"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/745 E., 2023/50 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/141 E., 2021/82 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının ilk çocuğuna hamilelik sürecindeki tüm kontrol ve tedavinin davalı hastanede ve davalı doktor tarafından yapıldığını, normal doğum ile sonuçlanan doğum sırasında uygulanan epizyotemi işlemi sırasında davacının anüs bölgesinde yapılan kesi nedeniyle sinirlerinin kesildiğini normalden fazla yapılan kesi nedeniyle davacının büyük abdestini tutamadığını ve istemsiz olarak gaz çıkarma yaşadığını ortaya çıkan bu durumun davacının cinsel hayatını olumsuz etkilediğini, sonradan başka hastahanelerde yapılan muayenelerde sinirlerinin tekrar tedavi ile onarılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, davacı için hayatın çekilmez hale geldiğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Yükseliş Sağlık Hizmetleri Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili; davaya konu olayın 12.02.2007 tarihinde olduğunu, davanın 22.02.2012 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresinden çok sonra açıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, normal doğum esnasında yapılan epizyo işleminin normal doğumun sağlanabilmesi adına izlenen tıbbi adımlardan biri olduğunu, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu, hastane ve doktora yüklenecek bir hata ve ihmalin bulunmadığını, hastanın, doğum sonrasında kontrole çağrıldığı halde hastaneye başvurmadığını, bu hususta tedavisini ihmal ettiğini, dava konusu olayda maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, dava konusu olayda hukuka aykırı fiil, kusur ve illiyet bağından söz edilemeyeceğini, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ...'a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde süresi içinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, davalı vekili duruşmada davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, düzenlenen tüm raporlarda, ortaya çıkan sonucun bir komplikasyon olduğu, davalı doktora ve davalı hastaneye yüklenecek bir kusur, hata veya ihmal bulunmadığının tespit edildiği, davalıların kusur ya da ihmal durumunun bilirkişi değerlendirmesi olmadan belirlenmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi raporları dışında davacı vekili tarafından sunulmuş başka bir delilin de bulunmadığı, haksız fiil nedeniyle tazminata karar verilebilmesi için, ortada haksız/hukuka aykırı bir fiilin olması, bu haksız fiil nedeniyle zarar doğmuş olması, zarar ile haksız fiil arasında illiyet bağı bulunması ve haksız fiili gerçekleştirenin kusurlu olmasının gerektiği, olayda kusur ve illiyet bağı koşulları gerçekleşmediğinden tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarlayarak, müvekkilinin ATK'nın isteği doğrultusunda Mahkemece Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildiğini, üniversite hastanesi tarafından radial eus internal anal sfinkterde ön kısımda yaklaşık %40'a yakın defekt izlendiğini tanı olarak internal anal sfinkterde yapısal defekt olarak belirlendiğindiğini, müvekkilinde uzuv kaybı tespit edildiğini, hekimin kesinin anüse doğru dikey yapılması halinde sinirlerin kesileceğinin ve uzuvların zarar göreceğini bilmesi gerektiğini, fazla kesi yapılarak anüs bölgesindeki sinirlerin tahrip edildiğini, hasarın hekim kusuru ile meydana geldiğini, davalı tarafça kesi uygulandığı beyan ve kabul edildiğine göre müvekkilindeki hasarın kesi sonucunda gerçekleşmiş olduğu hususu da nazara alınarak hekim yönünden kusur değerlendirilmesi için ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmak suretiyle, eksik hususların ikmalini teminen dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesini ya da davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ATK 2. İhtisas Dairesinden alınan rapor ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda ortaya çıkan sonucun bir komplikasyon olduğu, davalı doktora ve davalı hastaneye yüklenecek bir kusur, hata veya ihmal bulunmadığının tespit edildiği, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun ve yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ilişkisi kapsamında yanlış tedavi neticesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 386 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda; belirtilen gerekçelere ve özellikle dosya kapsamında düzenlenen raporlarda, ortaya çıkan sonucun bir komplikasyon olduğu, davalı doktora ve davalı hastaneye bir kusur yüklenemeyeceğinin tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının birbirini destekler mahiyette, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.