Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6290 E. 2023/2068 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Danışmanlık sözleşmesine dayalı alacak davasında, sözleşmenin avukatlık faaliyeti içerip içermediği ve buna bağlı olarak geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu danışmanlık sözleşmesinin, anonim şirketlerin yapısı ve dava evraklarının takibi konularında danışmanlık hizmeti içerdiği, evrak takibi için avukatlık ruhsatının zorunlu olmadığı ve davacının avukatlık faaliyeti yürüttüğüne dair bir iddianın da bulunmadığı gözetilerek, sözleşmenin Avukatlık Kanunu'na aykırı olmadığı ve geçerli olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1902 E., 2022/1870 K.

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/356 E., 2020/118 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ... ile davalılar vekili Avukat ... ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka bir güne bırakılması uygun görülerek belirlenen tarihte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında, 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme ile, davalılar ile ... Madencilik A.Ş. arasında devam eden davalar nedeniyle takip edilmesi gereken evrakların takibi ve anonim şirketlerin yapısı ile ilgili konularda müvekkilin tecrübelerinden faydalanılmasının amaçlandığını, sözleşmenin 4. maddesinin b bendinde, ... Anonim Şirketince davalıların hisselerinin değeri üzerinden alımı halinde, hisselerinin % 26'sına tekabül eden miktarın % 10'unun müvekkile ödeneceğinin belirtildiğini, ... Madencilik A.Ş. ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın, davalıların ... Anonim Şirketindeki % 26'lık hisselerinin ... değeri üzerinden şirketin diğer ortaklarınca alımı hususunda anlaşmaya varılması ile sonuçlandığını, buna rağmen davalıların sözleşme gereğince müvekkile ödemeleri gereken ücretleri ödemediklerini, bu konuda davalı tarafa keşide edilen Ankara 24. Noterliğinin 15.02.2009 tarihli ihtarnamesinden sonuç alınamadığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların ... Anonim Şirketindeki % 26 oranındaki hisselerinin devrine karşılık gelen ... değer üzerinden sözleşmede düzenlenen % 10'luk danışmanlık ücreti karşılığı 20.000,00 TL'nin 02.03.2013 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; müvekkil ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Mad. San. Tic. A.Ş.'nin, diğer davalılar ... ve ...'nun da ortak olarak bulunduğu bir aile şirketi olduğunu, müvekkili şirket ve diğer davalı ...'nun danışmanlık sözleşmesinde imzalarının bulunmadığını, bu nedenle husumet yöneltilmeyeceğini, sözleşmede sadece davalılardan ...'nun imzasının bulunduğunu, dosyaya sunulan danışmanlık sözleşmesinin ücret kısmının hem yazılı hem rakamla olan bölümünün özellikle boş bırakılarak ... tarafından imzalandığını, ...'nun, ağabeyi olan ... ile konuştuktan sonra hem eksik olan imzaların tamamlanması, hem de danışmanlık ücretinin belirleneceğini ve sözleşmede boşluk bırakılan bölümün taraflarca paraf edilmek suretiyle imza altına alınacağını söylediğini, sözleşmede müvekkil tarafından paraf edilmeyen, davacı tarafça sonradan doldurulan ücret kısmının müvekkili bağlamasının mümkün olmadığını, davacı tarafça sözleşme kapsamında verilmesi gereken danışmanlık hizmeti yükümlülüğünün yerine getirilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.02.2014 tarihli ve 2014/65 E., 2014/50 K. sayılı kararı ile davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacı vekilinin talebi üzerine dosya Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''davacı asil ile davalılar arasında, 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin konusunun, iş sahiplerinin, 2009 yılı ... ayına kadar ... Madencilik A.Ş. ile devam eden davalar nedeniyle takip edilmesi gereken evrakların takibi ve anonim şirketlerin yapısı ile ilgili konularda davacının danışmanlık tecrübelerinden faydalanılması olduğu, sözleşmenin 4/b maddesinde, davacının ücrete hak kazanması için, T.C.mahkemelerinde açılmış veya açılacak davaların lehe sonuçlanması, ... A.Ş. ile herhangi bir anlaşmaya varılarak muhatapların hisselerin değeri üzerinden şirketin diğer ortaklarınca alımı şartlarının birinin gerçekleşmesine bağlandığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini süresi içinde ve usulen yerine getirdiği, sözleşmenin 4/b maddesinde belirtildiği

üzere, ... Madencilik Anonim Şirketinin davalıların hisselerinin değeri üzerinden alımı halinde, ... Madencilik Anonim Şirketinde bulunan hisselerinin % 26'sına tekabül eden miktarın % 10'nun müvekkile ödeneceğinin belirtildiği, her ne kadar davalı vekili tarafından ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketinin ve ...'nun sözleşmede taraf olmadıkları (esasen sözleşme adı altında imzalarının bulunmadığı) bu durumda ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketi ve ...'nun taraf olmadıkları bir sözleşmeden sorumlu tutulamayacakları ve ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketine ve ...'na husumet yöneltilemeyeceği savunmasında bulunmuş ise de, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü yazılarından anlaşılacağı üzere, 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin düzenlendiği tarihte ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Mad. San. Tic. A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanının Hakkı ..., yönetim kurulu ... yardımcısının ... ... ve muhasip üyesinin ... oldukları, başka bir ifade ile davalı ...'nunRıfat ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Mad. San. Tic. A.Ş.'yi ... başına temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, buna karşın, gerek davalı ... ve gerekse ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketinin ve ...'nun 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi gereğince ... Madencilik Anonim Şirketi nezdindeki hisselerinin devri ve bedelinin tahsili hususunda gerekli işlemleri yerine getirmeleri, bu konuda yürütülen soruşturma dosyası veya davaların sonuçlanmasına icazet vermeleri, öte yandan davalı ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Mad. San. Tic. A.Ş.'nin davacı asile keşide ettiği Ankara 18. Noterliğinin 06.06.2011 tarih ve 18122 yevmiye numaralı danışmanlık sözleşmesinin feshi istemini içerir ihtarnamesi içeriği göz önünde tutulduğunda, davalıların 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesini kabul ettikleri, bu aşamadan sonra ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketinin ve ...'nun sözleşmede imzalarının bulunmadığından bahisle, hukuki sorumluluktan kurtulmalarının olanaklı olmadığı, bir an ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Mad. San. Tic. A.Ş.'nin ve ...'nun 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinden ötürü sorumlu olmadıkları kabul edilse dahi, davacının TBK'nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş göre hükümlerine göre ücret talep edebileceği, yine davalı vekili tarafından 18.11.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin 4/b maddesinde belirtilen % 10 ibaresinin daha sonra ilave edildiği savunmasında bulunmuş ise de, belirtilen sözleşmenin üç nüsha olarak hazırlandığı, davalı tarafça sözleşmenin diğer nüshalarının sunulmadığı, bu halde % 10 ibaresinin sözleşmeye daha sonra ilave edildiği hususunun tespit edilemediği, davacı tarafça dava konusu alacağa 02.03.2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi talep edilmiş ise de, davacı asilin tacir olmadığı, öte yandan davalı tarafın dava tarihinden önce usulen temerrüde düşürülmediği '' gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile, davacı tarafın talep etmiş olduğu 20.000 TL'nin dava tarihi olan 20.02.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 1inci maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ... bilirkişi raporu veya ek bilirkişi raporu tanzim edilmesi talebi hakkında karar verilmediğini, HMK'nın 181 ... maddesine aykırı olarak ıslah harcını yatırmak için müvekkiline süre verilmediğini, ... yargılanma hakkının ihlal edildiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmede ... ... Genel Gıda İnşaat Nakliyat Madencilik ve Ticaret Anonim Şirketi ile ...'nun imzası olmadığı gibi sonradan verilmiş bir icazeti de bulunmadığını, sözleşmede taraf olmayan kişinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, sözleşmede yazılı ücret kısmının sonradan doldurulduğunu, paraf yapılmadığını, bilirkişi raporları ile de sözleşmenin esaslı unsurunun sonradan eklenmesi nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespit edildiğini, sözleşmede davalı ...'ın şirket hissesini bizzat kendisinin satması halinde davacıya bedel ödeyeceğine ilişkin bir madde de bulunmadığını, sözleşmede imzası bulunan davalı ...'ın şirkette sadece %2 hissesinin bulunduğunu, tüm davalıların toplam hisseleri üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu beyan ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Mahkemece, öncelikle dava konusu sözleşmenin geçerli olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35.maddesinde "Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda ... ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler." hükmünün düzenlendiği, buna göre, Avukatlık Kanunu'nun 35.maddesinde gösterilen iş ve işlemlerin sadece avukatlar tarafından yapılabileceği, bu düzenleme emredici olup buna aykırı olarak avukatlık hakkı yapma hakkı bulunmayan ... veya tüzel kişilerle yapılan sözleşmelerin kesin olarak geçersiz sayılacağı, dava konusu sözleşmenin "sözleşmenin konusu" başlıklı 2.maddesinde "yukarıda isimleri yazılı iş sahipleri ile ..., iş sahiplerinin 2009 ...'dan bu tarihe kadar ... Madencilik A.Ş. İle ilgili devam eden davaları nedeni ile takip edilmesi gereken evrakların takibi ve Anonim Şirketlerin yapısı ile ilgili konularda Danışmanın tecrübelerinden faydalanmak üzere iş bu danışmanlık sözleşmesini karşılıklı ... düzenlemişlerdir." hükmünün kararlaştırıldığı, davacının dosya kapsamı itibariyle avukat olmadığı, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, davacının avukat olmaması ve belirtilen sözleşme hükmü dikkate alındığında dava konusu sözleşmenin TBK'nın 27.maddesine (mülga BK'nın 19.maddesi) göre kanunun emredici hükmüne aykırılık nedeniyle kesin olarak hükümsüz olduğu, geçersiz olan bu sözleşmeye göre davacının talepte bulunamayacağı, öyle olunca, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu'' gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1/b/2. maddesi uyarınca Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2014/356 E., 2020/118 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin avukatlık sözleşmesi değil, danışmanlık sözleşmesi olduğunu, danışmanlık sözleşmesinin kanun ile tanımlanmış isimli bir sözleşme olmasa da bir iş görme sözleşmesi olduğunu, davalar nedeni ile takip edilmesi gereken evrakların takibi ifadesinin istinaf tarafından yanlış değerlendirildiğini, evrak takibi için avukat olmak gerekmediğini, müvekkilinin avukatlara mahsus bir iş ve işlem yapmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre; bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya ... amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, ... ve ortak iradeleri esas alınır.

2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35 ... maddesinin birinci fıkrası; ''Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda ... ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.'' şeklindedir.

3. Değerlendirme

Davacı tarafça davaya dayanak olarak sunulan 18.11.2009 tarihli ''Danışmanlık Sözleşmesi'' başlıklı adi yazılı sözleşmenin incelenmesinde; danışmanın davacı ..., iş sahiplerinin ... ... Genel Gıda A.Ş., ... ve ... olduğu, sözleşmenin konusunun, iş sahiplerinin, 2009 yılı Kasımdan bu tarihe kadar ... Madencilik A.Ş. ile ilgili devam eden davaları nedeniyle takip edilmesi gereken evrakların takibi ve anonim şirketlerin yapısı ile ilgili konularda davacının danışmanlık tecrübelerinden faydalanılması olduğu anlaşılmıştır.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin 1136 sayılı Kanun'un 35 ... maddesine aykırı olduğu ve kesin hükümsüzlük nedeniyle geçersiz olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmişse de sözleşmenin yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği yorumlanmasında, iş sahipleri ile dava dışı ... Madencilik A.Ş. arasında devam eden davalar nedeniyle takip edilmesi gereken evrakların takibi ve anonim şirketlerin yapısı ile ilgili konularda danışmanın tecrübelerinden faydalanmak amacıyla düzenlendiği, evrakların takibinin yapılması için baroya kayıtlı avukat olmanın zorunlu olmadığı, sözleşmenin Avukatlık sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davacı tarafça Avukatlık faaliyetine yönelik bir işlem yapıldığına dair de bir iddiada bulunulmadığı anlaşılmakla, söz konusu danışmanlık sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek, sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, davacının temyiz talebinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.