"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/323 E., 2022/589 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müteveffa ...'in davacılardan ...’in eşi, diğer davacıların ise annesi olduğunu, vefatından evvel hamile olup davalı hastanede kontrollerin yapıldığını, en son yapılan kontrolde bebeğin oksijensiz kaldığı ve acil sezeryan yapılması gerektiğinin belirtildiği, aynı gün sezeryan için yeterli hazırlık ve çalışmalar yapılmadan operasyon yapıldığını, ameliyat sonrası durumunun kötüleştiğini ancak hastanenin hastanın kısmi iyileşmesini göz önüne alarak taburcu ettiğini, evde fenalaşması üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi acil cerrahi bölümüne götürüldüğünü, burada vefat ettiğini ileri sürerek davacıların her biri için 1.000,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişler, ıslah ile maddi tazminat talebi arttırılarak 125.539,39 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 09.12.2015 tarihli ve 2010/247 E., 2015/413 K. sayılı kararla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 15.01.2020 tarihli, 2016/28321 E., 2020/161 K. sayılı kararıyla; üniversitelerin tıp fakültelerinde görevli konusunda uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; ölümün davalı hastane bünyesinde yapılan tedavi ve uygulamalar nedeniyle olduğuna ilişkin illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olup ek rapor talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, bozma ilamında belirtilen hususların irdelenmediğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesine dayalı dikkat ve özen eksikliğinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü maddesinin (d) bendi, 115 inci maddesi
2.6102 sayılı TTK'nun 547 nci maddesi
3.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007358 E., 2007/337 K. sayılı kararı.
3.Değerlendirme
1. Davalı şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiyenin sona erdiği tescil edilerek davalı şirketin 04.11.2009 tarihi itibariyle ticaret sicili kaydının silindiği belirlenmiştir. Ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilindeki kaydının terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir.
2.İstanbul 39.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.11.2011 tarih, 2011/373 E., 2011/54 K. sayılı kararı ile davalı şirket hakkında İstanbul 8.İş Mahkemesinin 2005/635 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığı, davalı şirketin dava devam ederken tasfiye edilmiş olduğu, bu davaya mahsus olmak üzere şirketin ihyasının talep edildiği, dava devam emekte iken kaydın terkini ile tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davalı şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verildiği, 21.11.2012 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin sınırlı olarak ihya edildiği ve ilgili dava konusu ile sınırlı tasfiyesinin yapılacağı açık olup İstanbul 8.İş Mahkemesinin 2005/635 esas sayılı dosyası kapsamında İstanbul 39.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.11.2011 tarihli ve 2011/373 E., 2011/54 K. sayılı kararı verilen ihya kararı ile taraf teşkilinin sağlandığının kabulü mümkün değildir.
3.Bu durumda, Mahkemece, dava açıldıktan sonra terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin bu dava dosyası açısından ihya edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi ve ihya gerçekleştikten sonra taraf teşkili sağlanmış olacağı gözetilerek yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4. Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
2.Bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.