Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4203 E. 2024/2445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekim hatasından kaynaklandığı iddia edilen maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 364. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine uygun temyiz sebep ve gerekçelerinin sunulmaması ve re'sen yapılan incelemede bozma sebebi bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1491 E., 2022/1486 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/365 E., 2020/335 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin karın ve sırt ağrısı şikayeti ile davalı hastaneye müracaat ettiğini ve diğer davalı doktor tarafından 18.08.2015 tarihinde ameliyat edildiğini, ameliyattan sonra bir kısım sorunlar yaşamasına rağmen taburcu edildiğini ve bir süre sonra ağrılarının ve sorunlarının devam etmesi üzerine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müracaat ettiğinde vücudunda zehirlenme olduğu tespit edilerek ameliyat edildiğini, yoğun bakımda ve serviste kaldığını, uzun süre iyileşemediğini ve bu süre içinde başkalarının yardımı ile yaşadığını, tedavi masrafları yaptığını ve gelirinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Sağlık Medikal Tic. A.Ş. vekili; davacının müvekkili hastaneye müracaatı üzerine diğer davalı doktor tarafından yapılan ameliyatının tıp kurallarına uygun olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını, dava konusu olaya ilişkin olarak yürütülen soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; davacının, davalı ... sağlık kurumuna bağlı hastaneye müracaatı üzerine müvekkili tarafından yapılan ameliyatının tıp kurallarına uygun olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacının ameliyattan önce aydınlatılmış onam formu ile bilgilendirildiğini, yaşanan durumun komplikasyon niteliğinde olduğunu ve komplikasyona daha iyi müdahale edilebilmesi için davacının üniversite hastanesine sevk edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.07.2018 tarihli ve 2018/433 E., 2018/281 K. sayılı ilamıyla; ameliyat için davalıları vekil tayin eden davacının tüketici konumunda olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra yasal süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp 7. İhtisas Kurulu raporu doğrultusunda, davacının tedavi ve ameliyatında davalıların kusurlu olmadıkları, meydana gelen durumun komplikasyon olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemenin hükme esas aldığı Adli Tıp Kurumu raporunun yetersiz olduğunu, sahte evrak iddiasıyla ilgililer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/113329 Soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunduğunu, söz konusu dosyanın celb edilip incelenmediğini, davalı tarafın kusurlu olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu olaya ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/74042 Soruşturma sayılı dosyasında yapılan soruşturma sırasında konusunda uzman bilirkişi heyetinden ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığında görevli öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporları ile Mahkemece yargılama sırasında, dava konusu olayın niteliğine uygun Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulundan alınan, hüküm kurmaya, taraf ve kanun yolu denetimine uygun raporlar karşısında; davalı ... sağlık kurumunda, davacıya uygulanan tıbbi tedavi ve gerçekleştirilen ameliyatın tıp kurallarına uygun yapıldığı, hastanın aydınlatılmış onam formları ile ameliyat süreci ve komplikasyonlar konusunda usulünce bilgilendirildiği, davacının ameliyat sonrasında yaşadığı sorunun komplikasyon niteliğinde olduğu ve meydana gelmesinde davalı tarafın kusur ve ihmalinin olmadığı, davalılara atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119 uncu maddesi ile 364 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, davacı tarafça temyiz dilekçesinde 6100 sayılı Kanun'un 364 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine aykırı olarak temyiz sebepleri ile gerekçesinin bildirilmemesine, kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen yapılan incelemede ise bozmayı gerektirecek bir sebebin bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.