Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5143 E. 2024/4055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya gönderilen havalelerin borç ödenmesi mi yoksa ödünç para mı olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık nedeniyle davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddinin temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğu ve davacının, davalıya gönderilen havalenin ödünç amacıyla yapıldığını ispatlayamadığı, ayrıca davalının ortaklık ilişkisi kapsamında havale gönderdiği iddiasının ise iddia genişletmesi niteliğinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1753 E., 2023/2267 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/379 E., 2023/67 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının davalı borçlunun arkadaşı olduğunu, davalı borçlunun işlerinin bozulması sebebi ile çeşitli tarihlerde davacıdan parça parça toplamda 69.000,00 USD borç para aldığını, davalının borcu ödemekten kaçınması üzerine davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmada davacının muhtelif dönemlerde borcunu ödemek için müvekkiline bu havaleleri gerçekleştirdiğini, tüketim ödüncü verildiğine dair havalelerde bir ibare olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararıyla; Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin hükmünün İstanbul BAM 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının yaptığı istinaf incelemesi neticesinde davaya konu dekontlarda havalenin sebebine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, böylece davacının iddiasını ispatlayamadığı, davacının dilekçesinde dayanmış olduğu yemin delilinin kesin delillerden olup bu delil toplanmadan karar verilemeyeceğinden bahisle kararın kaldırıldığı, davacının yemin teklifinde bulunmayacağını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin bu ödemeleri davalıya gelecekte gerçekleşmesini umduğu ticari ilişkileri ve amaçları kapsamında kullanılmak üzere gönderdiğini, ancak yabancıların özel okul işletemeyeceğini ve dolandırıldığını sonradan öğrendiğini, bunun üzerine davalı ve ilgililer hakkında dolandırıcılık suçlaması ile suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu ödemenin ticari ilişkileri kapsamında ödendiğini ispat ettiğini, buna ilişkin istinafa cevap dilekçesi ekinde ortaklık sözleşmesi ve bir kısım belgelerin sunulduğunu, bu nedenle ispat yükünün diğer tarafa geçtiğini, doktrin tarafından kabul gören görüşün, bileşik ikrarın bölünebileceği yönünde olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararıyla; havalelerde açıklama bulunmadığı, davacının davasını senet veya kesin hükümle ispat edemediği gibi Mahkemece teklif edilen yemini reddettiği, buna göre davacının davaya konu havaleleri davalıya borç olarak gönderdiği iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. İlgili Hukuk

Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Tüketim Ödüncü" ana başlıklı 386 ncı maddesi.

4. 6098 sayılı Kanun'un "Havale" ana başlıklı 555 inci maddesi.

5. 6100 sayılı Kanun'un 141 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.6098 sayılı Kanun'un "Havale" ana başlıklı 555 inci maddesi ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2004 tarihli ve 2004/4-362 E., 2004/347 K. sayılı kararı).

2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karinenin mevcut olması karşısında, davalıya gönderilen havalenin ödünç amacıyla yapıldığının ispatlanamamasına, davalıya gönderilen paranın ortaklık ilişkisi kapsamında gönderildiği iddiası 17.10.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesi ile ileri sürüldüğünden iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu ve ortaklıkla ilgili açılacak davada ileri sürülebileceğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.