"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin murisi ...'nın 07.06.2017 tarihinde eşi olan davalıya vekaletname verdiğini, davalının muris adına kayıtlı bulunan 1213 ada 69 parseldeki 6. kat 6 nolu bağımsız bölümü 09.06.2017 tarihinde 470.000,00 TL bedelle 3. kişiye sattığını, buradan gelen paranın kullanılarak 13.06.2017 tarihinde 1186 ada 5 parselde bulunan 1 nolu daireyi 210.000,00 TL bedelle davalının kendi adına satın aldığını, davalının bu şekilde vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek; 470.000,00 TL'nin miras payına göre 3/4 ü olan 352,500,00 TL'nin bağımsız bölümün satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle davalının savunması ve sunduğu belgeler kapsamında davaya konu paranın muris muvazaası ürünü olduğunu bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taşınmazın satış bedeli olan 470.000,00 TL'nin ... Bankası ... Şubesinde bulunan ortak hesaba aktarıldığını, uzun süre evli olduğu muris ...'nın davacı oğlunun kendisinden ve mirasından hiç bir mal ve para almasını istemediğini, murisin sağlığında ortak hesaptan 12.06.2017 günü 300.000,00 TL çekmek suretiyle bir ev alma tasarrufunda bulunduğunu, bu hesapta bulunan paranın yarısının kendisine ait olduğunu, bunların murisin sağ iken yaptığı tasarruflar olması nedeniyle davacının ortak hesapta bulunan 216.529,26 TL'nin yarısı üzerinden miras oranında payına düşen kısmı isteyebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının muristen aldığı vekaletname ile taşınmazını 3. kişiye sattığı, satış bedelini alıp bankadaki ortak hesaba yatırdığı, vekillik görevini gereği gibi yerine getirdiği, tapudaki satış bedelinin gerçek satış bedeli olduğu ve bu bedelin hesaba yatırıldığının anlaşıldığı, davacı tarafın vekalet görevinin kötüye kullanılması iddialarının yerinde olmadığı, davalının ... İcra Ceza Mahkemesinin 2018/1 E. sayılı dosyasındaki murisin "Benim oğlumun gözü parada evimde bunu asla istemiyorum, evime sokmayacaksın." şeklindeki ifadesinin mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, murisin davacıdan mal kaçırma amacı içinde olduğu, muvazaalı olarak satış yapıldıktan sonra davalı adına başka bir taşınmaz alındığı, bu durumda davacının muvazaa olgusunun ispatlandığı, taşınmazın satış bedeli olan 470.000,00 TL'de davacının miras payı olan 3/4 oranına göre 352.500,00 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 352.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece murisin hükme esas alınan beyanlarının ikrar niteliği taşımadığını, ikrarın muvazaayı yapan kişi tarafından yapılmış olması gerektiğini, evin 470.000,00 TL bedel ile satılıp muris ile davalının ortak hesabına yatırıldığını, ...'da bulunan evin ortak hesaptan davalıya düşen para ile alındığını, davacının murisin ölüm tarihi itibariyle ortak hesapta bulunan 216.529,26 TL'nin yarısı üzerinde miras hakkını ileri sürebileceğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; murisin bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı adına kaydettirmesinin gizli bağış niteliğinde olduğu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre miras payına düşen bölümü talep edebileceği, davalının davacının miras payı oranında zenginleştiği, taşınmaza ödenen 210.000,00 TL bedelden davacının miras payının iadesinin gerektiği, ...'de bulunan taşınmazın satışından elde edilen bakiye miktarın muris ile davalıya ait ortak hesapta bulunduğu ve bu miktarın terekenin paylaşımı sırasında dikkate alınması gerektiğinden mükerrer tahsilata meydan verecek şekilde karar verilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 157.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; muris ... ile davalının ortak hesabına yatırılan 470.000,00 TL'den davalı tarafından alınan daire bedeli olan 210.000,00 TL düşüldükten sonra 260.000,00 TL'nin kalması gerektiği halde 133.379,00 TL'nin kaldığını, eksik kalan miktarın davalı tarafından murisin ölümünden sonra çekildiğini, terekede olması gereken 260.000,00 TL için tekrar dava açılması gerekeceğini, uyuşmazlığa sebebiyet verecek hüküm kurulduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme nedeniyle miras payı oranında alacak isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 vd maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz edenin sıfatına ve temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.