Logo

3. Hukuk Dairesi2024/157 E. 2025/52 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan sözleşmeye dayalı olarak, konut tesliminin gecikmesi ve ayıplı ifa nedeniyle tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Konut teslimi için makul sürenin aşıldığına dair iddianın ispatlanamaması ve fiili teslim tarihi ile makul kabul edilen tarih arasında hesaplanan kira alacağının yerindeliği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/984 E., 2023/2993 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/139 E., 2022/462 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre davada kabul edilen ve temyize konu edilen toplam miktar 31.308,57 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının üyesi bulunduğu dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ile davalı ... arasında yapılan 21.03.2006 tarihli sözleşme gereğince tahsis edilen 150 m² dairenin ayıplı olduğunu, sözleşme esnasında sunulan proje ve tanıtımlara uygun ifada bulunulmadığı gibi teslim edilen konutun taahhüt edilen yerden verilmediğini, gecikmiş ifa nedeniyle mahrum kalınan kira bedeli nedeniyle davacının ayrıca zarara uğradığını ileri sürerek; dairenin taahhüt edilen yerden verilmemesi nedeniyle ayıpsız ifa ile ayıplı ifa arasındaki değer kaybından kaynaklanan zararlar ile gecikmiş ifa nedeniyle mahrum kalınan kira bedelinden kaynaklanan zararın belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıpsız ifa ile ayıplı ifa arasındaki değer kaybından kaynaklanan zarara karşılık şimdilik 1.000,00 TL ile geçikmiş ifa nedeniyle mahrum kalınan kira bedelinden kaynaklanan zararlara karşılık ise şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu konutun 31.05.2017 tarihinde teslim edildiğini, hak sahiplerine konut teslimi için makul sürenin 11 yıl olduğunu, mücbir sebepli gecikmeler meydana geldiğini, hak sahipleri için ayrılan ve aşağı kotta bulunan 29635/10 parselin dere yatağında bulunmadığını, plana sınır rekreasyonel amaçlı başka bir planın bulunması nedeniyle yukarı kotta bulunan 29634/11 parsele göre değer kaybı olmayacağını, konutların onaylı projelere göre, inşaat tekniğine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak, imar planında yapılaşmaya uygun alanlar üzerinde yapıldığını, tüm imalatların kalite belgesine sahip olup 1. sınıf malzeme olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... (902) Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında inşaat bitim tarihinin ek süre ile 29.12.2015 tarihi olarak tespit edildiği, davacının bu tarih ile taşınmazı teslim aldığı 31.05.2017 tarih arasındaki rayiç kira alacağını talep edebileceği, yapılan ifanın ayıplı olduğuna dair her hangi bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL'lik ayıplı ifa tazminat talebinin reddine, rayiç kira alacağına dair davanın kabulü ile 1.000,00 TL'nin dava tarihinden 30.308,57 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu bağımsız bölümün inşaatının makul süresinde tamamlanamaması nedeniyle tesliminin gecikmeli olarak yapılmadığı, bilirkişi raporunda hesaplanan kira alacağının taşınmazın bulunduğu semt, kent ve iş merkezlerine uzaklığı, bölgedeki konumu, arz ve talep durumuna uygun olduğu, bilirkişi raporu ile teslim edilen dairede ayıp tespit edilemediği, davacının ayıplı ifaya yönelik iddiaların kanıtlanamadığı, davaya konu konutun arsa sözleşmesi kapsamında yapılarak teslim edildiği, davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; taşınmazın teslim edilmesi gereken makul sürenin en fazla inşaat süresiyle sınırlı olmak üzere 5 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğini, Belediye Meclis Kararlarının iptal edildiğini, bu nedenle davalı ile imzalanan sözleşmenin dayanağının kalmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle alacağının tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, önemli olanın fiili teslim değil hukuki teslim olduğunu, dava konusu konutun imar mevzuatına aykırı olması sonucunda yapılan ifanın ayıplı bulunduğunu, sözleşme esnasında sunulan proje ve tanıtımlara uygun ifada bulunulmaması ve ayrıca teslim edilen konutun da taahhüt edilen yerden verilmemesinden doğan ayıpsız ifa ile ayıplı ifa arasındaki değer kaybından kaynaklanan zararlara karşılık tazminat talebinin reddine dair kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflarca imzalanan sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanan hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dava konusu bağımsız bölümün inşaatın makul süresinde tamamlanamaması nedeniyle tesliminin gecikmeli olarak yapıldığı, bilirkişi raporunda hesaplanan kira alacağının taşınmazların bulunduğu semt, kent ve iş merkezlerine uzaklığı, bölgedeki konumu, arz ve talep durumuna uygun olduğu, davaya konu konutun arsa ve tesis sözleşmesi kapsamında yapılarak teslim edildiği, Yargıtay kararlarına göre teslim için makul süre kabul edilen 29.12.2015 tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki dönem için yapılan hesaplamanın yerinde bulunduğu, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşmüş olduğunun ispat edilmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE,

2. Davacı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.