"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/734 E., 2022/808 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...'in yanında sigortalı olarak çalışan avukatın tevkilen vermiş olduğu 31.07.2002 tarihli vekaletnameye dayanarak, davalı Tasfiye Halinde Deutsch Und Schwizerische şirketine vekaleten, diğer davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı alıp, ilamsız icra takibi başlattığını, takibe yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, itirazın iptali davası devam ederken müvekkilinin davadan feragat ettiğini, Avukatlık Kanunu'nun 164/4 üncü maddesi gereğince dava değerinin %10'u ile %20'si oranında akdi avukatlık ücreti ile aynı Kanunu‘nun 164/son maddesi gereğince karşı yan vekalet ücretinin ödenmesi gerektiğini, dava konusu işlerin tevkil vekaletnamesine dayanılarak münhasıran kendisi ve yanında sigortalı olarak çalışan avukatlar tarafından yerine getirildiğini, davalı Avukat ... ve yanında çalışan avukatların hiçbir katkısı bulunmadığını, bu nedenle Avukatlık Kanunu'nun 171/son maddesi gereğince davalı Avukat ...’in de davalı olarak gösterildiğini, itirazın iptali davasının feragatle sonuçlanmasından sonra 20.03.2006 tarihli ihtarnameyle tevkil vekaletinden azledildiğini, davalılara gönderdiği 13.02.2007 tarihli ihtarnameyle avukatlık ücretinin ödenmesini istediğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL avukatlık ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini 767.818,00 TL’ye artırmıştır.
II. CEVAP
1. Davalılar ... Teks. Ltd. Şti.; 25.08.2005 tarihli ibranamede de yazılı olduğu gibi, borçlusu oldukları takip ve dava konusu alacağın, ferileriyle birlikte ödendiğini, davacıyla sözleşme ilişkileri bulunmadığından kendilerine karşı dava açılamayacağını, davacı avukatın davayı süresinde açmayarak borçlular aleyhine alınmış ihtiyati haciz kararlarının düşmesine ve hacizlerin kalkmasına sebep olduğunu, özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığını, azlin haklı olduğunu, Avukatlık Kanunu'nun 171/son maddesi gereğince, kendileri tarafından tahsil olunan vekalet ücreti peşinatından paylarına düşen miktar talep ediliyor ise, bunun şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
2. Davalı Tasfiye Halinde Deutsch Und Schwizerische vekili; bahsi geçen itirazın iptali davasında, davadan feragat etmeleri nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın temyiz üzerine onandığını, ...’e verdikleri vekalet nedeniyle aralarında kararlaştırmış oldukları vekalet ücreti ile davaya ilişkin harç ve masrafları kapsamak üzere 05.05.2002 tarihinde 20.000,00 Euro, 10.06.2002 tarihinde 17.500,00 Euro, 09.09.2003 tarihinde 26.000,00 Euro ve 22.09.2003 tarihinde de 26.000,00 Euro olmak üzere ödemelerde bulunduklarını, davacının ancak alt vekalet veren Avukat ...’e karşı talepte bulunabileceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinden 6 ay sonra azlinin haklı olmadığı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 171 inci maddesinin son fıkrası uyarınca ... tarafından, ...'e avukatlık ücreti ve gider olarak gönderilen 89.500,00 € karşılığı 128.975,00 TL ücretten davacı tarafından yapılan 52.250,00 TL masraf mahsup edildikten sonra kalan 76.725,00 TL'nin yetki belgesi veren davalı avukat ile yetkilendirilen davacı avukat arasında eşit olarak paylaştırılması gerektiği, 38.362,50 TL'den davacı avukatın zimmetinde kalan 20.302,00 TL'nin mahsup edilmesi sonucu davacının talep edebileceği vekalet ücretinin 18.060,50 TL olduğu, bu miktardan sadece davalı ...'in sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 18.060,50 TL alacağın 24.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı ...'ten tahsili ile davacıya ödenmesine, bu davalı hakkındaki fazlaya ilişkin istemin ve diğer davalılar hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 07.02.2012 tarihli ve 2011/6258 E., 2012/2238 K. sayılı ilamıyla; davalı ...'in tüm, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, tevkil yetkisi içeren vekaletnameye dayalı olarak davacının vekil tayin edilmesi ile ... ve davacı arasında vekalet ilişkisi kurulduğu, davacının şirketi temsilen icra takibi başlatıp dava açtığı, davanın müvekkil davalı şirketin feragati sonucu red ile sonuçlandığı Avukatlık Kanunu'nun 165 ve 171/son maddeleri gereğince davacı avukatın ücrete hak kazandığı, yine aynı madde uyarınca feragatle sonuçlanan davanın karşı yanı olan diğer davalıların da söz konusu dava ile sınırlı olmak üzere ücretten sorumlu olduğu, sorumluluğun akdi vekalet ücreti ile karşı taraf vekalet ücretini de kapsadığı, yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmayıp sözlü olarak yapılmış bir ücret sözleşmesinin varlığı ve dava konusu işler nedeniyle kararlaştırılan tüm vekalet ücretinin davalı avukat ...'e yapılan ödeme miktarı kadar olduğu ispat edilemediğinden hukuki yardımın başladığı tarihte yürürlükte olan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 02.05.2001 tarihinde 4667 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonraki 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca davalı ... ile ... dışındaki davalıların gerek takip gerekse dava nedeniyle hesaplanacak karşı taraf vekalet ücretleriyle, takip ve dava değerinin yüzde beşi ile on beşi arasında takdir edilecek akdi ve karşı yan vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilerek, tevkil eden avukat tarafından davacıya yapılan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği ve reddedilen miktar üzerinden davalı ... lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğundan bahisle bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, 418.629,00 TL'nin davalılar ..., ..., ..., ..., ..... Teks. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı Tasfiye Halinde Dusch Und Schwizerische Bank AG 'den 26.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, bu davalılar açısından fazlaya ilişkin istemin reddine, 18.060,50 TL'nin 26.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ...'ten tahsiline, bu davalıya ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı ve ... dışındaki davalılar temyiz temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 23.12.2014 tarihli ve 2014/673 E., 2014/41229 K. sayılı ilamıyla; davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek, Mahkemece davacının, ödenen miktarın mahsubundan sonra kalan toplam 418.629,00 TL vekalet ücretine hak kazandığı kabul edilmiş olmakla, dava ve ıslah dilekçesindeki her bir davalı ile ilgili talep ve bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmiş olduğu da dikkate alınarak, “418.629,00 TL'nin, (6 no‘lu davalı ...‘in 18.060,00 TL’lik kısmından, diğer davalıların ise tamamından sorumlu olmaları kaydıyla) davalılardan müteselsilen tahsiline“ şeklinde hüküm kurulması gerekirken, mükerrer tahsilata yol açacak şekilde, 18.060,50 TL’nin ayrıca davalı ...’ten tahsiline karar verilmiş olmasının ve reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 24.817,56 TL vekalet ücretinin “4.469,88 TL’lik kısmının davalı ...’e, 20.797,84 TL’lik kısmının davalı Tasfiye HalindeSchwizerische Bank Ag’ye ödenmesi koşulu ile“ şeklinde açıklama yapılarak, davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ......., Teks. San. Tic. Ltd. Şti. yararına vekalet üretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle, karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen davanın kısmen kabulü ile 418.629,00 TL'nin (davalı ... 18.060,00 TL'den sorumlu, diğer davalılar ise tamamından sorumlu olmak kaydıyla) 26.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 15.02.2018 tarihli ve 2017/4416 E., 2018/1780 K. sayılı ilamla; Mahkeme kararı onanmış, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..... Uluslarası Ticaret ve Pazarlama A.Ş. vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
3. Dairece verilen 10.11.2020 tarihli ve 2020/4499 E., 2020/6267 K. sayılı ilamla; sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının 8.6.1960 tarihli ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnası olarak kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı ilamla "...Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu' nun 165 inci maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihadı birleştirme kararına göre, 1-5 no’lu davalıların (... vs., ... Uluslararası Ticaret ve Pazarlama A.Ş.) davacının hak ettiği akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durum karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan incelemeden anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, 1-5 nolu davalıların davacı avukatın akdi vekalet ücretinden sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının talep edebileceği vekalet ücreti olan 438.931,00 TL'den davacının uhdesinde bulunan 20.302,00 TL'nin tenzili ile davacının 418.629,00 TL vekalet ücreti alacağı olduğu, davalı ...'in 18.060,50 TL'den sorumlu olduğu, davalılar ..., ..., ..., ... Uluslararası Ticaret ve Pazarlama A.Ş.'nin (eski unvan Murat Teks. San. Tic. Ltd. Şti.) davacının hak ettiği akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayıp, toplam 89.742,00 TL karşı yan vekalet ücretinden sorumlu olacağı ...'nin ise davacının müvekkili olarak tüm vekalet ücreti alacağından sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 418.629,00 TL alacağın (89.742,00 TL den 1 ve 5 nolu davalılar ... varisleri ile davalılar ... ..., ..., ... Uluslararası Tic ve Pazarlama Aş sorumlu olmak kaydı ile 10.860.50,00 TL den 6 nolu davalı ... sorumlu olmak kaydıyla, tamamından 7 nolu ... sorumlu olmak kaydıyla) 26.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı Deutsch Und Schwizerische Bank AG temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; karar düzeltme başvurusu sırasında çıkan içtihadı birleştirme kararına dayanılarak bozma yapılmasının daha önceden verilen bozmaya uyma kararı sonrasında oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olduğunu, sözleşme olmaması durumunda da Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi gereğinc yüzde 10 ile 20 arası oranda avukatlık ücretinin yasal olarak ödenmesi gerektiğini, avukatın yasal olarak hak ettiği bu oran ve ücretler kadarınca karşı tarafın da müşterek ve müteselsil sorumlu olmasının kanunun ruhunun ve hakkaniyetin gereği olduğunu, davanın içtihadı birleştirme kararı sonrası açıldığını, davanın açıldığı tarihte mevcut hukuk kuralları çerçevesinde haklı nedene dayandığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda aleyhe hüküm kurulmaması gerektiğini, vekalet ücreti hesabına esas alınan hususların bozmaya konu edilmeyerek kesinleştiğini, 418.629,00 TL vekalet ücretine hak kazandığının usulü kazanılmış hak ilkesi gereği kesinleştiğini, mahkemece tüm davalılar yönünden yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istmeiştir.
2. Davalı ... vekili; davacı alt vekilin, vekalet ücreti sözleşmesi yaparak bankayı borçlandırma yetkisine sahip olmayan davalı vekil ... ile yaptığı vekalet ücreti sözleşmesine dayalı olarak bankadan ücret talebinde bulunamayacağını, davacı alt vekilin aralarında doğrudan vekalet ilişkisi varmış gibi tasfiye halindeki bankadan ayrı bir vekalet ücreti istemeye hakkı olmadığını, alt vekil olan davacının talep edebileceği vekalet ücretinin asıl vekilin vekalet ücretinden fazla olup olamayacağının da tespiti gerektiği, tasfiye halindeki banka karşı taraftan sadece 500.000,00 USD aldığından, bankanın sorumluluğunun bu bedelin % 8’i olan 40.000,00 USD ile sınırlı olduğu, 89.500,00 Euro ödeme sebebiyle de herhangi bir sorumluluğu kalmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK
3. 05.10.2018 tarihli ve 6 /9 sayılı YİBK
3. Değerlendirme
Uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre; temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya ve bozma ilamına dayanak olan 05.10.2018 tarihli ve 6 /9 sayılı YİBK kararına uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, mahkemece davalıların sorumlu olduğu vekalet ücreti tutarlarının doğru hesaplandığı, feragatle sonuçlanan itirazın iptali davası ve bu davaya konu icra dosyası kapsamında davalı vekil eden tasfiye halindeki bankanın hem akdi hem karşı yan vekalet ücreti alacağından, davalılar ..., ..., ..., ... Uluslararası Ticaret ve Pazarlama A.Ş.'nin ise (eski unvan ......, Teks. San. Tic. Ltd. Şti.) yalnız karşı yan vekalet ücreti alacağından sorumlu olduğu, akdi vekalet ücretinden sorumlu olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.