Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2117 E. 2023/2997 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı şirketin tahkim dosyalarını başka bir avukata devretmesi nedeniyle danışmanlık ücreti ve başarı primi alacaklarına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, tahkim dosyalarının devrine zımnen rıza gösterdiği ve 500.000 USD'lik avansın davanın sonuna kadar takip edilmesi karşılığında kararlaştırıldığı, ancak danışmanlık ücretinin ödenmediği anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı Asil ... ... Verdi ve vekilleri Avukat ..., Avukat ... ile davalı vekilleri Avukat ... ile ...'ün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin avukatlık ortaklığı olarak çalıştığını, 2014 yılı Aralık ayından 13.05.2017 tarihine kadar ... ile ... Kargo Yurtiçi Yurtdışı Taşımacılık A.Ş.nin diğer hissedarları arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda ...'ı vekil olarak temsil ettiğini, muhtelif vekillik hizmetlerinin mali sorumluluğunun davalı şirket tarafından üstlenildiğini, ... Kargo hisselerinin ..., Baran ... ve Meral ... ile Post 206 ... ... (Post 206) adlı yabancı firmaya ait olduğunu, taraflar arasında 30.07.2013 tarihli hissedarlar sözleşmesinin bulunduğunu, yabancı ortak Post 206 ile yaşanan uyuşmazlıklar neticesinde Post 206 tarafından ... aleyhine hissedarlar sözleşmesinin bazı hükümlerinin ihlali iddiası ile 2195IZF sayılı dosya ile, ayrıca hissedarlar sözleşmesinde Post 206 lehine kararlaştırılmış olan alım hakkının kullanılmasına rağmen ... tarafından gereğinin yerine getirilmediği iddiası ile 22489ZF sayılı dosya ile Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Milletlerarası Tahkim Mahkemesi nezdinde 2 dava ikame edildiğini ve bu iki tahkim yargılamasının da ... tarafından takip edildiğini, bu süreçte müvekkili avukatlık ortaklığının ...'a danışmanlık yaptığını, her gün istişarelerde bulunduklarını, ... Kargo'nun diğer hissedarları tarafından gönderilen onlarca ihtarnameye cevap verildiğini, toplantılara katıldıklarını, bu yönde 17.02.2015 tarihli görevlendirme sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmenin ...yi temsilen ... tarafından imzalandığını, vekillik ilişkisinin kurulduğunu, davalının Mart 2017 dönemi için 18.920,37 Euro, Nisan 2017 dönemi için 26.733,91 Euro, Mayıs 2017 dönemi için 5.618,34 Euro tahakkuk eden muaccel alacağını ödemediğini, görevlendirme sözleşmesi gereğince de tahkim yargılaması için ...'na ödenmesi kararlaştırılan 500.000,00 USD'nin de davalı şirket tarafında ödenmediğini, belirtilen bedellerin ödenmemesi üzerine 22.05.2017 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, akabinde ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/29 D. ... sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını, ihtiyati haciz kararının uygulanması için ... 4. İcra Müdürlüğünün 2017/22349 E. sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacı yanca diğer avukatın dosyalara girişine açıkça muvafakat edildiğini, 13.05.2017 tarihli e-posta mesajında davacı temsilci tarafından "... Pazartesi günü telefonla arasa beni teslimin zamanlamasını kararlaştır ve kendisinin ilave bilgiye ihtiyacı olması halinde yardımcı olurum" ifadelerini sarf ettiğini, bu e-mail içeriğinde açıkça davacının gönüllü olarak dosyaları başka bir avukata teslim etmekte olduğunun anlaşıldığını, davacı temsilcisi aynı zamanda da dosyanın avukatlarından olan Av. ... ...'nın tahkim dosyasına dahil olan Av. ...'e hitaben yazdığı 17.05.2017 tarihli mesajında "biz raporun bize gönderilmesini istemiyoruz, vekaleti bugün koyarsanız seviniriz" şeklinde beyanda bulunduğunu, hatta daha da vahim olarak 19 Mayıs tatilini kastederek, "ben ve ... yarın şehir dışına çıkacağız, Salı döneceğiz, süreçte işleri takip etmek istemiyoruz" ifadesini sarf ettiğini, ancak bu beyanın akabinde, meslektaşının açık onayını gören Av. ... tarafından 18.05.2017 tarihinde tahkim dosyasına dahil olunduğunu, davacının iddiasının tam aksine, ortada muvafakati dışında dosyaya dahil olmuş avukattan değil, davacının teşviki hatta zorlaması ile dahil olmuş avukattan söz edilebileceğini, ortada likit, tartışmasız ve muaccel bir alacak bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; e-posta yazışmaları dikkate alındığında güven ilişkisinin ortadan kalktığını, dosyalardan istifa edilmesini, bilgi ve belgelerin teslim edilmesini isteyenin davalı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafın yazılı muvafakati alınmadan davalı tarafın başka bir vekile vekaletname düzenlemesi halinde davacının mevcut danışmanlık sözleşmesinden kaynaklı alacaklarını talep etme hakkının doğduğu, davacının davalı şirkete iki yıldan beri çok sayıda yazılı ve sözlü danışmanlık faaliyetine ilişkin hizmet verdiğinin davacı tarafça dosyaya sunulan serbest meslek makbuzu ve ödeme dekontlarından anlaşılmakta olduğu, ancak davalı tarafın Mart, Nisan ve Mayıs 2017 dönemine ait yazılı ve sözlü danışmanlık hizmet bedellerini ödemediği, davacı ... bürosunun işten ayrılmasından önce verilen hizmetler nedeniyle doğmuş olan 51.272,00 Euro'luk alacaktan davalının sorumlu olduğu, ... Kargo'da halen %25 pay sahibi olan ortak ... arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için davacının Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Milletlerarası Tahkim Mahkemesinde iki dava açtığı, davaların iki yıla yakın sürdürdüğü, sözleşmeye göre dava açılması halinde öngörülen başarı priminin 500.000,00 USD tutarındaki kısmı avans olarak davanın açıldığı tarihten bir ay içinde vekile ödeneceği, bu avansın başarı kriteri sağlanamadığı takdirde dahi iade edilmeyeceğinin sözleşmede açıklanmış olduğu gerekçesiyle; ... 4. İcra Dairesinin 2017/22349 E. sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın; 51.272,00 Euro ve 500.000,00 USD ile 88,30 TL ihtiyati haciz gideri, 1.980,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti üzerinden icra takibinin devamına, döviz alacakları için icra takip tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından açıklanan kamu bankalarınca Euro ve USD üzerinden açılan 1 yıla kadar vadeli döviz tevdiyat hesaplarına uygulanacak en yüksek faiz oranı üzerinden tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının yürütülmesine, %20 icra inkar tazminatı olan 772.388,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, davaya konu 2 alacak kaleminin sözleşme ile bağlantılı olup, davacının söz konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığının tespit cdilebilmesi için sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğini, söz konusu hükümler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, "davanın sonucuna bağlı olarak başarı primi ödeneceği, davanın lehe sonuçlanması halinde bu primin 1.500.000 USD, aleyhe sonuçlanması halinde 500.000 USD olacağı, bu ödemenin de avans olarak yapılacağı" sonucuna varıldığını, yine sözleşmenin içeriğinden söz konusu ödemenin avans olarak yapılmasının amacının Post AG tarafından açılacak davada yapılacak yargılamanın ... adına beklenen başarı sağlanamasa dahi sonuna kadar yürütülmesi karşılığında verilecek hizmetin karşılığı olduğunu, dava sonunda beklenen kriterler sağlandığı takdirde 500.000,00 USD'ye ek olarak 1.000.000,00 USD ödeneceği şeklinde yorumlanmasının gerektiğini, davacı tarafça faturalara konu hizmetlerin verildiğinin ispat edilmediğini, 16.05.2017 ve 17.05.2017 tarihlerinde davacı ile Av. ... arasında yazışmalar ile yine davacı tarafın 22.05.2017 tarihli ihtarnamesi arasında çelişkiler bulunduğunu, davacı tarafın önceki irade açıklamasından dönerek tam ters yönde bir açıklama yapması durumunda ikinci açıklamasından kendi lehine hak talebinde bulunamayacağı, dolayısıyla 500.000,00 USD ücret avansının talep edilemeyeceğini, icra inkar tazminat talebinin de karar gerekçesinde sebebinin açıklanmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerektiği, kararın bu yönü ile de gerekçesiz olması nedeni ile usul eksikliği sebebi ile bozulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyet raporu kapsamına ve dosya kapsamına göre, davacı vekilin yeni vekil tayinine muvafakat ettiği iddiasının davalı tarafından yazılı nitelikte delil ve belgelerle ispat edilemediği,taraflar arasında davalı tarafca sunulan watsapp yazışmalarının ve e-posta yazışmalarının davacının açıkça yeni vekile muvafakat ettiğini ispatlar nitelikte olmadığı, dava konusu icra dosyasında ve davada taraf olmayan dava dışı ...'ın 15.05.2017 tarihli imzalı el yazılı talebi ile vekalet ilişkisine konu dosya ve evrakları yeni vekile teslimini davacı taraftan talep ettiği, 7 günlük yasal süre içinde davacı tarafın 22.05.2017 tarihli ihtarname ile yeni vekil tayinine muvafakat etmediğini davalı tarafa yazılı olarak bildirdiği, talebin vekalet ücreti alacağı ve vekalet ücretine ilişkin taraflar arasında yapılan vekalet ücret sözleşmesi ile kararlaştırılan başarı primine ilişkin olması nedeniyle dava konusu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve likit bir alacağın sözkonusu olmaması nedeniyle %20 icra inkar tazminatının yasal şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca oy çokluğu ile istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf isteminin sadece icra inkar tazminatı yönünden ve işlemiş faiz talebi yönünden kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile ... 4. İcra Müdürlüğünün 2017/22349 Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın 51.272,00 EURO alacak, 500.000,00 USD alacak, 88,30 TL ihtiyati haciz gideri, 1.980,00 TL haciz vekalet ücreti üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; alacağın likit olduğunu, vekile davanın açılması ile birlikte ödeneceği ve iade edilmeyeceği kararlaştırılan 500.000,00 USD'lik ücret miktarı ile danışmanlık ücretinin belirlenmesinin yargılamayı gerektiren bir alacak olmadığını, ayrıca hükmün takip tarihinden itibaren işleyecek... Bankası tarafından açıklanan kamu bankalarınca EURO ve USD cinsinden açılan 1 yıl'a kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacak en yüksek faiz oranı üzerinden faiz yürütülerek ibaresinin eklenmesi suretiyle takibin devamına şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Avukatlık Kanunu'nun 172 nci maddesi.

2.İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin 2 nci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Dava, davacı ... tarafından takip edilen tahkim dosyalarına başka bir vekil tarafından vekalet sunulmasına dayalı danışmanlık ücreti ile sözleşmede kararlaştırılan avans ödemesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından taraflar arasındaki ilişkinin bittiği tarihe kadar olan Mart, Nisan ve Mayıs 2017 aylarına ilişkin verilen danışmanlık hizmetine ilişkin ücretin ödenmediği sabit olup, buna ilişkin düzenlenen serbest meslek makbuzları da dosyaya sunulmuştur. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince Avukatlık Kanunu'nun 172 nci maddesi gereğince dosyanın başka bir vekil tarafından takibi için, vekilin yazılı muvafakatinin alınması gerektiği, ancak davacı tarafından muvafakat edilmediği belirtilerek sonuca gidilmiş ise de, dosya kapsamında yer alan e-mail yazışmaları ve whatsapp mesajları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı vekil tarafından takip edilen tahkim dosyalarına dava dışı avukatça vekaletname sunulmasına davacının zımnen muvafakat ettiğinin kabulü gerekmektedir. Kaldı ki 17.02.2015 tarihli sözleşme ile düzenlenen 500.000,00 USD'lik avans alacağının davanın sonuna kadar takip edilmesi karşılığında verilecek hizmet için yapılacak bir ödeme olarak düzenlendiği de göz önünde bulundurulduğunda davacının bu kalem alacağı yönünden talebinin reddi gerekmekte olup, yazılı şekilde usul ve kanuna aykırı hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

3. Her ne kadar davacı Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrasında işleyecek faiz yönünden hüküm kurulmadığını belirterek bu hususun düzeltilmesini talep etmiş ise de; itirazın iptali davası, icra takibine sıkıya sıkıya bağlı bir dava türüdür. Mahkemece takibin devamına karar verildiğinde takip talebindeki koşullarla takip kaldığı yerden devam edeceğinden bu hususun infazda tereddüt oluşturduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

4. İcra ve İflas Kanunu'nun 67 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Dosyanın incelenmesinde, davacıya ödenmesi gereken danışmanlık ücreti belirli olduğuna göre davacının alacağı likit olup, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı ve davalı vekilin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı, 4. bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.