Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1011 E. 2023/2920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi ortaklığın varlığının tespiti ve feshini takiben davacının tasfiye payının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının yargılama aşamasında adi ortaklığın varlığını kabul etmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin adi ortaklığın feshine ve tasfiye hükümleri uyarınca alacak miktarının belirlenmesine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/638 E., 2022/1445 K.

DAVA TARİHİ : 13.12.2016

SAYISI : 2016/595 E., 2020/233 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; tarafların birlikte taşınmaz kiralayarak ortak sebze meyve üretimi yapmak üzere anlaştıklarını, ortak olarak 75.000 adet domates, biber vs. fidesi diktiklerini, bakımlarını birlikte yaparak taşınmazda kaldıklarını, kaldıkları sürece erzakların davacı tarafından satın alındığını ancak hasat zamanı yaklaştığında davalının tüm hasada tek başına sahip olmak amacıyla ortaklığı sonlandırdığını, söz konusu ürünlerin maddi değerinin tespiti için Kalecik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/4 D.... sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, hak sahibi olduğu ortaklıktan kaynaklanan 15.000,00 TL ve pancar motoru ile çadıra ilişkin 3.000,00 TL olmak üzere toplamda 18.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.09.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 73.822,47 TL' ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; ortaklık sözleşmesinin bulunmadığını, davacının iddia ettiği yere ait kira sözleşmesinin sunulmadığını, tarlanın kendisi tarafından kiralandığını, davacının tarlaya gelip gitmesinin ortaklık iradesini göstermediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 2016 yılında tarımsal faaliyet yapmak üzere davacının sermaye koyduğu, davalı ile kar ortağı olduğu adi ortaklığın kurulduğu, taraflar arasındaki ortaklığın fiilen ve hukuken son bulduğu, adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin hükümlerin uygulandığı, davacının sermaye olarak koyduğu şantiye çadırı, sulama boruları ile pancar motorunun net sermayeye katkısının 9.632,20 TL olduğu, ekipmanların davacının elinde olmadığı ve ortaklık bünyesinde de fiziken bulunmadığı dikkate alındığında bu bedelin mahsubu ile davacının davalıdan ortaklık sebebiyle alacaklı olduğu miktarın tasfiye raporunda belirlenen 142.533,54 TL sermaye bedelinin yarısı olarak belirlendiği, 71.266,77 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilecek iken sehven ekipman bedelleri de dahil edilerek 76.082,27 TL kısa karara yazıldığı gerekçesiyle, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın feshine, ‭76.082,87‬ TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; tasfiye heyeti raporunun yeterli olmadığını, dava dışı tarla sahibinden 48.000 m² yer kiralamasına karşın 73.000 m² üzerinden hesaplama yapıldığını, sulama motoru, çadır ve demirbaş için icra takibi başlatıldığını, derdestlik itirazının kabul edilmesini, taraflar arasında ortaklık bulunmadığını, belge ibraz edilmediğini, tek taraflı tespit dosyasına göre karar verilemeyeceğini, davacının 40-45 gün çalışmasından sonra masraflar, pazarlama süreçleri ve fiyatlarının bir arada değerlendirilmediğini, tasfiye raporlarının hangi kriterlere göre yapıldığının belli olmadığını, zararlı ilaç nedeniyle düşü yaşandığını, % 10 hasat edilebildiğini, davacının sermaye koyduğunu ispatlayamadığını, tarlanın kiralık olması ve maliyetinin dikkate alınmadığını, 45 gün içinde hasat gerçekleşmeyeceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tasfiye raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, tarımsal ürünlerden elde edilen toplam gelirin 237.125,00 TL, bu ürünlerin toplam giderlerinin ise 84.959,26 TL, toplam net gelirin ise 152.165,74 TL olarak belirlendiği, davacının sermeye olarak koyduğu şantiye çadırı, sulama boruları ile pancar motorunun ortaklık elinde olmadığı, bu ekipmanların net sermayeye katkısının 9.632,20 TL olarak hesaplandığı, bu bedel düşülerek davacının davalıdan ortaklık sebebiyle alacaklı olduğu miktar 142.533,54 TL'nin yarısı olduğu, yapılan hesaplama sonucu 71.266,77 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilecek iken sehven ekipman bedelleri de dahil edilerek 76.082,27 TL kısa karara yazıldığı, belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın feshine, ‭71.266,77 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar etmiş, ayrıca hal rüsum ve rayiç fiyatlarının raporda gösterilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi ortaklığın tespiti ile tasfiye payının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, davalının yargılama süresince adi ortaklığın kurulduğunu kabul ettiği, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshedilmesine ve tasfiye hükümleri uygulanarak alacak miktarının belirlenmesine yönelik verilen kararda isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.