Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7703 E. 2022/9758 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden davacının mirasçılarının da davaya dahil edilmesiyle devam eden kira alacağı ve trafo bedeli alacağı davasında, tahsiline karar verilen alacağın davacılar arasında nasıl paylaştırılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, vefat eden davacının mirasçısı olan davacının hem miras payını hem de taşınmazdaki mülkiyet payını dikkate almadan, tahsiline karar verilen alacağı diğer davacılarla eşit olarak paylaştırmasının hatalı olduğu gözetilerek hüküm davacı yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve davacılardan ... tarafından, tavzih talebinin reddine dair ek kararın ise davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davalı ile 14/02/2002 tarihli ve 12 yıl 4 ay süreli kira sözleşmesi imzaladıklarını, davalının dava konusu taşınmazda yıllık 216.000 USD karşılığı kiracı olduğunu ileri sürerek; kiralananın süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle yeniden kiraya verildiği tarihe kadar geçen süre zarfında yoksun kalınan 148.200 USD kira alacağı ve kira sözleşmesinin 5. maddesi gereğince ödenmesi gereken 30.000 TL trafo bedelinin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.

Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 50.301,36 USD kira alacağının tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 03/03/2015 tarihli ve 2015/150 E. - 2015/2109 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulu ile yerinde keşif yapılıp, kiralananın aynı koşullarla ne kadar süre içinde yeniden kiraya verilebileceğine ilişkin rapor alınması, taşınmazın yeniden kiraya verildiği 10/11/2006 tarihini aşmayacak şekilde makul süre kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi, öte yandan; her ne kadar kiralanan tahliyesi sonrasında taşınmaz üzerinde kalmış ve yeni kiracı tarafından tasarruf edilmekte ise de, yeni kurulacak trafo bedeline davalı kiracının KDV dahil 30.000 TL ile sınırlı olarak katılacağı söz1eşmede yer aldığı gibi, davalı kiracının da taşınmazda bulunduğu süre zarfında söz konusu trafodan yararlandığı,bu itibarla mahkemece, trafonun yapım yılı gözetilerek tesis bedeline ilişkin konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan rapor aldırılmak suretiyle saptanacak bedelin 1/2'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kısmen kabulü ile kira alacağına ilişkin 126.000 USD ve trafo bedeline ilişkin 30.000 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 20/12/2018 tarihli ve 2017/15441 E.-2018/13096 K. sayılı ilamıyla; kiralanan taşınmazın tamamının dava açıldıktan sonra, 22/02/2011 tarihinde davacılardan ... tarafından iktisap edildiği ve ayrıca ...'nin 09/05/2012 tarihinde '' Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname'' başlıklı belgede dava konusu kiralanan taşınmazın satılma tarihine kadar olan tüm anlaşmalar dolayısıyla alacaklarını ...'den aldığını beyan ettiği belirtilmiş ise de; dava konusu alacağın, taraflar arasında düzenlenen 14/02/2002 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla davacılar ... ile ... tarafından imzalanmış olduğu, öte yandan davacı ...'nin 09/05/2012 tarihinde Noterde düzenlenen '' Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname'' başlıklı belgede, dava konusu kira sözleşmesine değil de kiralanan taşınmaza ilişkin 3. şahıslarla imzalanan farklı sözleşmelere atıfta bulunulduğu, bahsi geçen belgede dava konusu kira sözleşmesine ya da bu sözleşmeden kaynaklanan hakka ilişkin herhangi bir beyan düzenlenmediği nazara alındığında, yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davacı ...'nin diğer davacı ... dışındaki mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek, mümkün olmadığı takdirde ise terekeye mümessil tayin ettirilmek suretiyle taraf teşkili sağlanması ve sonrasında davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile kira alacağına ilişkin 126.000 USD ve trafo bedeline ilişkin 30.000 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıların her birine 1/4'er eşit pay halinde ödenmesine; 29/03/2022 tarihli ek kararla da davacı ...'nin tavzih isteminin reddine karar verilmiş; karar ve ek karar davalı vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin asıl karara yönelik tüm, davacı ... vekilinin ek karara yönelik tüm, asıl karara yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Dava; kiralananın erken tahliyesi nedeniyle mahrum kalınan kira alacağı ve kira sözleşmesi gereğince davalı kiracı tarafından ödenmesi gereken trafo bedelinin tahsili istemine ilişkin olup yargılama sırasında davacılardan ...'nin vefatı üzerine davacı ... dışındaki mirasçıları da davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece, her ne kadar davalıdan tahsiline karar verilen alacağın 1/4'er eşit pay oranında davacılara ödenmesine karar verilmiş ise de; dava, ... ve ... tarafından açılmış olup davacı ..., kiraya verenlerden ...'nin mirasçılarından biri olduğu gibi aynı zamanda diğer kiraya veren ve dava konusu alacağın muaccel olduğu tarihte dava konusu kiralanan taşınmazın 5047/7063 hissesinin malikidir.

Bu itibarla, mahkemece; tahsiline hükmolunan alacağın davacı ...'nin mülkiyet ve miras hakkı birlikte nazara alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı

değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacı ...'nin ek karara yönelik tüm, asıl karara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ...'ye iadesine, 11.826,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.