"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/326 E., 2023/28 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde hava pilot yüzbaşı olarak görev yapmaktayken sağlık raporu ile 26.12.2014 tarihinde malülen emekliye sevk edildiğini, davalı idare tarafından müvekkili aleyhine mecburi hizmet yükümlülüğünün tamamlanmadığından bahisle 01.04.2015 tarihli yazıyla 94.995,11 TL borç tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin iddia edildiği gibi eksik hizmet süresinin bulunmadığını belirterek; şimdilik 5.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, bozma sonrasında verdiği 13.07.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 76.702,91 TL'ye yükseltmiştir.
2. Davacı vekili; ikinci bozmadan sonra 29.11.2022 tarihinde açtığı ek davada bakiye ana para ve işlemiş faiz alacağı olan 15.603,71 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının sınıf görevini yapamaz sağlık raporu alarak mecburi hizmet süresini tamamlamadan malülen emekliliğini talep ettiğini, bu nedenle yükümlülük süresinin eksik kalan kısmıyla orantılı olarak ödemesi gereken tazminat miktarının 926 sayılı Kanun ve TSK Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik'e uygun olarak hesaplandığını, 926 sayılı Kanun'un 113 üncü maddesinin (d) fıkrası gereği yükümlülüğün 10 yıllık mecburi hizmet süresine ilave olarak pilotaj eğitiminde geçen sürenin üç katının eklendiğini, davacı adına tahakkuk ettirilen borcun mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.03.2016 tarihli ve 2015/317 E., 2016/90 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporu ile davacının yükümlülük süresinin tamamı için yapılan giderlerinin toplamının 223.699,22 TL, mecburi hizmet süresinin 14 yıl 2 ay 21 gün (5.191 gün), ifa edilen hizmet süresinin 11 yıl 3 ay 26 gün, eksik hizmet süresinin ise 2 yıl 10 ay 25 gün (1.055 gün), yükümlülük süresinin tamamı için hesaplanan miktara göre eksik yükümlülük süresi için tahakkuk ettirilmesi gereken anapara borcunun 45.463,82 TL, bu miktarın işlemiş faizinin ise 47.036,44 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.04.2015 tarihli yazı ile talep edilen toplam 94.995,11 TL'nin; anapara olarak 563,06 TL'sinden, işlemiş faiz olarak 1.891,79 TL'sinden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli ve 20170/2354 E., 2020/1754 K. sayılı ilamıyla; somut olayda, davacının şimdilik 5.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istediği, 5.000,00 TL üzerinden harç yatırıp menfi tespit talebinde bulunduğu, davacının ıslah talebinin de olmadığı gözetildiğinde Mahkemece, dava dilekçesindeki talep çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, 94.955,11 TL üzerinden karar verilmesi suretiyle talep aşımı yapılmış olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 02.11.2021 tarihli ve 2020/180 E., 2021/392 K. sayılı kararla; 24.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının mecburi hizmet süresinin 14 yıl 1 ay 7 gün olup, Hava Kuvvetleri Komutanlığının 03.03.2021 tarihli yazısında belirtildiği gibi dava tarihinden sonra ifa edilen hizmet nedeniyle 1 yıl 2 ay 29 güne (454 gün) düştüğünün belirlendiği gerekçesiyle; davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne, davacının 01.04.2015 tarihli yazı ile talep edilen toplam 94.995,11 TL'nin; ana para olarak 37.119,06 TL'sinden, işlemiş faiz olarak 39.583,85 TL'sinden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2022/106 E., 2022/2000 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, somut olayda; davalının 1995-2003 tarihleri arasında Askeri Lise ve Hava Harp Okulunda öğrenci olduğu, 30.08.2003 tarihinde subay nasbedildiği, 26.12.2014 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği, daha sonra 926 sayılı TSK Personel Kanunu'na eklenen ek geçici 98 inci maddesi kapsamında mecburi hizmet süresini tamamlaması amacıyla 11.04.2018 tarihinde yeniden subaylığa nasbedildiği ve 15.11.2019'da tekrar malulen emekliye ayrıldığının anlaşıldığı, Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik'te helikopter ve uçuş masraflarına ilişkin herhangi bir masraf kalemine yer verilmediği, aynı zamanda söz konusu Yönetmelik'te 11.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Maliyet Hesabı başlıklı 5 inci maddesinin (e) bendinde Uçuş (pilotaj) eğitim merkezlerinde veya uçuş birliklerinde verilen başlangıç, temel, tekamül uçuş (pilotaj) eğitimlerinde, uçuşta sarf edilen yağ, yakıt ve oksijen giderleri, (f) bendinde Uçuş (pilotaj) eğitim merkezlerinde hizmet alımı yoluyla tedarik edilen başlangıç, temel, tekamül uçuş (pilotaj) eğitim masraflarının hesaplanmasında bu maddenin birinci fıkrasının (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinin dikkate alınacağının belirtildiği, söz konusu uçuş eğitimlerine ilişkin değişikliğin davacının resen emekliye sevk edildiği ve dava konusu masraf bildirim cetvelinin düzenlendiği tarihten sonra yürürlüğe girdiğinin anlaşılmasına göre, davalı Kurumun bu masraflara ilişkin talebinin Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik hükümlerine göre haklı olmadığı anlaşıldığından, Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yanılgılı şekilde söz konusu masraf kalemlerini hesaplamada dikkate alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurularak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda önceki bilirkişiden alınan 23.11.2022 tarihli ek rapor ile; dava tarihinden sonra eksik hizmet süresinin 454 güne düştüğünün, Yargıtay kararı gereğince başlangıç, temel ve tekamül uçuş eğitim masraflarının hesaplama dışı bırakıldığının bildirildiği, tahakkuk ettirilen 94.995,11 TL borçtan dolayı davacının ana paranın 45.125,21 TL'sinden, işlemiş faizin 47.187,41 TL'sinden olmak üzere toplam 92.306,62 TL davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığı, davacının, asıl davada tahakkuk ettirilen borcun ana para ve işlemiş faizi toplam 76.702,91 TL'si için davasını ıslah ettiği, bakiye 15.603,71 TL için de birleştirilen ek davayı açtığı, mevcut yasal değişiklikler nedeniyle ek dava açıldığından davalı tarafın yerinde olmayan zamanaşımı def'inin reddine karar verildiğinden bahisle; asıl davanın kabulü ile davacının 01.04.2015 tarihli yazı ile talep edilen toplam 94.995,11 TL'nin ana para olarak 37.119,06 TL'sinden, işlemiş faiz olarak 39.583,85 TL'sinden davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın kabulü ile davacının 01.04.2015 tarihli yazı ile talep edilen toplam 94.995,11 TL'nin ana para olarak 8.006,15 TL'sinden, işlemiş faiz olarak 7.597,56 TL'sinden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının Hava Kuvvetleri Komutanlığında görev yaparken mecburi hizmet süresini tamamlamadan ilk olarak 26.12.2014 tarihinde malulen emekliye ayrıldığını, daha sonra 926 sayılı TSK Personel Kanunu'na eklenen ek geçici 98'inci madde (zorunlu eve dönüş) kapsamında mecburi hizmet süresini tamamlaması amacıyla 11.04.2018 tarihinde yeniden muvazzaf subaylığa naspedildiğini, davacı ...'in mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan 15.11.2019 tarihinde tekrar malulen emekliliğe ayrıldığını, yükümlünün "Başlangıç, Temel ve Tekâmül Uçuş Eğitimleri" maliyetlerine "yağ, yakıt ve oksijen" giderlerinin dâhil edildiğini, bu eğitim maliyetlerine amortisman giderlerinin dahil edilmediğini, dolayısıyla bu hususlarda rapora itiraz edilmesine rağmen itirazlarının karşılanmadığını, davacının son ayrılışı 15.11.2019 tarihinde olduğundan bu tarihteki yasal düzenlemelere göre mecburi hizmet süresinin yeni bir düzenleme ile 15 yıla yeniden çıkarıldığını, idari işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 15 yıl mecburi hizmet süresi + 3 yıl plotaj eğitim süresi olmak üzere 18 yıl üzerinden kalan mecburi hizmet süresinin hesaplanmasının gerektiğini, buna göre hesaplama yapılmadığından dava tarihinden sonraki döneme ilişkin hesaplamaların hatalı olduğunu, yeniden hesaplama yapılması yönündeki itirazlarının kabul edilmeyerek bilirkişi raporuna göre hatalı karar verildiğini, zamanaşımı itirazları nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddinin gerektiğini, tarafların haklılık oranlarının tespit edilmediğini, sadece davacı yönünden haklılığın ortaya konularak davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağı nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıları.
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.