Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8599 E. 2023/3542 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında yapılan sözleşme uyarınca, davacıya ait taşınmazın satış bedeli karşılığında ödenmesi gereken para ve dairelerin eksik ödenip teslim edildiği iddiasına dayalı alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sözleşme içeriğini belirlemedeki irade serbestisi, ispat yükünün iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olması ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalılar vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı ... arasında yapılan sözleşme uyarınca, müvekkilinin 3/4 oranında pay sahibi olduğu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 547 ada 68 ve 70 parsel sayılı taşınmazlardaki payını toplam 640.000,00 TL bedelle ...'a sattığını, yapılan sözleşmede dokuz ay içinde 640.000,00 TL olan satış bedelini ...'a geri ödemesi durumunda taşınmazları geri alım hakkı tanındığını, müvekkkilinin dokuz aylık süre bitmeden taşınmazlardaki hissesini davalı ... ... İnşaat Müteahhit San ve Tic. Ltd. Şti. sahibi ... ve ... ile yapılan sözleşmeyle bu kişilere satılmasının kararlaştırıldığını ve geri alma hakkı kapsamında dava dışı ...'a talimat vererek taşınmazlardaki hissesinin davalılar ... ve ...'in isteği üzerine diğer davalı ...'e devrini sağladığını, ayrıca sözleşme kapsamında taşınmazlarda davacının yeğeni ... adına kayıtlı 1/4 payın da, davalılara devrinin sağlandığını, davalıların ise devir karşılığında davacının geri alım hakkının kullanabilmesi ve dava dışı ...'a ödeme yapabilmesi için 495.000,00 TL elden para verdiklerini, geri kalan tutar için ise davalı şirketin ... İlçesinde 1940 ada 4 parselde ve 1933 ada 11 parselde yapılmakta olan binadan 10 daire vermeyi ve 600.000,00 TL de ödeme yapmayı taahhüt ettiklerini, bu dairelerden 2 adet dairenin 1/4 payına karşılık ...'ya verildiğini ve 1/4 payın devrinin sağlandığını, yine bir adet dairenin de borcuna karşılık ... isimli şahsa devredildiğini ancak 7 adet dairenin halen devredilmediğini ileri sürerek, müvekkiline verilmesi gereken 7 adet dairenin değerinin tespit edilerek şimdilik 400.000,00 TL'nin, dava dışı ... tarafından taşınmazların davalı ...'e devredilme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacıya ait taşınmazın 2.500.000,00 TL'ye satıldığının sözleşme ile sabit olduğunu, sözleşmede belirtildiği ve davacının da kabulünde olduğu üzere davacıya nakit olarak 495.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ayrıca ...'a ödenecek olan 640.000,00 TL'nin davalılar tarafından ödendiğini kabul ettiğini, davacıya teslim edilen 3 adet dairenin bedelinin ise 140.000,00 TL'den 420.000,00 TL olduğunu, davacının kabulü doğrultusunda davacıya 1.555.000,00 TL ödeme yapıldığının açık olduğunu, davacının imzası olan ajanda yaprağında da görüleceği üzere davacının ayrıca 725.720,00 TL daha ödeme yaptığını, daireleri teslim edemeyip ekonomik sıkıntı yaşamasından dolayı davacıdan aldıkları taşınmazları dava dışı ... Süt ve Gıda Ürünleri San ve Tic. Ltd. Şti'ne satış yaptığını, satış bedelinin 1/3'ü olan 450.000,00 TL'nin de davacıya ödendiğini, yine davacıdan alınan dava konusu taşınmaz üzerinde ... ... Bankasına ait davacının borçları için konan ipotek borcu için ilgili bankaya 210.366,00 TL ödeme yapıldığını, toplamda davacının kabul ettiği miktarlar da dikkate alındığında davacıya 2.941.056,00 TL ödeme yapıldığını, buna ilişkin...ait dekontlarında dosyaya sunulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme bedeli olan 2.500.000,00 TL'nin 495.000,00 TL'sinin davacıya peşin ödendiği, 210.000,00 TL ipotek bedelinin davalılarca ödendiği, 07.05.2015 tarihli sözleşme ile ...'a sözleşmede satış bedeli olarak belirlenen 390.000,00 TL'nin ödendiği, davacının yeğeni ve ...'ya 3 adet dairenin davacının talimatı ile davalılar tarafından devredildiği, dairelerin toplam bedelinin 420.000,00 TL olduğu, dava dışı ... Süt ve Gıda Ltd. Şti. tarafından davalılardan alınan taşınmaz bedeli olarak 430.000,00 TL'nin davalıların talimatı ile davacıya ödendiği, ajanda yaprağında belirtilen 725.000,00 TL'nin içinde mükerrer ödemelerin yazıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, 725.000,00 TL'nin de ödendiğinin kabulünün gerektiği, toplamda davacı tarafa 2.670.000,00 TL ödeme yapıldığı, sözleşme bedelinin davalılarca eksiksiz olarak ifa edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 547 ada 68 ve 70 parsel sayılı taşınmazlardaki kendi payının ve dava dışı ...'nın payının davalılar adına tescilini sağladığını ancak davalıların sözleşme kapsamında 495.000,00 TL ödeme yaptıklarını ve verilecek olan 10 adet dairenin ise sadece 3 adedini teslim ettiklerini, 7 adet dairenin henüz teslim edilmediğini ve ödenmesi gereken bedelin tamamının da ödenmediğini, taşınmaz üzerindeki toplam 210.000,00 TL tutarındaki ipotek borcunun davalılarca ödeneceği taahhüt edilmesine rağmen davalıların ipotek borcunun ödemediklerini, ipotek borcuna ilişkin ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince ipotek borcunu ödemesinin kim tarafından yapıldığına ve miktarına ilişkin rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı tarafından sunulan ajanda yaprağındaki kayıtlarda mükerrerlik söz konusu olduğunu, ajanda yapraklarındaki ödemelerin müvekkiline yapıldığı belirtilen peşin ödemeye ilişkin olup olmadığı konusunda İlk Derece Mahkemesince araştırma yapılmadığını, İlk Derece Mahkemesinin verilecek 7 adet dairenin dava tarihindeki bedelini keşif yaparak belirlemeden sözleşme tarihindeki bedeli üzerinden 980.000,00 TL olarak kabul edip, sonrasında bu tutarın ödendiğini kabul ederek davanın reddine karar vermesinin doğru olmadığını, davalı tarafından İlk Derece Mahkemesince kabul edilen miktarda ödeme yapılmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yeniden yargılama yapıldığı, tanık ...'nın talimat mahkemesi aracılığıyla dinlendiği, davacıya teslim edilen dairenin 3+1 olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın tanık beyanına bir itirazı olmadığı, sözleşmede de daireler için tek bir bedel belirlendiğinden tüm dairelerin 3+1 olduğunun kabul edildiği, davalıların vermeyi taahhüt ettikleri taşınmazlardaki ortalama 3+1 bir dairenin 31.08.2016 tarihindeki bedeli ile dava tarihi olan 03.05.2017 tarihindeki bedelinin yine talimat mahkemesince yapılan keşif sonucunda uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edildiği, davacıya verilecek dairenin 31.08.2016 tarihindeki bedelinin 210.000,00 TL olduğu, davalının bu tarihte davacıya fazladan 265.000,00 TL ödeme yaptığı dikkate alındığında, 1,262 daire bedelinin davacıya ödendiği, dava tarihi itibarıyla 5,738 oranında dairenin ise dava tarihi itibarıyla bedelinin davacıya ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği, daire bedeli dava tarihi itibarıyla 250.000,00 TL olduğundan davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı toplamının 1.434.500 TL olup, davacının talep miktarı doğrultusunda davasının kabulüne ve 400.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği; davacı ile davacının 3/4 payının satışına ilişkin sözleşmeyi imzalayan davalılar ... ve davalı ... ... İnşaat Müteahhitlik San ve Tic. Ltd şirketi adına diğer davalı ... ise de, daha sonra tarafların sözleşme kapsamı dışına çıkarak taşınmazda 1/4 pay sahibi ...'nın hissesini de satışa dahil ettikleri, davacıya verilmesi kararlaştırılan 10 dairenin ikisinin de bu kişiye davacının kabulü doğrultusunda verildiği dikkate alındığında, tarafların sonrasında sözleşme şartlarında anlaşmayla sözlü olarak değişiklik yaptıkları ve taşınmazların tapusunun kendisine devredildiği davalı Halil Metin ile davalı şirket yetkilisi ...'ın karşı tarafla her hangi bir sözleşme ilişkisine girmediklerine, davanın kendisine yöneltilemeyeceğine ilişkin husumet itirazlarının bulunmadığı ve tam tersine sözleşme kapsamında kendi edimlerini yerine getirdiklerini savunmaları karşısında artık tüm davalıların sözleşme ilişkisini benimsedikleri ve sözleşmenin tarafı oldukları kabul edilerek davacının alacağından sorumlu oldukları gerekçesiyle; davanın kabulüne, 400.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 25.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin saklı tutulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; davacı tarafın sürekli beyan değiştirdiğini, müvekkiller tarafından ...'a ayrıca 640.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın hiçbir çekince sürmeden dava dilekçesinde açıkca ...'a olan borcunun ödendiğini beyan etmişken ve bu borcun kendisi tarafından sunulan sözleşme ile 640.000,00 TL olduğu sabit iken, cevaba cevap dilekçesinde beyanlarını tamamen değiştirerek, bunun aksini ispat külfetinin müvekkillerine yüklendiğini, yargılamada çelişkilerin hiçbirinin göz önünde bulundurulmadığını, davacının dava dilekçesinde ajanda yaprağına yazılarak listesi tutulan ödemelerden hiç bahsetmediğini, ajanda yaprağındaki ödemeleri beyanları üzerine gündeme getirdiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde yine kendisinin bankaya olan kredi borcunun müvekkiller tarafından ödendiğinden hiçbir şekilde bahsetmediğini, bu hususun cevap dilekçesi ile beyan edildiğini, bunun üzerine davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde açıkça 210.000,00 TL kredi borcu ödemesi yapıldığını ikrar ettiğini, sonra mahkeme tarafından 05.01.2021 tarihli duruşmada davacıya beyanda bulunmak için süre verildiğini, davacının bu beyanında 210.000,00 TL'lik kredi borcunun ödendiğini reddettiğini, davacının dava dilekçesinde üçüncü kişi ...'na yapılan satıştan kendisine ödenen 450.000,00 TL'den hiç bahsetmediğini, cevap dilekçesinde bu ödemeden bahsedildiğinde ise cevaba cevap dilekçesinde böyle bir ödeme aldıklarını, ancak sehven beyan etmeyi unuttuklarını, ancak bu ödemenin 450.000,00 TL değil 430.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ...'e yapılan devre sözlü olarak muvafakat verdiğini beyan ettiğini akabinde bu hususta yazılı talimatını dosyaya sunduğunu, dilekçesinde 210.000,00 TL kredi borcunun ödendiğini açıkça ikrar eden davacının, daha sonra bunu reddetmesinin kötüniyetini ispat etmeye yeterli olduğunu, ... ... Şubesinde gelen cevabi yazıya göre ödemeyi yapan şahsın müvekkil ... olduğunun görüldüğünü, davacı vekili istinaf dilekçesinde müvekkillerin 210.000,00 TL ipotek borcunu ödeyeceğini taahhüt edip ödemediğini, gelen yazı cevaplarından da ödemeyi yapanın kendisinin olduğunun görüleceğini beyan ettiğini, gelen yazı cevaplarında mevcut dekontlara bakıldığı zaman ...'nın sadece hesap sahibi, yani banka müşterisi olarak ismi geçtiğini, ödemeyi yapan kişinin müvekkil ... olduğunun görüleceğini, davacının kalan bakiye alacakları için sözleşme ve anlatımları ile uyuşmayan bir dava ikame ettiğini, davacının yargılama boyunca ödemeler, ödemelerin miktarı, ne şekilde, kime, ne saiki ile yapıldığı hususlarında çelişkiler yaşattığını, her ne kadar taleple bağlı kalınarak davanın 400.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmişse de ... ... 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılan ve davacının talep edebileceği miktarın 1.434.000 TL olduğu yönündeki hesaplamanın hatalı olduğunu, taraflar aralarında yaptıkları sözleşmede toplam bedelin 2.500.000 TL olduğunu, ödemenin bir kısmının nakit, kalanının ise 10 adet dairenin devredilmesi şeklinde olduğu hususunda anlaştıklarını, hatta sözleşmede dairelerin bir tanesinin 140.000,00 TL olduğu konusunda da anlaştıklarını, toplam sözleşme bedeli, bir adet dairenin kaça sayılacağı hususu belirli iken Bölge Mahkemesi tarafından yapılan hesaplamanın taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olup müvekkiller aleyhine sonuç doğurduğunu, müvekkillerin fazladan ödeme yapmış iken daha fazla zararla karşı karşıya kalmalarının kabul edilemeyeceğini, usul hükümlerinin yanlış uygulandığını, itirazların dikkate alınmadığını, davacının 15.05.2018 tarihli duruşmada iki tanık listesi sunulmasına ilişkin itirazların yazılı ve sözlü olarak dile getirilip muvafakat etmediklerini bildirmelerine rağmen dinlenilmediğini, talep edilen miktarın tanıkla ispat sınırını aştığını, Bölge Adliye Mahkemesince tanıkların beyanlarının hükme esas alındığını, Mahkeme tarafından ispat yükünün yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan alacağın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi şöyledir; " Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler."

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, tarafların kabul ve ikrar beyanları ile aksi ispat edilemeyen yazılı belgelere göre, davalılar vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.