"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı İzmir Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü aralarındaki menfi tespit davasına dair İzmir 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 09/11/2021 tarihli ve 2019/393 E. 2021/576 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 30/05/2022 tarihli ve 2022/3528 E. 2022/5196 K. sayılı karara karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kaçak su kullandığından bahisle davalı şirket tarafından adına tahakkuk ettirilen toplam 40.961 TL bedelli faturaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sayaç mühürlerinin kopuk olmasının sayaca doğrudan müdahale edildiği anlamına gelmeyeceğini, kaçak su kullanımından söz edilemeyeceğini ileri sürerek; toplam 40.961 TL tutarındaki faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; şikayet üzerine yerinde yapılan inceleme sırasında sayaç mühürlerinin kopuk olduğunun tespit edildiğini, sayaçların sökülerek muayeneye gönderildiğini, ancak sayaçların mühürlerinin kopuk olması ve dolayısıyla sayaçlara müdahalede bulunulmuş olması nedeniyle tahripli sayaç olarak değerlendirilip muayenesinin yapılamadığını, davaya konu faturaların hukuka uygun olarak tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu sayaçların mühründe kullanılan telin zamanla özelliğini kaybedip, paslanıp kopmasının mümkün olduğu, aboneliğe dair su sarfiyatının kaçak tespitin yapıldığı tarihe kadar normal seyrinde ilerlediği, bu nedenle kaçak su kullanımından bahsedilemeyeceği, tahakkuk işleminin de haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının toplam 40.961 TL bedelli faturalardan davalıya borçlu olmadığının tespitine dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 17/05/2018 tarihli ve 2018/2768 E. - 2018/5440 K. sayılı ilamla;
“...Davacıya ait sayaçların mühürlerinin kopuk ve tahrip edilmiş olmaları karşısında davalı tarafından kaçak işleminin uygulanması yasal düzenlemeye uygundur. Bu durumda kaçak su bedelinin tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişi heyetine verilerek, davalı idarenin davacıdan tahsilini isteyebileceği kaçak su bedelinin, tahakkuk tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri çerçevesinde hesaplanması hakkında, bilirkişilerden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; 03/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, davacının kaçak su kullandığının sabit olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak tahakkuk işleminin de mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine; Dairece verilen 30/05/2022 tarihli ve 2022/3528 E. - 2022/5196 K. sayılı ilam ile onanmış; onama ilamına karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede;
Somut olayda; davalı şirketin abonesi olan davacının sayaca müdahalede bulunmak suretiyle kaçak su kullandığı sabit olup, davalı tarafından 17/01/2013 ile 17/04/2013 tarihleri arası süre esas alınarak kaçak tahakkuk işlemi yapıldığı, normal tüketim faturasına ilaveten davaya konu 40.248,32 TL ve 713,04 TL bedelli faturaların davacı adına tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Her ne kadar, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafça yapılan kaçak tahakkuk işleminin ilgili mevzuata uygun olduğu belirtilmiş ise de; davacının rapora itirazında da belirttiği üzere, kaçak tahakkuka esas alınan dönem içinde kalan daha önce yapılmış tahakkuk miktarlarının tenzil edilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; müdahalede bulunulan sayacın aynı zamanda tüketim kaydettiği dikkate alınıp, davaya konu kaçak tahakkuk fatura bedellerinden, aynı döneme ilişkin daha önce yapılmış tahakkuk miktarları mahsup edilerek, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; bu husus üzerinde durulmaksızın, davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde, davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairece verilen 30/05/2022 tarihli ve 2022/3528 E. - 2022/5196 K. sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA ve hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyen davacıya iadesine, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.