"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıların murisi ...'ya ait ... plaka sayılı aracı 10.11.2008 tarihli kira sözleşmesi uyarınca aylık 1.550,00 TL karşılığında kiraladığını, kiraya veren ...'nın vefatı üzerine 21.06.2009 tarihinde müvekkili ile davalılar arasında ilkiyle aynı şartları ihtiva eden yeni bir sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 4 üncü maddesinde yer alan kiracının istediği takdirde aracı değiştirebileceği hükmü uyarınca aracın değiştirildiğini, sözleşmenin 9 uncu maddesinde 10.11.2011 tarihine kadar geçerli olacağı düzenlenmişse de 10.11.2011 tarihinde taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermediğini, sözleşme devam etmekteyken 2012 yılı Mayıs ayında taksi plakasına havi kendisine ait aracın davalılarca elinden alındığını, böylece kiralananı kullanıma uygun teslim borcunun ihlal edildiğini iddia ederek; araç bedeli 11.850,00 TL'nin aykırılık tarihi 05.05.2012 tarihinden, 7 aylık mahrum kalınan kar bedeli olan 17.500,00 TL'nin kar bedeline her ay sonundan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; sözleşme süresinin sona erdiğini, bu nedenle mahrum kalınan kar bedelinin talep edilemeyeceğini, sözleşmede tüm gider ve vergilerin kiracıya ait olacağının kararlaştırıldığını ancak vergi ve cezalar için 2.245,75 TL, davacının SGK primleri için 5.371,72 TL, 2012 yılı Esnaf ve Sanatkarlar Odası aidat bedeli 101,46 TL, araç kredi taksidi ile rehin kaldırma bedeli 408,75 TL ödediklerini savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; yapılan ödemelerin avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.06.2016 tarihli ve 2012/1840 E., 2016/1377 K. sayılı kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda 2006 model Dacia marka aracın durumuna göre belirlenen 6.500,00 TL piyasa rayiç değerinden karşı davacıların talebi doğrultusunda bu araç için çekilen kredinin son taksidi ile rehin kaldırma masrafı toplamı olan 408,75 TL'nin takas ve mahsubundan sonra bakiye 6.091,25 TL'nin 05.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının kar mahrumiyeti ile ilgili taleplerinin deli yokluğundan reddine, davalı-karşı davacıların 5.371,72 TL Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini ödemesi, 2.245,73 TL vergi ödemesi ile 96,23 TL aidat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 2017/8577 E., 2019/4814 K. sayılı ilamla; davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosya kapsamında sözleşmenin feshine ilişkin usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından sözleşme devam ederken davalılar tarafından kiraya konu araç plakasının kullanıma engel olunduğu, Mahkemece yapılan incelemenin davacı- karşı davalının gelirinin tespit edilmesi konusunda yetersiz kaldığı, Mahkemece davacının gelirinin tespiti amacıyla öncelikle davacı-karşı davalının aynı şartlarla bir taksi plakası kiralaması için gereken makul süre tespit edilerek bu sürede kiracının kârının ne olabileceği ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilip zararın saptanmasında kesinti yönteminin uygulanması ve hakim tarafından belirlenen bu mahrum kalınan kar üzerinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması, bu şekilde bir tespit yapılamadığında aynı özelliklere sahip benzer ticari taksilerin gelir–gider durumlarının vergi dairesi, esnaf odası, ticaret odası ve benzeri resmi kurumlardan araştırılıp, benzer taksilerin muhtemel cirosu, kâr oranına ilişkin ayrıntılı bilgiler toplandıktan sonra bilirkişi marifeti ile bu veriler değerlendirilerek muhtemel aylık kâr tespit edilerek, dava konusu aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taksi plakasının aynı şartlarda kiralayabileceği makul süre kadar kâr kaybına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Vergi Dairesi, Esnaf Odası, Ticaret Odası ve Şoförler Odasına müzekkereler yazılarak ticari taksilerinin bir yıllıklık ortalama gelirleri sorularak alınan bilirkişi raporu ve ek raporu doğrultusunda altı aylık kira döneminin sonu için üç aylık fesih bildirim süresine uyularak tazminatın buna göre hesaplanması gerektiği, bu durumda üç aylık tazminat tutarının 3.000,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL kar payı alacağının mahrum kalınan aylardan işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; araç bedeli yönünden hüküm kesinleşmesine rağmen kararda belirtilmediğini, faiz başlangıç tarihlerinin kararda açıkça gösterilmediğini, tazminat davası Mahkeme uygulamaları ile 10 yıl sürmekle adil yargılanma hakkı ihlaline bağlı başvuru haklarının saklı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını yahut yahut yeniden zaman kaybının önlenmesi için düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin haksız feshine bağlı tazminat ve araç bedeli istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
2. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
1. Somut olayda; davacı kiracı, araç bedeli ve kar mahrumiyeti talebinde bulunmakla bozma ilamı öncesi Mahkemece 6.091,25 TL araç bedelinin 05.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kar mahrumiyeti talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm, kar mahrumiyeti tazminatına da hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı lehine bozulmakla araç bedeli bakımından tutar kesinleşmiş ve davacı lehine bu yönde usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle kesinleşen bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
2. Bundan ayrı Mahkemece; dava tarihinden önce davalıların kaybı yönünden usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispat edilmediğinden 3.000,00 TL kar kaybı tazminatına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihi belirtilmeksizin infaza elverişsiz şekilde "mahrum kalınan aylardan itibaren" ibaresi ile faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "1-Davanın kısmen kabulü ile; 3.000,00 TL kar payı alacağının mahrum kalınan aylardan işleyecek şekilde faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine," hükmü çıkarılarak yerine ''1-Davanın kısmen kabulü ile araç bedeli 6.091,25 TL yönünden hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 3.000,00 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.