"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/502 E., 2021/724 K.
DAVA TARİHİ : 22.07.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı vekili
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi duruşmalı istenilmiş olmakla; karar düzeltme incelemesi duruşmalı yapılamayacağından talebin reddi ile; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava dışı Talip Çetin isimli şahıstan vinç hizmeti satın aldığını, malzeme taşıdığı esnada forklift ve vinç arasına sıkışarak ağır derecede yaralandığını ve en yakın olarak davalı hastaneye götürüldüğünü, 28.04.2015 tarihinde iç kanama- kemik kırıkları tespit edilerek, aynı gün acil olarak bir çok ameliyata alındığını, 06.07.2015 tarihine kadar yoğun bakım tedavisi gördükten sonra yaralar doku nakli gerektirdiği için Ege Üniversitesine sevk edildiğini, tedavi için masrafları üstlendiğini bildirdiğini ve davalı hastaneye bu kapsamda toplam 194.000 TL ödeme yaptığını, son olarak 100.000 TL daha istenildiğini, tek seferde ödeyemeyeceği için iki adet 50.000 TL'lik çek verdiğini, yaptığı araştırmada acil haller nedeniyle tedavi bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edileceğini ek ücret alınmayacağını öğrendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tahsil edilen bedelin fahiş olduğunu, ileri sürerek; 50.000 TL bedelli iki adet çek bakımından borçlu olmadığının tespitine, davalı hastane tarafından hukuka aykırı şekilde tahsil edilen 194.000 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'lik kısmının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında dava konusu çeklerin ödenmiş olması nedeniyle çek bedellerinin istirdadına karar verilmesi talep etmiş; 05.06.2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini 294.000 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
Davalı; açılan davanın yerinde olmadığını, Talip Çetin isimli hastanın tıbbi durumu, stabil hale gelene kadar 28.04.2015-08.05.2015 tarihleri arasında acil servis ve yoğun bakımda yapılan tüm tetkik/tedavi işlemlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edildiğini ve söz konusu faturaların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından mevzuata uygun görülerek ödendiğini, acil hali sona erdikten sonra çeşitli bölümlerde yapılan tedaviler için ise hasta yakınlarına Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmaları olmadığının bildirildiğini ve hasta yakınlarının talebi üzerine tedaviye hastanelerinde devam edildiğini, ücretlendirmenin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.09.2015 tarihli ve 2015/420 E., 2015/417 K. sayılı kararıyla; davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, davacı tarafından dava dışı Talip Çetin isimli kişinin yaralanması ile ilgili tedavi masraflarının SGK tarafından ödenmesi gerektiği ileri sürülerek geri istendiği, bu nedenle davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesince 29.05.2013 tarihli ve 2016/3428 E., 2017/8233 K. sayılı ilam ile "... dosya içerisindeki belgelerden, her iki tarafın da tacir olduğu ve somut olayda, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olarak açılan iş bu davada uyuşmazlığın ticari mahiyette olup, uyuşmazlığın çözümünün Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisinde olduğu açıktır..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı doğrultusunda davalı hastanenin davacıdan tahsil ettiği tüm ortopediye ve kemik kırığına ilişkin hizmet bedellerinin ortopedik aciliyet kapsamı dışında olduğu, ancak cerrahi değerlendirme açısından hastanın acile ilk başvurusunda fark edilememekle birlikte hastada ilk travmaya bağlı rektum perforasyonun da olması ve hastanın durumunun ortopedik aciliyet dışında ayrıca cerrahi yönden de aciliyet taşıdığının anlaşılması nedeniyle, hastanın ortopedik aciliyeti bitmesine rağmen ilk geldiği anki cerrahi aciliyetinin devam ettiği, sonraki cerrahi müdahalelerin bu rektum yaralanmasını düzeltmek amacıyla yapılması nedeniyle bu müdahalelerin de acil kapsamında değerlendirilmesi gerektiği buna göre 28.04.2015 - 08.05.2015 tarihleri arasının acil durum sayıldığı, 08.05.2015 - 15.05.2015 arasında ortopedi servisinde yapılan işlemlerin acil durumdan sayılmadığı, 15.05.2015 - 20.05.2015 tarihi arasında genel cerrahi servisinde yattığı sürenin acil durum sayıldığı, sonrasında ortopedi servisinde yapılan işlemlerin acil durum sayılmadığı, davalı ... kuruluşunun 28.04.2015 - 08.05.2015 tarihleri arasındaki hizmet için ücret talep edemeyeceği, 16.05.2015 - 20.05.2015 tarihleri arasındaki genel cerrahi servisi hizmetleri için ücret talep edemeyeceği, 08.05.2015 - 15.05.2015 arasında ortopedi servisinde yapılan işlemler ve 21.05.2015 tarihi sonrasında ortopedi servisinde yapılan hizmetler için ücret talep edebileceği, 08.05.2015-15.05.2015 arasında ortopedi servisinde yapılan işlemlerin toplamı 35.919,07 TL, 21.05.2015 tarihinden sonraki ortopedi servisi hizmet bedelinin 74.618,38 TL olduğu, davalı ... kuruluşunun bu iki hizmet bedelinin toplamı olan 110.537,45 TL'yi talep edebileceği, diğer dönemlere ait tutarı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, 183.462,55 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 15.11.2022 tarihli ve 2022/2144 E., 2022/8753 K. sayılı ilamıyla, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayalı olup, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bir yandan dava dışı hastanın sadece 15.05.2015 - 20.05.2015 tarihleri arasında genel cerrahi servisinde yattığı süre acil durum sayılırken, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 20.05.2015 - 06.07.2015 tarihleri arasında sadece ortopedi branşındaki işlemler yönünden hesaplama yapmasının ve 20.05.2015 - 06.07.2015 arası genel cerrahi işlemleri için hesaplama yapmamasının doğru olmadığını, bilirkişi heyeti raporunda ortopedi branşında yapılan işlemler toplamı 110.537,45 TL olarak belirtilmesine rağmen, 20.05.2015 tarihinden sonra dava dışı hastaya genel cerrahi branşı kapsamında yapılan işlemler ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmadığını, bu dönem ortopedi branşı işlemleri için ücret alınabileceğinin bilirkişi raporunda açıkça belirtilmesine rağmen, genel cerrahi işlemleri yönünden hiçbir hesaplama yapılmamasının kendi içinde çelişkili ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası sonucu yaralanan işçi için davalı ... hastaneye ödenen tedavi giderlerinin acil sağlık hizmetleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumundan alınması gerektiği belirtilerek davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ncı maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir."
2. Aynı Kanun'un 281/1 inci maddesi "Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler."
3. Aynı Kanun'un 281/2 nci maddesi "Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.
" hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Dava dışı hastanın davalı hastanedeki yatış süreci içerisinde hastanenin ücret talep edebileceği dönemler ve ne kadar ücret talep edebileceği hususunda, uyuşmazlık konusu teknik bilgiyi gerektirdiğinden, Mahkemece bilirkişilerden raporlar alınmıştır. Hükme esas alınan 25.10.2021 havale tarihli raporda; 28.04.2015 - 08.05.2015 tarihleri arasının acil durum sayıldığı, 08.05.2015 - 15.05.2015 arasında ortopedi servisinde yapılan işlemlerin acil durumdan sayılmadığı, 15.05.2015 - 20.05.2015 tarihi arasında genel cerrahi servisinde yatılan sürenin acil durum sayıldığı, sonrasında ortopedi servisinde yapılan işlemlerin acil durum sayılmadığı kabul edildiği takdirde; davalı ... kuruluşunun 28.04.2015 - 08.05.2015 tarihleri arasındaki hizmet için ücret talep edemeyeceği, 16.05.2015 - 20.05.2015 tarihleri arasındaki genel cerrahi servisi hizmetleri için ücret talep edemeyeceği, 08.05.2015 - 15.05.2015 arasında ortopedi servisinde yapılan işlemler ve 21.05.2015 tarihi sonrasında ortopedi servisinde yapılan hizmetler için ücret talep edebileceği sonucuna varıldığı bildirilmiştir. Ancak davalı tarafça 20.05.2015-06.07.2015 tarihleri arasında sadece ortopedi branşındaki işlemler yönünden hesaplama yapılmasının; 20.05.2015 - 06.07.2015 arası genel cerrahi işlemleri için hesaplama yapılmamasının doğru olmadığına dair itiraz dilekçesi sunulduğu halde Mahkemece bu itirazların yerinde olup olmadığına dair ek rapor alınmayarak, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
2. Mahkemece, 04.06.2021 tarihli celsede kurulan ara kararda belirtildiği şekilde hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiler Cezmi Yavuz ve Kadim Tekin'den, heyete bilirkişi Adem Yılmaz da dahil edilmek suretiyle, davalı tarafın itirazları karşılanmak ve talep edilebilecek ücretin belirlenmesine yönelik tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, Yargıtay denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşılmakla davalının karar düzeltme talebinin kabulüne ve kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin KABULÜNE,
Dairemizin 05.11.2022 tarihli ve 2022/2144 E., 2022/8753 K. sayılı onama kararının kaldırılarak Mahkeme kararının gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.