"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı vekili Av. ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dışı kişiden 2010 model 2 nci el bir araç satın aldığını, aracın 03.03.2014 tarihinde trafikte seyir halinde iken, yanmaya başladığını, olay sonrası aracın tamamen yanarak kullanılamaz hale geldiğini, davalı ithalatçı firmanın ayıptan dolayı sorumluluğunun devam ettiğini iddia ile aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, aracın ... süresinin de dolmuş olduğunu ve araçta herhangi bir üretim hatası bulunmadığını ifade ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.03.2015 tarih 2014/348 E.- 2015/137 K. Sayılı kararı ile; davanın kabulü ile dava konusu (... plakalı ... C 180) ayıplı aracın davalıya iadesine, ayıpsız mislinin davalı tarafından davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/7553 E.- 2017/9653 K. sayılı ilamı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından satın alınan araçtaki ayıptan kaynaklanmakta olduğu, araç ruhsat kaydına göre hususi araç niteliğinde olup davanın mahiyeti gereği, Tüketici Mahkemesi görevli olduğu, bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığından ara kararla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece 20.06.2018 tarih 2018/6 E.-2018/362 K. sayılı davanın kabulüne yönelik verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 17.12.2019 tarih ve 2018/5695 E.- 2019/12686 K. Sayılı ilamı ile; iddia edenin iddiasını ispat ile mükellef olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel ve teknik bilgi içermediği, sadece davacı yan beyanlarına ve ihtimale dayalı olduğu, bu nedenle de yargı ve taraf denetimine elverişli, taraf itirazlarını karşılar nitelikte rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller, hükme esas alınan İTÜ makine bilirkişilerinden oluşan bilirkişi heyetinin bilirkişi raporuna göre; yangının kullanıcı hatasından çıkmadığı, ön göğüsteki çeşitli sistemlerin soketlerinden birinin gevşeyerek ark yağması sonucu çıkmış olabileceği, ancak mevcut resimlerde yangının bu kısımda başlamış olduğuna dair belirgin bir iz görülmediği, ancak araca ait servis kayıtlarından araca her hangi bir elektriksel kısa devreye yol açabilecek müdahalede bulunulmamış olduğu, kullanıcının gösterge kısımlarına eliyle müdahale etmesinin mümkün olmadığı veya servis elemanının bu kısımlarda çalışmamış olduğu dikkate alınınca yangının araçta zamanla gevşemiş olan bir soketten kaynaklanan ark ile çıkmış olmasının büyük bir ihtimal dahilinde olduğunun tespiti ile bu durumun gizli ayıp kapsamında olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... plakalı 2010 model ... Marka C180 tipinde (Şasi No:...) aracın, aynı marka, model ve özelliklere sahip sıfır kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine, dava konusu eski aracın, birlikte ifa kuralı gereğince ayıpsız misli davacı tüketiciye verilince, hükmün infazı sırasında takyidatlardan ari olarak davalıya iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, 20.112020 tarihli bilirkişi raporunda aracın neden yandığının tespit edilemediğinin bildirildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bu rapor arasındaki çelişkinin giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, araçtaki gizli ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 8/1. maddesi: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 11 maddesi: (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir.
Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
(4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz ... günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış ... günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda bulunan, yangının kullanıcı hatasından ortaya çıkmadığı, yangının elektriksel kısa devre nedeniyle başladığı, aracın servis kayıtlarında araca herhangi bir elektriksel kısa devreye yol açabilecek müdahalede bulunulmamış olduğu, kullanıcının da gösterge kısımlarına eliyle müdahale etmesinin mümkün olmadığı tespitlerine göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Re’sen yapılan temyiz incelemesinde ise, ilk derece mahkemesi kararının 1. hüküm fıkrasında;
“davanın kabulü ile dava konusu ... plakalı 2010 model ... Marka C180 tipinde (.... No:....) aracın, aynı marka, model ve özelliklere sahip sıfır kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine” şeklinde karar verildiği ancak hüküm fıkrasında bulunan “sıfır kilometre” ifadesinin karşılanmasının fiilen mümkün olmaması ve 6502 sayılı yasa gereğince ayıpsız misli ile değişim şeklinde hüküm kurulmasının gerekli ve yeterli olması karşısında mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Resen yapılan incelemede ise; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “sıfır kilometre” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.