Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5520 E. 2024/3605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılardan birinin yaralanmasına, diğerinin eşinin ölümüne sebep olan doğalgaz zehirlenmesi nedeniyle İGDAŞ ve kombi üreticisi şirkete karşı açılan tazminat davasında, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Olayın oluş şekli, davacıların olay nedeniyle eş ve baba kaybı yaşamaları, davacı ...'nın da yaralanmış olması gibi hususlar gözetilerek, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı davacılar yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1184 E., 2023/2954 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2015/1740 E., 2022/942 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili asıl davada; 31.01.2015 tarihinde ikametlerinde karbonmornoksit zehirlenmesi geçiren davacı ...'nın ağır yaralandığını, eşi ...'in ise vefat ettiğini, savcılık soruşturması kapsamında olay mahallinde keşif yapıldığını ve alınan bilirkişi raporunda davalının ölüm ve yaralanma ile meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunun davalı tarafından abonelere can güvenliğini güvenceye alacak bilgiler ve önlemlerin bildirilmediğinin, iç tesisatların gaz dağıtım şirketi olan davalı tarafından kontrol edilmediğinin, davalının gerekli kontrolleri gerçekleştirerek güvenlik riski mevcut olan tesisat sahiplerini uyarmadığı ve yaptırım uygulamadığınını, kombinin can güvenliğini ilgilendiren kısımların bakımını gerçekleştirecek akredite ve sertifikalı kişi ve kuruluşların listesini abonelerine dağıtmadığının ve bunun davalı tarafından zorunlu kılınmadığının bildirildiğini, raporda müvekkillerinden ...'ya kusur atfedilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının şimdilik 10.000,00 TL'sinin olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline, davacılardan ... için 750.000,00 TL, diğer davacı ... için 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili birleşen davada; asıl davada davalı olarak gösterilen İGDAŞ'ın %60, Vailant Şirketinin de %30 kusurlu olduğunun belirlendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının şimdilik 10.000,00 TL'sinin olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline, davacılardan ... için 750.000,00 TL, diğer davacı ... için 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı vekili; müvekkili şirketin kontrol yapılmadan veya ihbar alınmadan herhangi bir tesisatın gazını güvenlik nedeniyle kesmesinin kanuna uygun olmadığını, mevcut iç tesisatların dağıtım şirketleri tarafından periyodik olarak kontrol edilmesine dair herhangi bir hükmün bulunmadığını, iç tesisatların işletmeye alındığı andaki güvenlik kriterlerinin sürekliliğinin sağlanması yükümlülüğünün kullanıcıya ait olduğunu, müvekkili şirketin lisans sahibi gaz dağıtım şirketi olarak mevzuatlar ve standartlarca zorunlu olmayan hiçbir uygulamayı abonelerine zorunlu tutamayacağını, benzer olaylarla ilgili bilirkişi raporları ve bilimsel mütalaalarda müvekkili şirketin sorumlu olmadığının belirlendiğini, talep edilen tazminatların yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili; yargılama aşamasında alınan kök bilirkişi raporunda yaşanan üzücü olay nedeni ile müvekkili şirkete herhangi bir kusur atfedilmemişken; ek bilirkişi raporunda %30 kusur atfedildiğini, bilirkişi raporunun varsayıma dayalı olup hükme esas alınamayacağını, mevcut tespitlerin olayın yaşandığı taşınmazda bizzat keşif yapılmak suretiyle belirlenmeyip dosyadaki belge ve bilgiler değerlendirilerek yapıldığını, davacı tarafından kullanılan cihazda iki adet baca sensörü olup, birisi çalışmadığında ikincisinin devreye girebildiğini, her iki sensörün de otomatik resetli olup, çalışma mantığı ile 1998 yılındaki standartlara uygun olarak tasarlandığını, baca sensörlerinin CO, C02 gazların yayılımını önlemek gibi bir fonksiyonunun bulunmadığını, servis raporları incelendiğinde iki kez baca sensörü değişikliğinin yapıldığını, bacalı kombilerin gerek periyodik bakım prosedürleri gerekse ilgili parçanın değişikliğinden sonra tüm teknisyenlerin gerekli kontrolleri yaptığını, davacı tüketicinin kullanım kılavuzundaki uyarıları gözardı ederek tarife uymaksızın ve cihazda baca sensörü kaynaklı bir problem olduğunda yetkili servise bildirmeksizin bizzat cihazı kapatıp açarak yeniden kullanmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, müvekkili şirketin üreticisi olduğu cihazda ayıp/gizli ayıp/üretim hatası bulunmadığı hususunun cihazın 17 (on yedi) yıl süresince sorunsuz kullanımı ile ispat olunduğunu, yaşanan olayda müvekkili şirketin yetkili servisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kusur yönünden alınan son raporun ilk heyetten alınan birinci ve ikinci ek raporlar ile örtüştüğü, dava konusu olayın mutfakta sıkışıp kalan yanmamış doğal gazın oluşturduğu zehirli gazdan kaynaklandığı, Doğal Gaz Piyasası Yönetmeliği'nin 36 ncı maddesine göre davalı İGDAŞ'ın kullanıcıların iç tesisat kısımlarının sorumlu olmadığı belirtilmişken, aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde iç tesisatın denetiminin de davalı İGDAŞ'ın kendi elemanları veya denetim şirketleri aracılığı ile yerine getirebileceğinin belirtildiği, somut olayda davalı ... gibi diğer üretici şirketlerin de doğalgaz piyasasına girmek için davalı İGDAŞ tarafından onay almak zorunda oldukları, onayı alınmayan ürünlerin standartlara uygun olmayan cihazlar olarak adlandırıldığı, davalı İGDAŞ'ın piyasa üzerinde koruma ve denetim yönünden hakim olduğu, davaya konu hermetik tip cihazın, onaylı cihaz-kombi olup özelliğinin gazı yakmak için gerekli olan havayı bulunduğu mahalden-atmosferden alması olduğu, bu özelliğin hermetik kombileri tehlikeli hale getirdiği ve bu nedenle kullanıcıları için risk oluşturduğu, somut olayın yaşandığı konutun bulunduğu belediyenin hermetik kombilerin kullanıldığı konutlara ilişkin bütün bacaları uygun hale getiremeyeceği anlaşıldığından İmar Yönetmeliğinde aynı binadan her bağımsız dairenin hermetik kombilerini ortak bir bacaya bağlamalarının yasaklandığı, hermetik kombi kullanılan konutlarda ayrıca sürekli hava akışı sağlanması gerektiği, ortamda bulunan havada oksijen oranının %21'in altına düşmemesi gerektiği, bu nedenle menfezlerin ortam havasının korunmasında önemli yer tuttuğu, menfezlerin yeri, büyüklüğü, temizlenmesi ve tıkanmamasının oldukça önemli olduğu, tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemelerin tüketiciler tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, davalı İGDAŞ'ın yetkili kıldığı kombi bakım ve onarımı ile sorumlu olan servislerin hizmeti halinde bu durumu tespit etmeleri gerektiği, dava konusu olayda davalı ... yetkilisi teknisyenlerin periyodik kontrol formlarında yasal düzenlemeler gereğince teknik konularda denetim yapıldığına dair bir bilgiye rastlanmadığı, davacının ekonomik boyutları dolayısıyla hizmeti alıp alamaması bir yana davalı ... şirketinin bu konuda kullanıcıları bilgilendirmek zorunda olduğu, davalı ... şirketinin cihazın kullanımına ilişkin sunmuş olduğu kullanma kılavuzunda yer alan "Eğer baca sensörü veya baca sistemi çalışmaz veya menfez işlevsiz kalırsa büyük risk oluşacak ve can güvenliğinin tehlikeye gireceği ancak el kitapçığının uygulanmamasından doğan arızalardan şirketin sorumlu olmadığı" yönündeki ibarenin gerek 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 5 nci maddesi uyarınca gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) genel işlem koşuluna yönelik düzenlemeleri doğrultusunda haksız şart niteliğinde olup geçersiz olduğu, bu doğrultuda davalı ...'a %30 oranında kusur atfedilmesi gerektiği, davalı İGDAŞ'ın ise kontrol etme, denetleme ve bilgilendirme görevini üretici veya servis sağlayıcı şirketlere devretmesinin de kendisini yükümlülükten kurtarmadığı, somut olayda görevini layıkıyla yerine getirmemesi sebebiyle ve diğer davalı ...'ı denetlemediği için asli olarak sorumlu olan davalı İGDAŞ'ın %60 oranında ve kusurlu olduğu, davacı ...'nın ise baca temizliği, gerekli önlemlerin alınması, havalandırmanın yetersiz yapılması sebepleriyle %10 oranında kusurlu bulunduğu, kusur oranları dikkate alınmakla davacı ...'nın destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davalıların kusuru dikkate alınarak gerekli indirimlerin yapıldığı ve davalıların kusurlarının müteselsil sorumluluktan kaynaklandığı gözetilerek davacı ...'nın destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanan kısım üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davacıların manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde ise, somut olay değerlendirilerek yapıldığında davacı ...'nın, davalıların kusurları oranında yaşanan karbonmonoksit zehirlenmesi sonucunda eşini kaybetmekle birlikte aynı olayda kendisinin de zarar görmüş olmasının elem ve acısını arttırdığı, davacı ...'un babasını kaybetmesi sebebiyle elem ve acı duyduğu gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 42.551,64 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; manevi tazminatın çok düşük belirlendiğini, olayın vehameti nedeniyle talepleri gibi manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Asıl davada davalı İGDAŞ vekili; görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmadığını, ölen kişi dışında sözleşmenin tarafı olmadıklarını, doğrudan doğruya hayatta kalanların açtığı tazminat davası olduğunu, iç kullanımdaki tesisat bakımsızlığı ve proje dışı işlemler nedeniyle davalı şirketin olayda sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu yerde baca sensörünün görevini yapması halinde bu olayın olmayacağını, bu nedenle olaydan kombinin bakımını düzenli yapırmayan davacı ... ile kombinin bakımını usulünce yapmayan birleşen dosya davalısı ... şirketinin kusurlu olduğunu, dava konusu kombi bakımını yapan ... firmasının davalı İGDAŞ'ın sertifikalı ve yetkilendirilmiş iç tesisat firması olmadığını, baca temizliği ve iç tesisat eksikliğinden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Birleşen davada davalı ... vekili; hükme esas bilirkişi raporunun somut olaya ilişkin maddi gerçekler ile örtüşmediğini,davalı şirkete kusur atfı için belirtikleri sorular cevaplanarak kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davalının hukuka aykırı eyleminin bulunmadığını, 2010 yılındaki kontrolde baca çekim kontrolünün yapılması gerektiği notunun düşüldüğünün belli olduğunu, gerekli uyarının yapıldığını, havalandırma menfezlerinin tıkalı olması nedeniyle tüketicinin bizzat kusurlu olduğunu, doğru kombinin incelendiği konusundaki şüphenin net olarak giderilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece alınan ilk bilirkişi heyet raporundaki kusur oranı tespiti ile ikinci ek rapordaki kusur oranlarının aynı belirlendiği, bu şekilde raporlarda ortak tespitin bulunduğu, söz konusu olay nedeniyle asıl dosya davalısı İGDAŞ'ın %60 oranında, birleşen dosya davalısı ... yetkili servisinin %30 oranında, davacı ...'nın %10 oranında kusurlu olduğu gözetilerek alınan hesap bilirkişi raporunda davacı ...'nın destekten yoksun kalma tazminatının 52.532,88 TL olarak hesaplandığı, bu davacının ise maddi tazminat talebini bu nedenle ıslah ettiği ve talebini arttırdığı, manevi tazminatların somut olayın özelliğine, kusur durumu ve zararın ağırlığına, tarafların sosyo ekonomik durumuna uygun olarak belirlendiği gerekçesiyle; istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili ile asıl davada davalı vekili istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

2. Birleşen dosyada davalı ... vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca manevi tazminatların yüksek belirlendiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık: davacılardan ...'nın yaralanmasına desteğin ise ölümüne yol açan doğal gaz zehirlenmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Kanun'un 56 ile 71 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye göre; davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Olayın oluş şekli, vakıanın niteliği, meydana gelen olay nedeniyle yaralanan ve tedavi gören davacı ...'nın aynı olayda eşini, diğer davacı ...'un ise babasını kaybettiği gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları çok azdır.

İlk Derece Mahkemesince; davacılar ... ve ... yararına daha yüksek oranda manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafça temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davalılara yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının ise istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğini Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.