"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2020/21 E., 2023/84 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı banka vekili, davalının kullandığı 13.05.2009 tarihli Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesi’ne ilişkin borcun 34 taksitinin ödenmemesi nedeni ile davalıya ihtarname gönderildiğini, borcun tamamen muaccel hale gelmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine aleyhine Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2250 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptalini ve takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; müvekkilinin kendisine gönderilen ihtara cevap verdiğini, borcun yeniden taksitlendirildiği takdirde ödeyebileceğini belirttiğini, ancak tüm bunlara rağmen müvekkilinin temerrüde düşürüldüğünü belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2016 tarih ve 2015/196E., 2016/195 K. sayılı kararıyla; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 22.10.2019 tarih ve 2016/25268 E., 2019/10346 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece hükmedilen alacağın tahsilinde TBK'nun 88 ve 120 nci maddeleri gözetilerek akdi ve temerrüt faizi tutarlarının belirlenmesi gerektiği, alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği açıklanmış, ayrıca faize faiz yürütülerek alacağın tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtildiği şekilde bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulü ile davalının Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2250 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline; takibin 70.081,97 TL asıl alacak, 13.999,59 TL faiz, 699,98 TL BSMV olmak üzere toplam 84.781,54 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkâr tazminatına ilişkin isteminin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 14.016,39 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, sözleşmede kararlaştırlan faiz miktarının belli olduğunu,bilirkişi hesaplamasının hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ödenmemiş kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporlarının hükme esas almaya yeterli olduğunun anlaşılmasına göre mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.