Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7996 E. 2023/525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, davacı şirketin uğradığı zararın tazmini ile tazminata gecikme cezası ve avans faizi eklenip eklenemeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurduğu ve bozma dışında kalan kısımların kesinleştiği gözetilerek, davacı ve davalı PTT A.Ş.’nin temyiz itirazlarının reddi ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/146 E., 2022/313 K.

DAVALILAR :1-Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili Avukat ...

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılardan PTT A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Çayırova PTT Merkez Müdürlüğünde hizmetli olarak çalışan davalı ...'in 2002 Temmuz - 2004 Ocak tarihleri arasında müşterilerin borçlarını yatırmak vaadiyle telefon faturalarını ve paralarını toplayarak merkezdeki bilgisayardan günlük hesap dökümleri alındıktan ve hesapların kapatılıp memurların mesaiyi terk etmesinden sonra ya da merkezin telefon tahsilatı yapmadığı cumartesi günleri aynı merkezde tahsilat gişe memuru davalı ...'ün şifresini girmek suretiyle İLSİS sistemini açarak 1.372 adet fatura karşılığı toplam 137.019,55 TL'nin borç düşümünü yaptığını, ancak bu miktarları şirket hesabına aktarmayarak uhdesinde tuttuğunun müfettiş raporları ile tespit edildiğini, ayrıca davalı ...'in abonenin bilgisizliğinden faydalanarak ikametgahına nakil işlemi yaptırdığını ve telefon kullanım ücreti olan 4.951 TL ödenmediği halde ödenmiş gibi sistemden borç düşümü yaptığını, halen 2.130,59 TL borcunun bulunduğunu, davalı PTT gişe memurunun gizli kalması gereken şifresinin hizmetli tarafından biliniyor olmasının davalı PTT A.Ş. tarafından gereken önlemlerin alınmadığını gösterdiğini, bu olay nedeni ile gişe memuru Bağdagül, PTT Merkez Müdürü Nuri ve şef Dursun ile PTT A.Ş.nin kusurlu olduğunu, davalı PTT A.Ş. ile imzalanan protokol gereğince tahsilat tutarlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme cezasının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 137.057,748 TL asıl alacak ve 25.01.2002 tarihinden 30.06.2006 tarihine kadar hesaplanmış 173.980,64 TL gecikme cezası ile asıl alacağa 30.06.2006 tarihinden itibaren protokole göre işleyecek gecikme cezasının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2018 tarihli ve 2017/138 E., 2018/562 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, davacının müterafik kusuru nedeniyle Borçlar Kanunu'nun 44 üncü maddesi gereğince takdiren %25 oranında indirim yapılarak 101.251,41 TL asıl alacak ve ıslahın yapıldığı 23.01.2015 tarihine kadar işlemiş 163.527,43 TL yasal faizin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kabul edilen asıl alacağa ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan PTT A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2021 tarihli ve 2019/13 E., 2021/742 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan PTT A.Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.12.2021 tarihli ve 2021/5598 E., 2021/13578 K. sayılı ilamıyla; davalı PTT A.Ş. nin tüm, davacının diğer temyiz itirazları reddedildikten sonra,

İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafından uğranılan zararın meydana gelmesinin temel sebebinin davalı kurum çalışanının haksız fiili olduğu, dava konusu zararın meydana gelmesinde davacının rutin denetimi haricinde başkaca denetim yapmamasının iç ilişki mahiyetinde olup zararın artmasına neden olmadığı gerekçesiyle; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, 135.001,88 TL asıl alacak ve ıslahın yapıldığı 23.01.2015 tarihine kadar işlemiş 218.036,57 TL yasal faizin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kabul edilen asıl alacağa ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan PTT A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı; Mahkemece tazminatı doğuran dava konusu olayın haksız fiil olarak nitelendirilerek sözleşmeden kaynaklanmadığından bahisle avans faizi ve gecikme cezası taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı PTT çalışanlarının eylemleri geçerli bir protokol hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden davalıların akde aykırılık hükümleri kapsamında sorumlu olduğunu, PTT A.Ş. ile arasında sözleşmesel bir ilişki olduğunu, Mahkemenin hem protokol gereğince yapılan bir tahsilat olmadığını, dava konusu olayın haksız fiil niteliğinde olduğunu, bu nedenle gecikme cezası ve avans faizi talep edilemeyeceğini kabul edip, hem de kabul etmediği aynı protokolde bahsi geçen %1,5 orandaki PTT payı düşüldükten sonra dava konusu tazminat miktarını belirlemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı PTT A.Ş.; olayda aradaki protokolün ihlalinden veya sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığını, davalı ...’in söz konusu şifreyi ele geçirmesi noktasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, yapılmış bir tahsilat bulunmadığını, telefon abonelerinin fatura tahsilatlarında hiçbir prosedüre uymadıklarını, davacı şirketin müterafik kusurunun illiyet bağını kestiğini, talep edilen alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, protokolün 7.5. maddesine göre tahsilatların takibinin davacı şirket tarafından yapılması gerektiği ve kendi kasasına giren bir fatura tahsilatı olmadığından tahsil edilmeyen miktarlar için protokolün 7.7. maddesine dayalı olarak gecikme cezası talep edilemeyeceğini, bilirkişi raporundaki tespitlerin hatalı ve eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

D. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının; uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmaya uyulmakla kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı anlaşılmakla; taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.