"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/40 E., 2023/1274 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/426 E., 2022/329 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalılardan ... vekili Avukat ... 'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... ile diğer davalılar ..., ... ve ... arasında Konya İli .... İlçesi ... Mah. 29421 ada, 109 parsel üzerinde bulunan taşınmazlarla ilgili olarak 19.06.2012 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolden kaynaklanan tüm hak ve alacakların noterden düzenlenen temliknameler ile davalı gerçek asillerden 1.000.000,00 TL karşılığında temlik alındığını, temlikin davalı Belediyeye de bildirildiğini, davalı ... tarafından yapılması gereken binanın yapılmadığını, davalı Belediyeye bu hususta ihtarname gönderildiğini, taşınmazın bulunduğu yer için Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma kararı aldığını, bunun üzerine Belediyenin eski malikleri ile eski sözleşmeyi feshettiğini ve yeni uzlaşma bedelini belirlediklerini öğrendiklerini, davalı Belediyenin hiçbir hak ve yetkisi bulunmayan taşınmazın eski malikleri olan davalılar ile yeni sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmenin müvekkili ile imzalanması gerektiğini, davalı Belediyenin kötüniyetli olarak kamulaştırma prosedürünü uygulamadığını, müvekkilinin kira kaybının bulunduğunu, ayrıca dava konusu yerdeki taşınmazın davalı ... tarafından yıkıldığını ve yıkım sonrası molozların da davalı ... tarafından alındığını, bu konuda da davalı Belediyenin haksız zenginleştiğini ileri sürerek, kamulaştırma bedelinde müvekkilinin hak sahibi olduğunun tespitine, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeline esas rayiç değerinin tespiti yapıldıktan sonra artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin ve müvekkilinin uğramış olduğu kira kaybının bilirkişi ile değerinin tespiti yapıldıktan sonra artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL'nin ve taşınmazın yıkılması sonucu çıkan moloz bedelinin bilirkişi tarafından rayiç değerinin tespiti yapıldıktan sonra artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Belediyeden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 30.04.2019 tarihli dilekçesi ile davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın Belediye encümeninin 04.11.2008 tarihli kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan kat mülkiyetine konu binanın malikleri ile kıymet takdiri yapılmak suretiyle anlaşma sağlandığını ve bağımsız bölümlerin tamamının mülkiyetinin değişik tarihlerde müvekkili Belediyeye intikal ettiğini, müvekkili Belediye ile diğer davalılar arasında yapılan 19.06.2021 tarihli Protokol ile binanın yıkılarak, yeni oluşacak parsel üzerine Belediyece yapılacak yeni bina ve buna göre oluşacak bağımsız bölümlerin tapu devirlerinin gerçekleştirildiğini, yeni projenin uygulanacağı taşınmazın Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunca koruma alanı olarak belirlenen alanda kaldığını, bu nedenle parsel üzerine inşaat yapılmasının mümkün olmadığını, bunun üzerine müvekkili Belediye ile arsa sahipleri arasında yapılan 21.04.2014 tarihli Protokol ile eski protokolün sona erdirilmesine dair Protokol imzalandığını, kamulaştırma yapılan taşınmazın bedelinin güncellendiğini, davacının temlik sözleşmesine istinaden müvekkili Belediyeye karşı açtığı davanın Mahkemece reddedildiğini, söz konusu kararın kesin hüküm niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... ,..., ...; kamulaştırma bedeli üzerinde hak sahibi olmamaları nedeniyle davayı kabul ettiklerini, davalının diğer taleplerinin kendileriyle ilgisi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Belediye Encümen kararı iptal edilmediğinden davalı Belediyenin kamulaştırma işleminin geçerli hale geldiği, Mahkemece belirlenen kamulaştırma bedeli ile Belediye tarafından belirlenen kamulaştırma bedeli arasında fahiş bir fark bulunmadığı, arsa maliki tarafından açılmış kamulaştırma bedelinin yeniden tespiti şeklinde bir dava da bulunmadığı, davacının haklarını devraldığı arsa malikleri ile davalı belediyenin de açıkça davacı aleyhine hareket ettikleri hususunda dosyada delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... Başkanlığının kamulaştırma kararı aldığı ve diğer davalıların malik oldukları bağımsız bölümler için tarafların görüşmeleri neticesinde anlaşmaya varıldığı ve taşınmazların davalı ... Başkanlığına devredildiği, bu taşınmazların kamulaştırma bedelinin ise davacıya temlik edildiği ancak bedel olarak kararlaştırılan yani takasta kullanılacak olan taşınmazda çıkan sorunlar nedeniyle yine davalılar arasında ikinci bir anlaşmanın yapıldığı ve güncel kıymet takdiri komisyonunun belirlediği bedel üzerinde uzlaşmaya varıldığı, 2942 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre tarafların bedelde uzlaşması, taşınmazın idare adına tescili ve bedelin ödenmesi ile kamulaştırma işlemi kesinleşeceğinden bu aşamadan sonra taşınmaz malikleri kamulaştırmaya veya bedele yönelik itiraz davası açamayacakları, taşınmazın idare adına tescil olduğu, bedeli de yargılama sırasında ödenmekle davalı İdarenin bedel yönünden sorumluluğu kalmadığı yani davacının temlik sözleşmesi kapsamında davalı Belediyeden talep edebileceği hakkının sona erdiği, ayrıca diğer davalılardan yani temlik verenlerden de alacakla ilgili bir talebi bulunmadığına göre de davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; a)davacının 29.04.2013 tarihli noter ihtarı ile kamulaştırma konusu taşınmazlardan kaynaklanan tüm hak ve alacakları temlik aldığını davalı idareye bildirdiğini, dolayısı ile davalı idarenin kendisine bildirilen ihtara rağmen müvekkili kamulaştırmanın hiçbir aşamasında dikkate almayarak aleyhine hareket ettiğini, davalı Belediyenin ve diğer davalıların, temlik sözleşmesine ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun emredici hükümlerine aykırı hareket ettiğini, davalı İdarece, taşınmazların tamamı için 2014 yılında yeni bir kamulaştırma kararı alınarak bedel tespit edildiğini ve taşınmaz maliki olmayan kişiler ile kamulaştırma işlemleri başlatıldığını, ancak kamulaştırma işlemlerinin hiçbirisinde müvekkilinin davet edilmediğini, Belediyenin kamulaştırma bedelini tespitinden dört yıl sonra müvekkile para ödememek ve tazminattan kurtulmak için ilgisiz kişiler adına tevdi mahalli tayini yaptığını, dava konusu taşınmazın 184 m²'lik kısmı için 2012 yılı için bilirkişi marifeti ile bizzat Mahkemece 934.000,00 TL kamulaştırma bedeli belirlendiğini, oysa davalı idarece, 2018 yılında taşınmazın tamamı için sadece 740.000.00 TL bedel üzerinden üçüncü kişiler ile pazarlık zabtı imzalandığını, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının gerekçe gösterilerek kamulaştırma işleminin kesinleştiği yönündeki değerlendirmenin yanlış olduğunu, 2942 sayılı Kanuna aykırı şekilde, usule uymadan yapılan kamulaştırma işleminin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davacı ile davalı gerçek kişiler arasındaki temliknamelere aykırı davranılmasından kaynaklı zararların davalı Belediyeden tahsili istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, taşınmazın davalı ... adına tescil edildiği, yeni projenin uygulanacağı taşınmazın Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunca III. Derece arkeolojik sit alanı ilan edildiği, kamulaştırma bedelinin yargılama devam ederken ödendiği anlaşıldığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınap davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.