Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1078 E. 2023/2850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Temlik alınan fatura alacaklarının tahsili davasında, dayanağı olan faturaların sahteliği iddiası nedeniyle davalı idarenin sorumluluğunun olup olmadığı ve alacağın ödenip ödenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlgili ceza davasının kesinleşmesi beklenmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/79 E., 2022/520 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2012

Taraflar arasındaki temlik sözleşmesinin dayanağı olan fatura alacağının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ve ihbar olunanlar ..., ..., ... Medikal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kurulan kredi ilişkisi kapsamında dava dışı ... Medikal San. Tic. Ltd. Şti.nin nezdinde yapılan ihaleler nedeniyle doğan faturalı alacakları temlik aldığını, ancak davalı kurum tarafından alacağının ödenmediğini ileri sürerek toplam 1.127.451,81 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; altı adet temlik sözleşmesinden sadece iki temlik sözleşmesinin gerçek alacağı yansıttığını, bu nedenle iki temlik sözleşmesine konu alacağı ödediğini, kalan dört temlik sözleşmesinin gerçek alacağa dayanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davada tarafların yetki şartında sadece ... Mahkemesini yetkili kıldığı, aksine bir kararlaştırma olmadığı, mahkemenin yetkisiz olduğu ve yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın kesin yetki nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.06.2013 tarihli ve 2013/13762 E. 2013/15010 K. sayılı kararıyla; sözleşmeler getirtilip incelendiğinde taraflarca ihtilaf halinde ... Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 117.981,60 TL'nin 17.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı ve davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/2815 E., 2021/12423 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulunun 23.02.2011 tarihli disiplin soruşturma raporuna dayanılarak davaya konu temliknamelerin dayanağı olan faturaların, davalı ... Müdürlüğüne herhangi bir hizmet ya da mal teslim ve tesellümü karşılığında düzenlenmediğine ilişkin olarak ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/323 E. sayılı dosyasında davalı kurum çalışanları ve alacağı temlik eden dava dışı ... Tıbbi ve Laboratuvar Malz. San ve Tic. A.Ş. yetkilisi hakkında resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık suçlarından ceza davası açıldığı, mahkemece öncelikle açılan ceza davasında verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından davaya konu edilen bir kısım faturaların gerçek bir mal alışverişine dayanmadığı, davacının temlik aldığı alacağın gerçek bir alacak olmadığına dair savunması temel ilişkiden kaynaklanan alacaklı-devreden dava dışı şirkete karşı ileri sürebileceği defi olarak değerlendirildiği, gerçek bir mal alışverişi olmadığı halde davalı idare çalışanları tarafından davacı şirkete mutabakat ve teyit yazıları ile alacağın varlığına dair açıklama yapıldığı, davacı şirketin davalı idare çalışanlarının bu şekilde yapmış olduğu eylemlerle zarara uğradığı, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/323 Esas sayılı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile belirlendiği, davalı idarenin çalışanlarının eylem ve işlemlerinden sorumlu olduğu, bu sebeplerle davalının dava konusu ... 4. Noterliğinin 20.02.2009 tarih ve 1935 yevmiye sayılı temliknamesi ile dayanağı olan 20.02.2009 tarih ve 298418 numaralı 275.724,00 TL bedelli fatura, ... 4. Noterliğinin 27.08.2009 tarih ve 7542 yevmiye numaralı temliknamesi ile dayanağı olan 27.08.2009 tarih ve 376022 numaralı 140.400,00 TL bedelli fatura, ... 4. Noterliğinin 29.09.2009 tarih ve 8419 yevmiye sayılı temliknamesi ile dayanağı olan 25.09.2009 tarih 376140-41 numaralı 236.651,76 TL bedelli fatura ve ... 4. Noterliğinin 19.10.2009 tarih ve 9111 yevmiye numaralı temliknamesi ile dayanağı olan 16.10.2009 tarih ve 376195 numaralı 119.960,40 TL bedelli fatura, 14.10.2009 tarih ve 376196 numaralı 131.263,20 TL bedelli fatura ve 19.10.2009 tarihli ... numaralı 102.643,20 TL bedelli faturalar sebebiyle davalının dava dışı şirkete borcu olup olmadığının tespiti gerektiği, davalı idare kayıtlarında yapılan inceleme ile düzenlenen 09.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporu ve Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulunun 23.02.2011 tarih ve 50/04 soruşturma raporu ile 1.006.611,92 TL yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.124.593,52 TL'nin 17.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve ihbar olunanlar ..., ..., ... San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı; gerekçeli kararda tüzel kişiliğe haiz olan Sağlık Bakanlığının gösterilmesi gerektiğini, husumetin temliknameleri düzenleyen kişilere karşı yönetilmesi gerektiğini, yalnızca temliknameye dayalı olarak alacak talebinde bulunulamayacağını, 1.352,40 TL bakiye borcun kaldığının kabulünün mümkün olmadığını, yasal kesintiler sonrası ödemenin davalıya geçtiğini, gerçek karşılığı bulunmadığı halde 1935, 7542, 8419 ve 9111 yevmiye no.lu temliknamelere dayalı olarak borçlu kabul edilmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, idarenin sorumlu olmadığı belirlenmesine rağmen sorumlu tutulmasının çelişkili olduğunu, gerçek mal alışverişi olmadığı definin herkese karşı ileri sürülebildiğini, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, yeniden ödemeler konusunda rapor alınmadan karar verildiğini, ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verildiğini, 1935, 7542, 8419 ve 9111 yevmiye no.lu temliknamelerin ilgili şirket ... San. ve Tic. Şti. tarafından iptal edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.İhbar Olunanlar ..., ..., ... San. ve Tic. Şti.; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.İhbar Olunan ...; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temliknamelere konu olan faturalara dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna" usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir." (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).

2.Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.

3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 61 inci maddesi; "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

4. Aynı Kanun'un kıyas yolu ile uygulanacak 69 uncu maddesinin ikinci fıkrası ise; "Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

3.Değerlendirme

A.İhbar Olunan ..., ..., ... San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... temyizi yönünden;

6100 sayılı Kanun'un 61 inci maddesi gereği davanın ihbarı, ihbar olunanı davanın tarafı haline getirmeyeceğinden, davada taraf sıfatı olmayan ve hakkında hüküm kurulmayan ihbar olunanın temyiz hakkı bulunmadığından ihbar olunanların ayrı ayrı temyiz dilekçesinin reddi gerekir.

B.Davalının temyizi yönünden;

1-Dava dosyasının incelenmesinde; karar başlığında davalının Sağlık Bakanlığı olarak yazılması gerekirken İl Sağlık Müdürlüğü yazıldığı, Sağlık Bakanlığı temsilcilerince davanın takip edildiği, karar başlığında ... yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu, taraf teşkilinin sağlandığı değerlendirilerek ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/323 E. Sayılı ceza dosyasının istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2022/1105 E. Sayılı dosyası ile kesin olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, ancak ... Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlar Kurulunun 21.10.2022 kararı ile temyiz yolunun açık olduğu belirtildiği, temyiz yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderildiği, ceza dosyasının henüz kesinleşmediği, bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.

O halde, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereklerinin yerine getirilmediği anlaşıldığından, mahkemece; ceza dosyası neticesi beklenerek bozma ilamının gerekleri yerine getirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.İhbar Olunanlar ..., ..., ... San. ve Tic. Ltd. Şti., ...'ın temyiz dilekçesinin reddine,

2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

3.Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına,

Aşağıda peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.