"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının kamu alacağı borçlusu olan dava dışı şirketten tahsil edemediği vergi alacakları için müvekkili şirkete 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesi gereğince haciz bildirisi gönderdiği, süresinde itiraz edilmemesi üzerine davalı idare tarafından 32 adet ödeme emri ile davacı şirkete karşı takibe geçildiği, davacı şirketin asıl kamu borçlusu olan şirkete borçlu olmadığını, en son 31.12.2012 tarihinde yapılan ödeme ile davacı şirketin tüm borçlarını ödediğini ileri sürerek; ödeme emirlerine dayalı olan 90.747,23 TL tutarındaki alacak dosyasıyla davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacıya haciz bildiriminin 30.11.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, dava dışı şirkete yapılan ödemelerin sonraki tarihli olduğunu, süresinde itiraz edilmediği için ödeme emri düzenlendiğini savunarak, davanın reddini ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.10.2015 tarihli ve 2013/209 E., 2015/340 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 23.01.2019 tarihli ve 2016/7673 E., 2019/560 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece bilirkişi raporuna göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının dava dışı borçluya borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de varılan sonucun dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun düşmediği, dosya içerisindeki bilgilere göre dava konusu haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 30.11.2012 tarihinden sonra davacı ile dava dışı borçlu arasındaki başka bir alım satım ilişkisinden kaynaklı çek bedellerinin davacı tarafından dava dışı borçluya ödenmeye devam edildiği, haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibari ile de 150,57 TL borçlu bulunduğu hususunun gerekçe de hiç tartışılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği, davalı tarafın süresinde itiraz etmeyip davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması da gerekirken davalı aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın 30.11.2012 tarihinde kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesi ile dava dışı borçlu firmanın davalıya vergi borcu olduğundan haberdar olmasına rağmen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden sonra başka bir alım-satım ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki sebebi ile dava dışı borçluya ödeme yapmaya devam ettiğinden iyiniyetli olarak kabul edilemeyeceği, bu hali ile davanın yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davasında haksız çıkan davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1. 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi kapsamında açılan menfi tespit davalarında, dava dışı mükelleflerin üçüncü şahıslardaki alacaklarının haczi halinde, üçüncü şahıs konumundaki davacının haciz bildiriminin tebliği tarih itibariyle borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihten sonra ödeme yapmaya devam ettiği belirlenerek davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmediği görülmektedir.
3. Yukarıda yer verilen 79 uncu maddenin dördüncü fıkrasında; davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10'u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedileceği belirtilmiştir. Buna göre, Mahkemece; haciz bildirim tarihi itibariyle borçlu olduğu anlaşılan davacı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasına (7) numaralı bent olarak "7-Davada haksız çıkması nedeniyle haczedilen (90.747,23 TL) bedelin % 10'u tutarında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.