Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2484 E. 2024/508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının hüküm fıkrasında faiz süresinin belirtilmemesi sebebiyle davacının hükmün tamamlanması talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, hükmün tamamlanıp tamamlanamayacağına dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde faiz süresini "aylık" olarak talep etmiş olmasına ve mahkemenin gerekçesinde de bu talebi yerinde görmesine rağmen hüküm fıkrasında faiz süresini belirtmemesi hükmün eksikliğini oluşturduğundan, davacının hükmün tamamlanması talebinin HMK 305/A maddesi uyarınca kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı görülerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/552 E., 2015/509 K.

Taraflar arasındaki garanti sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmeksizin 02.03.2016 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili tarafından, hükmün sonuç kısmında düzeltme yapılması talep edilmesi üzerine Mahkemece, 02.03.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkemenin ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı kardeşi ...’un, Sinop İli, ......, İlçesi, ......., Mahallesi 313 ada 13 no’lu parselde üzerindeki akaryakıt istasyonu binası ve eklentileriyle birlikte kayıtlı bulunan taşınmazın 1/2’şer hisseli olarak maliki olduklarını; davalı ...’ın ortağı olduğu diğer davalı şirketin, ... Petrolcülük A.Ş.’den akaryakıt bayiliğini alabilmesi için söz konusu taşınmazın, beş yıl süreyle kiralanması ve kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kira sözleşmesi yapılmasını davanın tarafları arasında imzalanan 04.10.2010 tarihli garanti sözleşmesi karşılığında kabul ettiğini, davalıların garanti sözleşmesi kapsamında bir süre ödeme yapmış ise de daha sonra ödemeyi kestiklerini ileri sürerek; dava tarihine kadar işlemiş cezai şart ve faiz alacakları saklı kalmak kaydıyla, garanti sözleşmesinden kaynaklanan 45.200,00 TL alacağın aylık %10 gecikme faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının taraflar arasında imzalanan garanti sözleşmesi kapsamında herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinin incelenmesinde, kiraya verenlerin davalı ... ile davacı ..., kiracının ise dava dışı ... Petrolcülük A.Ş. olduğu; bir aylık kira karşılığının 400 Amerikan Doları olarak belirlendiği ve kira müddetinin 5 yıl olduğu, kiracının 5 yıllık kira bedeli olarak kiralayana toplam 24.000,00 Amerikan Doları ödeyeceği, söz konusu kira bedelinin akaryakıt istasyonu kurulacak gayrimenkulün kiralanmasına ilişkin 5 yıllık bu kira sözleşmesinin tapuda kiracı lehine, üzerinde başkaca hak ve takyidat olmaksızın şerh ettirilmiş olması şartıyla, akaryakıt istasyonunun faaliyeti için gereken bütün yasal izin ve ruhsatların bayilik lisansı dahil alınarak, istasyonun ... Bayii olarak akaryakıt satmaya başladığı tarihten itibaren yedi gün içinde ödeyeceğinin kararlaştırıldığı;

04.10.2010 tarihli garanti sözleşmesinin ise davacı ... ile davalılar ... ve ..... ile dava dışı ......., arasında imzalandığı, sözleşme uyarınca garanti alan davacı ...’nın paylı maliki olduğu 313 ada 13 parsel sayılı arsa ile üzerinde akaryakıt, satış, yıkama, yağlama istasyonu ve sair bina ve eklentilerinden müteşekkil akaryakıt istasyonundaki 1/2 hissesine karşılık, garanti verenlerden ... Kollektif Şirketinin, bu taşınmazın tamamında akaryakıt bayiliği faaliyetini sürdürebilmesi için ... Petrolcülük AŞ'ye kiralanması nedeniyle garanti verenlerin, kira sözleşmesinde belirlenip ödenecek olan kira bedelinin 6.000,00 TL’sine ilaveten ayrıca 5 yıllık kira süresi içinde aylık 2.000,00 TL'den başlayan ve iki yılda bir %20 zam ilavesiyle hesaplanacak meblağları garanti alana müştereken ve müteselsilen ödemeyi taahhüt ettikleri;

Hukukçu bilirkişiden alınan 19.03.2015 tarihli raporda, davacının talep edebileceği ana para miktarının 43.200,00 TL olarak belirlendiği, aylık %10 gecikme faizinin ise sözleşmenin ticari iş sayılması nedeniyle geçerli olup, sözleşmede yer alan cezai koşulların da şartlar gerçekleştiğinde talep edilebilir olduğunun belirtildiği; netice itibariyle davacının kendi üzerine düşen taraflar arasındaki sözleşmeyi ve kira alacağı hakkının varlığını ispatladığı, davalı tarafın ise davacının ödenmediğini iddia ettiği Nisan 2012-Aralık 2012 ve Ocak 2013-Ekim 2013 tarihleri arasındaki kira bedellerinin ödendiğini yazılı delille ispat edemediği gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulü ile 43.200,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek %10 gecikme faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmeksizin 02.03.2016 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Davacı vekili, 07.01.2016 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde açıkça, dava konusu alacağın aylık %10 gecikme faiziyle birlikte tahsilini talep etmelerine ve kararın gerekçe kısmında bu talebin yerinde olduğu belirtilmesine rağmen, hüküm sonucunda faiz süresinin “aylık” olarak belirtilmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibinde tereddüt yaşandığını ileri sürerek, hüküm kısmının birinci maddesinde yer alan “%10 gecikme faizi” ibaresinin önüne “aylık” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesini talep etmiş; Mahkemece, duruşma günü belirlenerek taraf vekillerine tebliği sağlandıktan sonra 29.02.2016 tarihinde yapılan duruşmada, 6100 sayılı HMK’nın 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, kararın gerekçe kısmında bahsedilmiş olup da hüküm kısmında belirtilmeyen faiz işleme süresinin tashihen düzeltilebilecek bir husus olmayıp, ancak temyiz sebebi yapılabileceği gerekçesiyle davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiş; davacı vekilince bu hususta gerekçeli karar yazılması için talepte bulunulması üzerine aynı gerekçelerle tashih talebinin reddine dair 02.03.2023 tarihli ek karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanması ve tamamlanmasına ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde açıkça dava konusu alacağın aylık %10 gecikme faiziyle birlikte tahsilini talep etmesine ve asıl kararın gerekçe kısmında bu talebin yerinde olduğu belirtilmesine rağmen, hüküm sonucunda faiz süresinin “aylık” olarak belirtilmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibinde tereddüt yaşandığını, bu düzeltmenin yapılması için temyiz yoluna başvurulmasının gerekli olmadığını ileri sürerek, ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl kararın hüküm kısmında faiz işleme süresinin belirtilmemesi nedeniyle hükümde düzeltme yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesinde “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir.

2. Somut olaya gelince; davacı vekilinin 21.10.2013 tarihli dava dilekçesinde açıkça, dava konusu alacağın aylık %10 gecikme faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, Mahkemece hüküm sonucunda faiz süresinin belirtilmediği; bunun üzerine davacı vekilinin yasal süresi içerisinde verdiği dilekçesi ile hükümde faiz süresi belirtilmediğinden davalı aleyhine başlatılan icra takibinde tereddüt yaşandığını ileri sürerek, hüküm kısmının birinci maddesinde yer alan “%10 gecikme faizi” ibaresinin önüne “aylık” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün tamamlanmasını istediği; Mahkemece bu kez, 6100 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca faiz işleme süresinin tashihen düzeltilebilecek bir husus olmayıp, ancak temyiz sebebi yapılabileceği gerekçesiyle talebin reddine dair ek karar verildiği anlaşılmıştır.

Buna göre, davacı vekilinin hükümde faiz süresinin “aylık” olarak belirtilmesine yönelik işbu talebi hükmün tamamlanması istemine ilişkin olup, 6100 sayılı Kanun’un 305/A maddesi uyarınca ortada tamamlanması gereken bir karar söz konusu olduğundan, Mahkemece; davacı vekilinin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; ek kararın bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme ek kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.