"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1157 E., 2023/1197 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/59 E., 2023/154 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili tarafından Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, ... Köyü, 6546 Ada, 1 Parsel, B Blok, 47 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı borçlu ...'ya satıldığını, bu satış işlemi nedeniyle müvekkili şirkete yapılacak ödeme nedeniyle davalı-borçludan takibe konu senedin alındığını ancak şimdiye kadar borçlu tarafından ödemeye ilişkin edimlerin yerine getirilmediğini ve davaya konu takibin başlatıldığını, davalı - borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde her ne kadar borcunun bulunmadığını iddia etse de müvekkili şirkete taşınmaz satışı nedeniyle ödemede bulunmadığını ve borcunu ödemede temerrüde düştüğünü, bunun üzerine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/244343 sayılı dosyası ile müvekkili şirket tarafından davalı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle öncelikle alacaklarının karşılıksız kalmaması adına borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davalının haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya esas teşkil eden icra dosyası incelendiğinde kambiyo senedinin, kambiyo senedi vasfıyla icra edileceği 3 yıllık sürenin geçmiş olmasından sonra icraya konulduğunun görüleceğini, bu sürenin basiretli bir tacirin kesinlikle unutmayacağı ve atlamayacağı bir süre olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davacıya güvenmesinin bedelini mahkemede yargılanarak ödediğini, kambiyo vasfını yitirecek kadar uzun süre beklenilen bir senedin ödenmediğinin ispatının davacıda olduğunu, senedin üzerinde oynamalar olduğunu, hem senedin süresinin geçtiğini hem geçirilmiş hem de üzerinde oynamalar yapıldığını, senet üzerinde oynamalar yapılarak müvekkilinin zarara uğratılmak istendiğini, senet üzerinde yapılan oynamalar ve düzeltmelerin açıkça bir suç olduğunu, davacı taraf bu senedin gayrimenkul satışına istinaden verildiğini, sundukları ödeme makbuzundan da anlaşılacağı üzere 04.11.2016 tarihinde Albaraka Türk Katılım Bankası'ndan 500.000,00 TL olarak kullanılan konut kredisinin şirket yetkilisi ... tarafından bizzat banka şubesinde teslim alındığını, 04.11.2016 tarihinde Albaraka Türk Katılım Bankasında hesabı olan müvekkilinin eşi tarafından altın hesabının Türk Lirasına çevrildiğini ve müvekkilinin hesabına aktarıldığını, aynı gün paranın çekildiğini, gayrimenkulün geri kalan tutarı için de müsaade istendiğini, söz konusu alacak ödenmemiş ise bu alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesinin daha kolay bir tahsilat yöntemi olduğunu, davacının kötü niyetli olduğundan bahisle davacının haksız davasının reddine, %100'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, takibin iptaline, davaya konu gayrimenkul üzerindeki davacı lehine ipoteğin kaldırılmasını, istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.10.2022 tarihli ve 2020/763 E., 2022/721 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 22.12.2022 tarihli, 2022/2664 Esas, 2022/2793 Karar sayılı kararıyla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.Kayseri 2. Tüketici Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda TTK.654 maddesine göre nama yazılı düzenlenmediği, bu suretle davalı yönünden senedin geçersiz olduğu anlaşılmakla takip dayanağı senet emre yazılı olarak düzenlendiğinden geçersiz olup, geçersiz bu senet dayanak alınarak takip başlatıldığı, ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalının borcunun bulunduğuna dair tespit yapılamadığı ve somut delillerle davanın ispat edilemediği gibi yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın senedin unsurları ile ilgili olmadığını, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4/5 maddesinin yanlış yorumlandığını, senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, davanın konusunun taraflar arasında yapılan taşınmaz satışı nedeni ile ödenmeyen bir kısım satış bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğunu, alacağın varlığı ve miktarının dosyaya sunulan deliller ile ispatlandığını, davalının tapu devir bedelinin düşük gösterildiğini ikrar ettiğini, taşınmazın gerçek satış bedelinin 800.000,00 TL olduğunu, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili, kararın sadece kötü niyet tazminatına ilişkin kısmına itiraz etme zorunluluklarının hasıl olduğunu, dosya üzerinden karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davalının kötü niyet tazminat talebi yönünden yasal unsurların oluşmaması da nazara alınarak davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının ve davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satışından kaynaklanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası.
2. 6100 sayılı HMK'nun 202 nci maddesinde delil başlangıcı kavramı '' (1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.'' şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 202 nci maddesi ve Yargıtay uygulamalarında zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin TTK anlamında kambiyo senedi niteliğini kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğini kazandığı istikrarlı olarak benimsenmiştir. Zamanaşımına uğramış senedin senetle ispat durumu da ortadan kalkmış, yazılı delil başlangıcı olması nedeniyle ispat kuralları genişletilerek, her türlü delille ispat kuralı getirilmiştir.
3.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 45 inci ve 67 nci maddeleri.
4. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesi,
5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacı şirketin taşınmazı davalıya devrettiği, tapu kaydında taşınmazın satış bedelinin 625.000,00 TL olarak belirlendiği, davacının ticari defterlerinde; satış işlemi faturasının 625.000,00 TL+6.250,00 TL KDV olmak üzere 631.250,00 TL olarak düzenlendiği, bedelinin tamamının tahsil edildiği, davacı defterlerine göre davalının borcunun bulunmadığı, dava konusu senede ilişkin davacının defterlerinde kaydın bulunmadığının tespit edildiği, senedin nama yazılı olarak düzenlenmediği anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.