Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5555 E. 2024/622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kamulaştırmasız el atma davası sonucunda dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı tutarın, davalı ile arasındaki protokol ve taahhütnamelere istinaden davalının sorumluluğunda olduğu iddiasına dayalı alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak davacı idarenin kusurunu gözeterek hüküm kurduğu, bozma dışı kalan hususların ise kesinleştiği ve taraf lehine kazanılmış hak oluşturduğu değerlendirilerek davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/469 E., 2021/760 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalı kooperatifin talebiyle dava konusu taşınmazları kamulaştırarak kar amacı gütmeden davalıya sattığını, kamulaştırma nedeniyle açılabilecek kamulaştırma bedelinin artırım davalarından ve masraflardan davalıların sorumlu olduğuna dair taahhütname alınıp protokol imzalandığını, taşınmaz maliklerinin açtığı bedel artırım davaları sonucunda toplam 954.169,09 TL ödeme yaptığını ve bu taşınmazlar için ödediği kamulaştırma bedelinin tamamından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik zararının yarısı olan 477.084,50 TL'nin 23.05.2013 tarihinden itibaren amme alacaklarının tahsiline ilişkin yasa gereği işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davacı vekili birleşen davada; aynı maddi olgulara dayanarak asıl davada talep edilen 477.084,50 TL'nin düşülmesinden sonra kalan 477.084,50 TL'den şimdilik 50.000,00 TL'nin 23.05.2013 tarihinden itibaren amme alacaklarının tahsiline ilişkin yasa gereği işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, taahhüdün zamanaşımına uğradığını, idarenin kamulaştırmayı kusurlu yürüttüğünü ve kendi kusurundan yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin, 01.03.2016 tarih, 2014/659 E.- 2016/117 K. sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 477.084,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. (Kapatılan) Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.10.2019 tarihli 2016/30910 E. 2019/10404 K. sayılı ilamı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, kesinleşen ve rücuya konu Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/760 E. sayılı dosyasında, davanın taşınmazların malikinin mirasçıları tarafından açılan kamulaştırmasız el atma davasının murislerinden kendilerine intikal eden dava konusu yerle ilgili yasal süresi içinde yapılmış tebligat bulunmadığı iddiası ile açıldığı, mahkemece de bu iddia kabul edilerek karar verildiği, davacı idarenin, kamulaştırma evraklarını malikine usulüne uygun tebliğ etmeyerek taşınmaz hakkında 2010 yılında kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmasına sebep olduğu, bu hususun olayda davacı idarenin de kusurlu olduğunu gösterdiği, aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında, davacı idarenin %50 kusurlu olduğunun kabul edildiği, bu itibarla, mahkemece, davacı idarenin de müterafik kusuru olduğu kabul edilerek, ödenen bedelden bu kusur oranında indirime gidilerek karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma öncesi alınan bilirkişi raporuna göre davacı yanın kamulaştırma işlemleri nedeniyle ödediği bedel ve yargılama gideri toplamının 855.695,36 TL olduğu, bozma ilamı uyarınca idarenin, kamulaştırma evraklarını malikine usulüne uygun tebliğ etmeyerek taşınmaz hakkında 2010 yılında kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmasına sebep olduğundan müterafik kusurlu kabul edilerek asıl davanın kısmen kabulüne, 427.847,68 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 09.05.2023 tarih ve 2022/2671E.- 2023/1348 K sayılı ilamı ile; kararın; uyulan bozma ilamı gereğince yapılan hesaplamayı içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilmiş olduğu, tarafların müterafik kusurunun bulunduğunun emsal Yargıtay kararları ile de kabul edildiği, davacının faiz başlangıcı, faiz türü ve KDV'ye ilişkin itirazları yönünden mahkemece verilen ilk kararı davacı temyiz etmediğinden bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, birleşen davada reddedilen vekalet ücreti yönünden davanın maddi tazminat davası olmaması nedeniyle AAÜT'nin 13/4 üncü maddesinin uygulanamayacağı hususları gözetildiğinde, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davcı vekili, temyiz dilekçesindeki hususları tekrar ederek Daire onama ilamının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının kamulaştırmasız el atma davası sonucunda dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı tutarın, aralarındaki protokol ve taahhütnamelere istinaden davalının sorumluluğunda bulunduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.

VIII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.