Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3746 E. 2024/2549 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacı eczanenin sahte raporlara istinaden düzenlediği iddia edilen reçeteler nedeniyle sözleşmesini feshederek cezai şart uygulanması işleminin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarında, Kurum işlemine konu olan reçetelerden bir kısmının dayanağı olan raporun sahte olmadığının, diğer kısmında ise sahteciliğin eczacı tarafından anlaşılamayacağının tespit edilmesi ve davacının kastının ispatlanamaması gözetilerek, davalı Kurum'un temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1986 E., 2023/705 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/6 E., 2022/95 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının 1999 yılından beri ... Eczanesinin sahibi olduğunu, 01.07.2008 tarihinde yenilenen davalı Kurumla yapılan sözleşmeye göre anlaşmalı olarak çalıştığını, davalı Kurumun 24.02.2009 tarihli yazısı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.3.19 maddesi gereğince sahte rapora istinaden düzenlenen reçetenin Kurumu zarara uğratmak maksadıyla Kuruma fatura edildiği sebebiyle davacının sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshedilerek 8.214,84.-TL cezai işlem uygulandığını, davacı eczacının reçetelerin sahte rapora istinaden verildiğini anlamasının veya buna ilişkin detaylı araştırma yapmasının mümkün olmadığını, Kurum işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptaline, davacının davalı Kuruma söz konusu cezai işlem nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Kurum vekili; Kurum müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde, davacı tarafından ... ve ... adına şeklen sahih içerik olarak sahte olan Pendik Devlet Hastanesinden 11.09.2001 tarih ve 3804 sayılı, 27.07.2001 tarih ve 3116 sayılı tanzim edilmiş raporlara istinaden toplam 12 adet reçetenin bu eczane tarafından Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, reçetedeki ilaçların şahsa verilmeksizin kupür eklemek suretiyle Kuruma fatura edilerek davalı Kurumun zarara uğramasına neden olunduğunu, işlemin yasal mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 06.03.2019 tarihli ve 2009/161 E., 2019/77 K. sayılı kararıyla; Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/17 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda yer alan detaylı değerlendirmelerle davacının düzenlediği reçetelerin resmi bir devlet hastanesi tarafından tanzim edildiği ve bu rapor kapsamında düzenlenen reçete ile ilaçların verildiği eczaneden verilen ilaçların dayanağı olan raporun sahteliğinde eczaneye bir kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ceza davasında verilen kararın kesinleşmediği, davanın sonucunun, eldeki davanın sonucunu etkileyecek mahiyette olup, sonucunun beklenilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinin isabetli olmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Gebze 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/17 E. sayılı dosyasında davacının da aralarında olduğu sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden yargılandıkları ve sanıkların bu suçları işlediklerine dair delil elde edilemediğinden 11.02.2014 tarihinde beraatlerine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 12.11.2018 tarihli ve 2017/11503 E., 2018/8993 K. sayılı kararı ile, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle düşmesine karar verilerek, kararın 12.11.2018 tarihinde kesinleştiği, Gebze 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/17 E. sayılı dosyasında alınan 05.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ve Mahkemece alınan 22.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda sahte olarak düzenlendiği belirtilen raporların şekil olarak her eczacı için iğfal kabiliyetine haiz olduğu, raporların devlet hastanesinde çalışan doktorlar tarafından düzenlendiği, davacının raporun sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davacının davalı Kuruma zarara uğratmak amacıyla kasti olarak hareket ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile Sosyal Güvenlik Kurumu Kocaeli İl Müdürlüğü tarafından verilen 24.02.2009 tarihli ve B.13.SGK.4.41.01.00-2966350 sayılı cezai şart işleminin iptali ile sözleşmenin devamına ve davacının davalı Kuruma 8.214,84 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Kurum vekili; davacı tarafından sahte rapora istinaden yazılan reçetelerin Kuruma fatura edildiği, şahısların ilaçları almadıklarını söylediklerini, davacı eczacının ilaçları reçete sahipleirne değil kim olduğu belirli olmayan kişiye teslim ettiğini, tarafların rızaları ile akdettikleri protokol hükümlerine aykırı hareket eden davacı ile davalı ... sözleşme yapmaya mecbur tutmanın hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, dosyanın yargılaması aşamasında alınan 24.02.2022 tarihli bilirkişi raporu ile 29.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin çeliştiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasınında doğru olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/17 E. sayılı dosyasında görülen ceza davasında, alınan 09.12.2013 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının sözleşmesinin feshi ve cezai işlem uygulanmasına sebep olan reçetelerden hasta Fazlı'ya ait reçetelerin ekinde yer alan ilaç kullanım raporunun tahrif edildiği ancak eczacılar bakımından iğfal kabiliyetinin bulunduğu ve sahteliğin ilk bakışta fark edilir nitelikte olmadığı, hasta Resul'a ait reçetelerin dayanağı olan raporun doğru olduğu, müfettişlikçe Pendik Devlet Hastanesinden alındığı iddia edilen dava konusu reçete ekindeki raporların Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinden alındığının tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesince alınan 24.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda da, sözleşmenin feshi ve cezai şart kararının uygun olmadığı tespitine yer verildiği, taraflar arasında imzalanıp reçete tarihlerinde geçerli olan 2008 yılı Eczane Protokolünün dava konusu sözleşmenin feshi ve cezai şart işleminin dayanağı olan (6.3.19) maddesinde cezai şart uygulanması için eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara sokmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç küpürü veya sahte raporun fatura edilmesi gerektiği, ancak eldeki uyuşmazlıkta davacının kastının davalı Kurumca ispatlanamadığı gerekçesiyle, davalı Kurum'un istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştitr.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2008 yılı protokolünün (6.3.19) maddesi gereğince Kurum tarafından düzenlenen sözleşmenin iki yıl süre ile feshi ile, 8.214,84 TL cezai şart bedelinin tahsili işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı Kanun'un "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73 üncü maddesi,

2. 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanun'un merkez heyetinin görevlerini düzenleyen 39 uncu maddesinin birirnci fıkrası,

3. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2008 yılı protokolünün (6.3.19) uncu maddesi

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporlarında Kurum işlemine konu olan hasta ...'a ait reçetelerin dayanağı olan raporun sahte olmadığının, hasta ...'ya ait reçetelerin ekinde yer alan ilaç kullanım raporunda yapılan tahrifatın eczacı tarafından anlaşılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğinin ve davacının kastının ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.