( yukarda D bendinde belirtilen gerekçeyle) davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Benzer olaylarda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 13. Hukuk Dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlık; davacı Belediyenin bir organı olan belediye encümeni tarafından ruhsat alınmaksızın yapılan yapılar nedeniyle 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca verilen idari para cezalarının tahsili için imar mevzuatına aykırı davrandığı ileri sürülen gerçek kişiler aleyhine başlatılan takiplere vaki itirazların iptali istemiyle açılan davaların, idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı görülmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.

B. İlgili Hukuk

1. 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi,

2. 2576 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi,

3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (2577 sayılı Kanun) 2 nci maddesi,

4. 2004 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 67 nci ve Geçici 13 üncü maddeleri,

5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (YHGK) 16.09.2015 tarihli ve 2015/4-117 Esas, 2015/1755 Karar sayılı ilamı.

C. Değerlendirme

1. 3194 sayılı Kanun’un “İdari müeyyideler” başlıklı 42 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir;“…Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan ya da 27 nci madde kapsamında ruhsat alınmadan yapılabilen yapılardan aynı maddede belirtilen koşullar sağlanmadan yapılanların sahibine, yapı müteahhidine ve aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, bin Türk lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır…”

2. 2576 sayılı Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 6 ncı maddesi; “Vergi mahkemeleri:

a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

c) Diğer kanunlarla verilen işleri,

Çözümler.” hükmünü içermektedir.

3. 2577 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde idari dava türleri belirtilmiştir.

Anılan maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

(b) bendinde; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

(c) bendinde; tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar,

idari dava türleri olarak sayılmıştır.

Aynı maddenin (2) numaralı fıkrasında ise; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.

Bu itibarla, idari yargıda, gerçek kişilere karşı açılıp görülebilecek bir dava bulunmamaktadır.

4. 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 8 inci maddesi ile 2004 sayılı Kanun’un 42 nci maddesine eklenen ve 7078 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile aynen kabul edilen üçüncü fıkrasına göre; “İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz.”

5. 2004 sayılı Kanun’un “İtirazın iptali” başlıklı 67 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”

6. 694 sayılı KHK’nın 9 uncu maddesi ile 2004 sayılı Kanun’a eklenen ve 7078 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile aynen kabul edilen Geçici Madde 13; “İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez.

Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır.” hükmünü içermektedir.

7. YHGK’nın yukarıda yer verilen 16.09.2015 tarihli ilamında; 2004 sayılı Kanun’un “Hukuku amme borçları” başlıklı 47 nci maddesinde, para cezasıyla diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmünün mahfuz olduğu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1 inci maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur” denilse de, bu hükümlerin seçimlik hakkı bulunan davacı Belediyenin genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurmasına engel olmadığı, bu nedenle davacı Belediyenin genel hükümler çerçevesinde takip ve dava yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

8. Yapılan bu açıklamalar ve mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; 3194 sayılı Kanun’un 42 inci maddesi uyarınca, davacı Belediyenin bir organı olan belediye encümeni tarafından idari para cezasının verilip tebliğ edilmesinden sonra, aleyhine idari para cezası verilen kişi tarafından bu cezanın iptali, verilmesi gerekip gerekmediği veya fazla verildiği iddiasına dayalı işlem ve davaların idari nitelikte bulunduğu, çözüm yerinin idari yargı olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

9. Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlık; idari para cezasının verilip tebliğ edilmesinden sonra, davacı Belediye tarafından bu idari para cezasının imar mevzuatına aykırı davrandığı ileri sürülen gerçek kişilerden 2004 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tahsili için takip başlatılıp başlatılamayacağı, buna bağlı olarak takibe itiraz edilmesi halinde genel mahkemelerde itirazın kaldırılması için dava açılıp açılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

10. Yukarıda da açıklandığı üzere, 2577 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca; idari yargıda, gerçek kişilere karşı açılıp görülebilecek bir dava bulunmamaktadır.

11. Bu nedenle davacı Belediye; YHGK ilamında açıklanan seçimlik hakkını, 2004 sayılı Kanun hükümleri uyarınca icra takibi başlatma ve bu takiplerin itiraz üzerine durdurulması nedeniyle aynı Kanun’un 67 nci maddesi uyarınca genel mahkemede itirazların iptali istemiyle dava açmak yolu ile kullanmıştır.

12. Davacı Belediye tarafından, gerçek kişiler aleyhine başlatılan takiplere konu edilen idari para cezalarının açıklanan niteliği ile takip ve dava tarihleri birlikte gözetildiğinde, 2576 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 2004 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile Geçici 13 üncü maddesinin bu davalarda uygulama yerinin bulunmadığı ortadadır.

13. Bu bağlamda, belediye encümenince, ruhsat alınmaksızın yapılan yapılar nedeniyle 3194 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca verilen idari para cezalarının tahsili için davacı Belediye tarafından imar mevzuatına aykırı davrandığı ileri sürülen gerçek kişiler aleyhine başlatılan takiplere vaki itirazların iptali istemiyle açılan davalarda adli yargı, yani davanın açıldığı genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir.

14. Bu itibarla, davacı Belediye tarafından belediye encümenince verilen idari para cezasının tahsili için imar mevzuatına aykırı davrandığı ileri sürülen gerçek kişiler aleyhine başlatılan takiplere vaki itirazların iptali istemiyle açılan davalar hakkında,, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 13. Hukuk Dairesince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı Belediye tarafından belediye encümenince verilen idari para cezasının tahsili için imar mevzuatına aykırı davrandığı ileri sürülen gerçek kişiler aleyhine başlatılan takiplere vaki itirazların iptali istemiyle açılan davalarda adli yargının görevli olduğuna, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 13. Hukuk Dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine,

2. Dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,

08.11.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.