"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Milli Emlak Müdürlüğüne ait olan Çınarcık Mahallesi 330 ada 3 ve 4 parsellerdeki arsa vasıflı taşınmazlar üzerinde murisi Süleyman tarafından 230 adet zeytin ağacı yetiştirildiğini, mirasçıları olarak taşınmazlardaki ağaçların bakımını üstlendiklerini ancak söz konusu arazilerin haberleri olmadan Milli Emlak Müdürlüğü tarafından davalıya devredildiğini, araziler üzerindeki 230 adet yaklaşık 40 yaşında olan zeytin ağaçlarının kendilerine ait olduğunu ileri sürerek; ağaç bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 12.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 130.620,00 TL’ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacılar tarafından zeytin ağaçlarının hangi tarihte ekilmiş olduğunun beyan edilmediğini, dolayısıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olabileceğini, tapu kayıtlarına güvenerek taşınmazı satın aldığını, tapu kayıtlarında beyanlar hanesinde görülmeyen ve dikildiği iddia edilen ağaçlar ile ilgili davada kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2019 tarihli ve 2017/156 E., 2019/289 K. sayılı kararıyla; tanık beyanlarından 1970’li yılların başında davaya konu taşınmazların bölgenin yöre halkı tarafından temizlenerek zeytin ağacı dikildiği, resmi kurumlar tarafından halka herhangi bir uyarı yapılmadığı, davacıların murisinin de bu şekilde dava konusu taşınmazları ihya için 168 adet ağaç diktiğini, murislerinin ölümünden sonra da çocuklarının ağaçların bakımını üstlendiği, Milli Emlak Müdürlüğünün taşınmazları ihaleye çıkarmadan Çınarcık Belediyesine devrettiği, satış esnasında zeytin ağaçlarının ekonomik değerinin hesaplanmadığı ve kendilerine ağaç bedellerine yönelik Çınarcık Belediyesinin de ödeme yapmadığı, dolayısıyla zeytin ağaçları nedeni ile 168 ağaç için belirlenen 156.744,00 TL tutarında sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle; davacıların payları oranında davanın kabulü ile 130.620,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2021/303 E., 2021/502 K. sayılı kararıyla; muris ...'in davacılar dışında başka mirasçıları da bulunduğu ve talebin muris tarafından dikilen zeytin ağaçlarının bedelinin tahsili istemi olduğu, muristen kalan terekede mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyet esasları geçerli olması sebebi ile mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bu davaların birlikte açılması gerektiği ancak davacı mirasçıların sadece kendi paylarına hasren dava açtıkları, mirasçıların iştirak halindeki payı üzerinde tek başına tasarruf yetkisi bulunmadığı gibi dava diğer mirasçıların paylarını da kapsamadığından diğer mirasçıların davaya katılması ya da terekeye temsilci atanması yoluyla davaya devam imkânı da bulunmadığı, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/878 E., 2022/2120 K. sayılı ilamıyla; davacıların dava dilekçesindeki talepleri incelediğinde murisleri tarafından dikilen ağaçların bedelinden paylarına düşen bedeli talep etmedikleri, aksine murisleri tarafından dikilen ağaçlar nedeniyle davalının mal varlığında oluşan zenginleşmenin tamamının terekeye iadesini talep ettikleri, bu nedenle diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi ya da terekeye temsilci atanması için davacılara süre verilmesi ve hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesi uyarınca yeni maliki davaya dahil edip etmeyeceği hususunda tercih hakkı sorulması üzerine davacılar vekilince davaya davalı ... Belediyesi ile devam edeceklerini ve Sosyal Güvenlik Kurumunu (SGK) davaya dahil etmek istemediklerinin beyan edildiği; satış protokolüne göre taşınmazın zeytin ağaçları hariç olmak üzere satışının yapıldığının sabit olduğu, davacıların davalı Belediyeden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ağaç bedellerini talep edebilmeleri için davalı Belediyenin bu ağaçlar nedeniyle zenginleşmesinin gerektiği, davalı Belediyenin mülkiyetinin devamı süresinde ağaçlardan davacıların tasarruf etmesi nedeniyle aleyhe bir zenginleşmeden bahsedilemeyeceği, taşınmazı dava dışı SGK'ya satarken satış bedelinin içerisine zeytin ağaç bedellerinin dahil edilmemesi nedeniyle satış bedeli yönünden de davalı Belediyenin zenginleştiğinden bahsedilemeyeceği, ancak mülkiyet sahibi dava dışı SGK'nın taşınmaz maliki olarak zeytin ağaçları nedeniyle zenginleşmesinin söz konusu olduğu, davacıların SGK' yı dahil etme talebi bulunmadığından davalı Belediyeden zeytin ağaç bedellerini talep etme hakları bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; davalı ... ile SGK arasında yapılan devir protokolü ve encümen kararında taşınmaz devrinin zeytin ağaçları hariç tutularak yapıldığını, bu devir nedeniyle SGK'nın davaya dahil edilmesi gerektiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci madde hükmü gereğince hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından devralınan taşınmaza davacıların murisi tarafından dikilen zeytin ağaçlarının bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddeleri,
2. 6100 sayılı Kanun'un 125 maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut olayda taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları bedeli ayrık tutularak, devir bedeline dahil edilmeden sadece çıplak haliyle önce Milli Emlak Genel Müdürlü tarafından davalı Belediyeye dava devam ederken de dava dışı SGK'ya devredilmişse de davalı ...'nin bu satış nedeniyle sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olmayacaktır. Aksine sebepsiz zenginleşen dava dışı SGK'dır. Zira taşınmazı, üzerindeki zeytin ağaçlarına ilişkin yargılama devam ederken satış bedeline ağaçların bedelinin dahil edilmediğini bilerek satın almıştır.
2. Hukukumuzda bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
3. Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki kendiliğinden dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, dava açıldıktan sonra iki taraftan biri dava konusunu bir başkasına devrederse, diğer taraf dilerse; devreden ile olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan üçüncü kişiye karşı davaya devam eder, dilerse; dava konusunu devreden taraf hakkında davayı tazminat davasına çevirebilir.
4. Dava görülmekte iken davalının dava konusunu üçüncü bir kişiye devrettiğini öğrenen mahkemenin, bunu kendiliğinden gözeterek, davacıya maddede belirtilen seçimlik haklarını hatırlatarak hangisini seçtiğini sorması ve davacının vereceği cevaba göre işlem yapması gereklidir.
5. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacılara 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi kapsamında seçimlik haklarının sorulmasına, davacılar vekilinin verdiği cevap doğrultusunda karar verilmesine, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.