Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5142 E. 2024/3176 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz bir sözleşmeye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası ile bu talebin reddine ilişkin cezai şart, değer kaybı ve diğer zararların tazmini istemleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusunun, davalı tarafından daha önce kabul edilmesi ve imar barışından faydalanılması nedeniyle konusuz kaldığı, ayrıca sözleşmenin geçersiz olması, satış bedeline proje tadilat masraflarının ve değer artış bedelinin dahil olduğuna dair bir hüküm bulunmaması ve diğer zarar kalemlerinin de ispatlanamaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/913 E., 2022/1388 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/233 E., 2022/129 K.

Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen tapu iptal tescil mümkün olmadığı takdirde alacak ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Trabzon İli Ortahisar İlçesi ... Mahallesi 175 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada 3 nolu bağımsız bölümün, davalının ise 4 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, Belediyece onaylı ruhsata esas projeye göre 8,70 m2 olunan giriş kısmının 3 nolu kısımda kaldığını, ancak tapu kaydında davalıya ait 4 parselde kaldığını, bu bölümün gerçek sahibinin müvekkili olduğunu, tapuda 4 nolu bağımsız bölümde gözüken 8,70 m2'lik kısma ilişkin olarak taraflar arasında sözleşme imzalandığını ve belirtilen kısmın istenildiği zaman davacıya tapuda devrinin yapılmasının davalı tarafça kayıtsız ve şartsız olarak kabul edildiğini, ancak davalının sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek; dava konusu 8,70 m2'lik bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili davacıya ait 3 nolu bağımsız bölüme eklenmek suretiyle tapuya tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı ile davacının taşınmazında meydana gelecek değer kaybının davalıdan tahsilini

talep etmiştir.

II. CEVAP/KARŞI DAVA

Davalı vekili; davada talep edilen ve müvekkili davalıya ait 4 nolu bağımsız bölümde yeralan 8,70 m2'lik kısmın davacıya ait olduğunu kabul ettiklerini bildirmiş, karşı davasında ise; 18.04.2013 tarihli sözleşmenin sadece müvekkiline değil karşı davalı tarafa da bir takım yükümlülükler getirdiğini, taşınmazı satın alırken satış bedeli içerisinde sözleşmenin (3.4.B) maddesi gereğince karşı davalı tarafından ana taşınmazın projeye uygun hale getirilmesi için gerekli masraf ve projeye uygun hale gelmesi sonucunda kendi dükkanında oluşacak cephe genişliği temelli değer farkının da yer aldığını, ana taşınmazın projeye uygun olarak tadil edilmesi halinde dükkanının cephesinin şimdikinin aksine genişleyeceğini, imar problemi nedeniyle söz konusu taşınmazı satamaması dolayısıyla ciddi ekonomik kaybı olduğunu ileri sürerek, gerçek zararın bilirkişi marifetiyle tespiti ile şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden ön inceleme aşamasından önce sunulan bir kabulün olduğu, imar barışı doğrultusunda işlemler tamamlanıp davacının alacağına kavuştuğu, karşı davacının karşı davasındaki taleplerini sözleşmeye dayandırdığı, sözleşme kapsamında kalan bir zarar kaleminin olmadığı, aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle; asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; davalının kabul beyanında bulunduğu asıl dava yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediği, davanın kabulü halinde AAÜT gereğince lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Karşı davacı vekili; müvekkilinin 4 nolu bağımsız bölümün karşı taraftan 2.500.000.000,00 TL'ye satın aldığını, tarafların aralarında sözleşme yaptıklarını, 18.04.2013 tarihli sözleşmenin karşı davalıya da bir takım yükümlülükler getirdiğini, bu satış bedeli içerisinde sözleşmenin (3.4.B) maddesi gereğince karşı davalı tarafından ana taşınmazın imara uygun hale getirilmesi için gerekli proje ve benzeri masraflar ve projeye uygun hale gelmesi sonucunda müvekkilinin dükkanında oluşacak cephe genişliği temelli değer farkının da yer aldığını, imar barışı nedeniyle ana bina proje tadilatı yapılmaksızın mevcut haliyle imara uygun hale getirildiğinden sözkonusu cephe genişliğinin de oluşmadığını, şayet proje tadilatı yapılmış olsaydı halihazırda ana taşınmazda 1.kattan verilen asansör girişinin zemin kattan verileceğini ve böylelikle de müvekkilinin cephesinin genişleyeceğini, işbu tadilat işlemleri sırasında da müvekkilinin işyerinin asgari iki ay süreyle kapalı kalacağını, müvekkilinin taşınmazını satılığa çıkardığını ancak karşı davalı tarafça ısrarla ihmal edilen projeye aykırılık temelli imar problemi ve tedbir nedeniyle satışın yapılamadığını, müvekkilinin bu konuda ciddi bir ekonomik kaybı oluştuğunu, karşı dava açısından gerekli araştırma ve incelemelerin yapılması gerektiğini belirtilerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre belirleneceği, davacı tarafın dayandığı sözleşme hukuken geçersiz olduğundan ve ayrıca davalı tarafın kendi hal ve davranışlarıyla eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmede proje tadilat masraflarının satış bedeline dahil edildiğine dair herhangi bir hüküm ve açıklama bulunmadığı, yalnızca proje tadilatı için gerekli masrafların karşı davalı tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı, karşı davacı vekilinin projeye aykırılığın giderilmesi halinde müvekkilinin işyerinin cephesinin genişleyeceğini, bu nedenle de müvekkilinin satın aldığı 4 nolu bağımsız bölümün değerinde cephe genişliğine bağlı olarak değer artışı olacağını, esasen satış bedelinin de bu durum dikkat alınarak belirlendiğini, karşı davalıya ödenen satış bedeli içerisinde oluşacak bu değer farkının da bulunduğunu iddia etmişse de taraflar arasında yazılı sözleşmede bu hususa ilişkin olarak da herhangi bir hüküm ve açıklama bulunmadığı, sözleşmede yazılı bulunan zarar tazmini hükmünün, karşı davacıya satılan işyeri vasfındaki davaya konu bağımsız bölüme ilişkin olarak tadilat ve projeye uygun hale getirilme süresi içerisinde oluşacak zararlara ilişkin olduğu ve diğer zararları kapsamadığı, karşı davacının taraf talep ettiği diğer zararlarının varlığını ve miktarını da ispatlayamadığı, yemin deliline dayanılmadığı, yargılama sırasında konulan haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararların tazmininin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 399 uncu maddesi kapsamında kaldığını, somut olayda bu şekilde açılmış bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada geçersiz sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde cezai şart alacağı ile değer kaybı tazminatı; birleşen davada ise, aynı sözleşmeye dayalı alacak ve değer kaybı tazminatı ile diğer zararların tazmini istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 199 ve devamı maddeleri

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370

inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.