Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4464 E. 2024/2668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasında, davalıların vefatı nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilip edilmemesi ve davalılardan birinin vefatından önceki vekaletnamenin geçerliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların yargılama sırasında vefat etmeleri nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilmemesi ve vefat eden davalılardan birinin vekaletnamesinin geçerliliğinin devam ettiği düşünülerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/392 E., 2023/55 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalıların zilyetliğinde bulunan ... İlçesi, ... Beldesi, 855 parselde kayıtlı taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca Maliye Hâzinesi adına kayıtlı olduğunu, orman vasfını yitiren ve anılan madde uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların zilyetlerine satışına ilişkin 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra davalıların zilyetliklerini müvekkiline devrettiklerini, devrin taşınmazın bedeli ödenerek Hâzineden satın alınması gayesiyle gerçekleştiğini, anılan kanun uyarınca tescil elde edebilmek için gerekli evrakların müvekkilince temin edildiğini, müvekkilinin sözkonusu taşınmazın kendisine satışının yapılabilmesi için 12.10.2012 tarihinde 2.000,00 TL başvuru bedelini yatırdığını fakat yerin milli park olarak tasarruf edileceği gerekçesiyle talebinin Hazine tarafından karşılanmadığını, davalıların ödenen satış bedeli ve masraf miktarı kadar müvekkilleri aleyhine zenginleştiklerini belirterek; ödenen bedellerin davalılardan ve Maliye Hâzinesinden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; taraflar arasında yapılan sözleşme ile Maliye Hâzinesi adına kayıtlı olan taşınmazın yalnızca zilyetliğinin devredildiğini, düzenlenen muvafakatnameler ile yerin davacı tarafından kullanılmasına rıza gösterildiğini, taşınmazın milli parklar içerisinde kaldığının davacı tarafça sözleşme öncesinde bilindiğini, bu nedenle kendisinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, davacının yerin 2/B kapsamında ve milli parklar sınırları içerisinde olduğunu bilerek satışı kabul ettiğini, yerin satışından vazgeçildiğinin müvekkilleri tarafından önceden bilinmesinin olanaklı olmadığını, davacının herhangi bir hak kaybının ve zararının olmadığını, yerin zilyedi olmaya devam ettiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05/02/2014 tarihli ve 2013/263 E., 2014/68 K. sayılı kararıyla; davalılardan ...'a bedel ödendiğinin davacı tarafça ispat olunamadığı, ödendiği belirtilen toplam 170.000,00 TL'nin diğer davalılara verildiğinin dosya içerisindeki belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 42.500,00 TL'nin ...'ten, 42.500,00 TL’nin ...'dan, 42.500,00 TL'nin ...'dan, 21.250,00 TL'nin Erkin'den, 21.250,00 TL'nin ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalı ... hakkında açılan davanın ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 06.07.2015 tarihli ve 2015/4946 E., 2015/12438 K. sayılı ilamıyla; tapu kaydının varsa 6292 sayılı Kanun öncesi güncellenmiş son halinin dosya içerisine celbi, davacının sözkonusu tapu kaydının beyanlar hanesinde isminin geçip geçmediği hususunun tespiti, davacının ilgi tapu kaydının güncelleşmiş haliyle beyanlar hanesinde isminin yazılı olduğunun tespiti halinde somut olayın 6292 sayılı Kanunun 6/12-13. bend hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi ve davacının bu taşınmazın rayiç değerine eş değer taşınmazın satılması için Hazineye başvurması ve bunun sonucunun beklenilmesi, yine davacının isminin 6292 sayılı Kanun öncesi ya da sonrası güncellenmiş son tapu kaydında bulunmasa dahi, davacı davalıların kişisel haklarını devir almış olduğundan, davacıya halefiyet yoluyla 6292 sayılı Kanunun 6/12.maddesi gereğince rayiç bedeli karşılığında başka bir taşınmaz verilip verilemeyeceği Hazineden sorulup ona göre bu konuda da davacının yaptığı başvuru sonucunun beklenilmesi, davacıya bu taşınmazın değerine eş değer başka bir taşınmaz verilemeyeceğinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın güncellenmiş son tapu kaydında davacının adının bulunmadığının saptandığı, davacıya halefiyet yoluyla 6292 sayılı Kanunun 6/12.maddesi gereğince rayiç bedeli karşılığında başka bir taşınmaz verilip verilemeyeceği Hazineden sorulduğu, yargılama süresince davacıya bu taşınmazın değerine eş değer başka bir taşınmaz verilmesi yönünde çalışmalara dahi başlanmadığının tespit edildiği, davalılardan ...'a bedel ödendiğinin ispat edilmediği, bedelin diğer davalılara ödendiğinin mevcut belgelerden anlaşıldığı, taşınmazın satışı için idareye ödenen bedelin de davalılara ödenmemiş olduğu gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile, 43.000,00 TL'nin ...'ten, 43.000,00 TL'nin Emine'den, 43.000,00 TL'nin ...'dan, 21.500,00 TL'nin ...'tan, 21.500,00 TL'nin ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar ..., , ..., ..., ... Mirasçıları ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; emsal taşınmaz satışı sürecinin beklenilmesi ve neticeye göre (emsal taşınmaz verilip verilemeyeceğine göre) hareket edilmesi gerekirken emsal taşınmaz satışı süreci tamamlanmadan esas hakkında karar verildiği, kararın bu yönü ile Yargıtay bozma kararına aykırı olduğu, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşme oluşturabilecek herhangi bir durum olmadığı, ayrıca davalılardan Sultan'ın yargılama esnasında vefat ettiği, Mahkemenin, ölü davalının mirasçılarını tespit etmesi ve davaya dahil etmesi gerekirken bunu yapmadan davayı neticelendirdiği, yani ölü kişi hakkında hüküm kurduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8. ve 28. maddeleri

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 43/1, 513/1. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur.

3. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğinin tespiti için, bir ayrım yapmak gerekir.

4. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır; bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır. Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler.

5. Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.

6.Öte yandan; yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi de kural olarak sona erer (TBK m.43/1, 513/1). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir.

7. Somut olayda; davalı ...'a ait nüfus kaydından, davalının yargılama sırasında 20.05.2020 tarihinde öldüğü, mirasçılarının yargılama aşamasında davaya dahil edilmeksizin, ölmeden evvel verilen vekaletnameye istinaden davalı vekili ile davaya devam edilip, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

8.Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, öncelikle yargılama sırasında vefat eden davalı ...'ın mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

9. Bunun yanında dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı ...'in de yargılama sırasında 12.03.2014 tarihinde öldüğü ve davalı mirasçıları davaya dahil edilerek davaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu istek malvarlığına ilişkin olup, mirasçıların mal varlığını etkilemektedir. Bu durum karşısında Mahkemece; davaya dahil edilen mirasçılar karar başlığında gösterilerek, bu mirasçılar hakkında karar verilmesi gerekirken, karar başlığında davalı olarak gösterilen ve yargılama sırasında öldüğü anlaşılan Mehmet ile dosyada davalı olarak yer almayan ilgisiz şahıs ... hakkında hüküm tesis edilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.

10. Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.