"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1643 E., 2023/2860 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/546 E., 2023/44 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş davalılardan ... vekili tarafından duruşma talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı ... vekilleri Avukat .... ve Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalılar tarafından İstanbul İli .... İlçesi ... Mah. 229 pafta 1643 ada ve 31 parsel sayılı 43.351 m² yüz ölçümlü taşınmaza ilişkin davacı ... aleyhine kamulaştırmasız el atma tazminatı talepli dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu Şişli 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2005 tarihli ve 2003/615 E., 2005/331 K. sayılı kararının kesinleşmesi üzerine hükmedilen 1.264,181.700,00 TL el atma tazminat bedelinin yasal faizi ve tüm icra kalemleri ile birlikte Pendik 1. İcra Müdürlüğünün 2005/9153 E. sayılı dosyasına ödendiğini, buna rağmen Mahkeme kararında A harfi ile belirtilen 1643 ada, 60 parsel (ifrazdan sonra) ve B harfi ile belirtilen 1643 ada 61 parsel (ifrazdan sonra) sayılı taşınmazlardaki toplam 1.446,09 m² alana isabet eden hissenin davacı ... adına tescil işleminin gerçekleştirilemediğini, aynı taşınmazlara ilişkin davalılara ait hisselerin bu kez uzlaşma suretiyle 23.05.2012 tarihli Encümen Kararı ile satın alındığını ve davalılara mükerrer ödeme yapılmak suretiyle 1.084.400,00 TL bedelle davacı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek; davacı ... tarafından mükerrer olarak ödenen 1.084.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 04.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; 28.12.2003 tarihinde davacı aleyhine Şişli 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2003/615 E. sayılı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda o davaya konu 31 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ödenmesine ve taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verildiğini, anılan kararın 17.04.2006 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtmekle ilamın zamanaşımına uğradığını, aksi varsayılsa bile ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin dayanaksız olduğunu, faizin ancak dava tarihinden itibaren talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; dava dilekçesi içeriğinde her ne kadar kesinleşen Mahkeme kararından bahsediliyor ise de dava konusu edilen taşınmazın atıfta bulunulan Mahkeme kararı kapsamında yer alıp almadığının belli olmadığını, bahsi geçen gayrimenkullerin davalıya miras yoluyla intikal ettiğini, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşıldığı üzere defalarca imar parselasyon işlemi geçirdiğini, ada, pafta ve parsel numaralarının sürekli olarak değişiklik gösterdiğini, söz konusu gayrimenkulün İstanbul İli, Beyoğlu ve Şişli Belediyesi sınırlarında kalmış olması nedeniyle uzun yıllar boyunca vergilerinin ödenmesi sırasında dahi sıkıntılar çıktığını, kesinleşen Mahkeme kararını tapu kayıtlarına işletmeyen, yapılması gereken işlemleri yapmayan davacının davalıdan herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından davalılara öncelikle Şişli 6. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında kamulaştırmasız el atma bedelinin ödendiği, daha sonra ise uzlaşma suretiyle 1.084.400,00 TL ödemenin yapıldığı, kamulaştırmasız el atma dosyası kapsamında bedel ödenmek ile aslında yerin davacı adına tescilinin yapılması gerektiği, açıklayıcı nitelikteki tescil işlemin yapılmadığı, bu yönüyle ikinci ödemenin sebebi olan mülkiyet ilk ödeme ile zaten ortadan kalktığı, ödemenin sebebinin kalmaması nedeniyle zenginleşmenin meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 542.200,00'er TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kamulaştırma bedelinin davacı tarafça davalılara ödenmesine rağmen adına bu yerin tescil edilemediği, uzlaşma sonrası aynı yer için bu kez davalılara toplamda 1.084.000,00 TL'nin 04.07.2012 tarihinde ödendiği, aynı yer için davacı tarafça davalılara sonradan yapılan dava konusu 1.084.000,00 TL'lik ödeme nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiği, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde ve yargılamaya devamla karar verilmesinde de aykırılık bulunmadığı, ancak harcın herbir davalıdan sorumlu olduğu miktar üzerinden alınması gerektiği gerekçesiyle; davalıların istinaf talebinin harç yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kabulü ile 542.200,00'er TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; mazereti bulunan davalılar yönünden duruşma ertelenmeksizin sözlü yargılamaya geçilerek yargılamanın sona erdirilmesinin usule aykırı olduğunu, davada zamanaşımının dolduğunu, davalıların zenginleşmesinin bulunmadığını, esas yönünden bir araştırma yapılmadığını, faiz başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili; davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılmasına ilişkin olduğunu, davada zamanaşımının gerçekleştiğini, mükerrer ödeme iddiasına konu taşınmazın önceki davada tazminata konu taşınmaz ile aynı olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmadan, davacının iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı değerlendirilmeden karar verildiğini, davalı tarafın mazereti kabul edilmiş iken sözlü yargılama için gün verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, faiz başlangıcının da öğrenme tarihi olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, mükerrer ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
1. Davalılar tarafından davacı aleyhine açılan kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminata ilişkin dava sonucunda toplam 43.354 m² büyüklüğe sahip 31 sayılı parselin davalılara ait toplam 1.600,23 m² alanı için kamulaştırmasız el atma tazminatına hükmedildiği, sonrasında 31 numaralı parselin ifraz edildiği ve ifraz işlemi sonucu 60, 61, 62, 63, 64, 65 ve 66 numaralı parsellerin oluştuğu, davacı ... tarafından 31 sayılı parselden ifraz edilen toplamda 15.621 m² alana tekabül eden 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise 16210/175104 hisseye tekabül eden ve de toplamda yaklaşık 1.446 m² alana isabet eden taşınmazların uzlaşma yolu ile davalılardan satın alındığı anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince; her ne kadar davacı tarafından davalılara öncelikle Şişli 6. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında kamulaştırmasız el atma bedelinin ödendiği, daha sonra ise uzlaşma suretiyle 1.084.400,00 TL mükerrer ödeme yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 31 parsel sayılı taşınmazın davalıların hissesine tekabül eden kısmının tamamı yönünden kamulaştırmasız el atma tazminatına hükmedilmediği ve 31 parsel sayılı taşınmazın birden çok parsele ifrazı sonrasında 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar hisselerinin uzlaşma yoluyla satın alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı Belediyenin Encümen Kararı ile mükerrer ödeme iddiasına konu taşınmazın önceki kamulaştırmasız el atmaya ilişkin tazminat davasında tazminata konu taşınmaz ile aynı yer olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektir.
Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; yukarıda açıklandığı üzere araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca davalılar yararına BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.