"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat İsmail Arslan'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Kurum Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı müfettişi tarafından düzenlenen raporda fazla ödenen protez bedellerinin tespit edildiğini, ilgili protezlerin fatura edildiği tarihte yürürlükte bulunan SUT eki listelerinde yer alıp almadığı veya muadilinin bulunup bulunmadığına ilişkin Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünde yapılan bilimsel komisyon toplantısında protezlerin fatura tarihlerinde SUT fiyatının 9.800,00 TL olarak belirlendiği, yersiz ödeme yapılan 18 kişi için toplam 176.400,00 TL ödenmesi gerekirken kurum sigortalılarına 823.187,00 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini davalı hakkında yersiz ödenen bedelin iadesi için takip başlatıldığını ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek; 5510 sayılı Kanun'un 96 ncı maddesi ve 27.09.2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, Fazlaya veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalı tarafından davacı kuruma satılmış herhangi bir ortez ve protez bulunmadığını, yine davacı kurum tarafından davalıya herhangi bir ödemede bulunulmadığını, fazla ve yersiz ödeme oluşabilmesi için davacı kurum tarafından davalıya yapılmış bir ödemenin bulunması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen raporun taraflarına hiç tebliğ edilmediğini, taraflar arasında 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesinde belirtilen durumlardan hiçbirisinin bulunmadığını, bu yönü ile davacı kurum tarafından davalı aleyhine oluşturulan tahakkukun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı kurumun sigortalısına yapmış olduğu ödemenin muhatabının davalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;davacı kurum tarafından yersiz ödeme olarak tespit edilen 18 adet protezin tıbbi olarak yapılan incelemesinde; davaya konu hak sahiplerine temin edilen protezlerin fatura tarihinde yürürlükte bulunan SUT eki listelerinde kayıtlı "222.610 SUT Kodlu Aktif Vakum Sistem Diz Altı Protezler" ile aynı/muadil olduğu, bu nedenle davacı kurumun icra takibine konu yersiz ödeme yapılan 18 kişiye ilişkin takip miktarı 823.187,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamı ile tazminat talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; dava dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek, eğer olayda bir sorumlu aranacak ise sağlık kurulu raporunu düzenleyen hekimlerin sorumluluğunun söz konusu olacağını, davalının sattığı protezin bedelini davacı kurumun belirleme yetkisinin bulunmadığını, birbirleriyle çelişen 2 rapor tanzim eden bilirkişi kurulunun bu raporunun hükme dayanak teşkil edemeyeceğini, 2 rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 08.08.2021 tarihli dilekçesinde davalı aleyhine hükmedilen %20 icra inkar tazminatının da açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yersiz ödemenin geri alınması istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 96 ncı maddesi.
2. Fazla Veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 4/1-a maddesi.
3. Değerlendirme
Yukarıda yer verilen 5510 sayılı Kanun'un ''yersiz ödemelerin geri alınması'' başlıklı 96 ncı maddesinde; Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemelerin geri alınacağı düzenlenmiştir.
Yine aynı Kanun'un 96 ncı maddesi gereğince çıkartılan Yönetmelik'in ''tanımlar'' başlıklı 4/1-a maddesinde; fazla ve yersiz ödeme; Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara, gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen Kanun kapsamındaki her türlü ödeme olarak tanımlanmış, 4/1-b maddesinde; kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan işverenler, sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar, gelir veya aylık almakta olanlar ve bunların hak sahipleri ile genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ilgili kişiler olduğu bildirilmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; dava konusu olayda 5510 sayılı Kanun'un 96 ncı maddesinin uygulama yeri olmadığı, maddede fazla ve yersiz ödemelerin kimlerden iade alınması gerektiğinin açıkça belirtildiği, davalının Yönetmelik'te tanımı yapılan ilgililer arasında yer almadığı, davacı Kurum ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi de bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünceyle ve yanılgılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,17.100,00 TL Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.