"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2234 E., 2023/53 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/183 E., 2021/203 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin %48 oranında işitme engelli olduğunu, on sekiz yaşından küçük olduğundan 2022 sayılı Kanun'dan doğan engelli yakını maaşı bağlanması için velisi tarafından ... Başkanlığına başvurulduğunu, engelli yakını maaşı bağlanması talebinin kabul edildiğini ve aylık olarak asgari ücretin 1/3'ü oranında maaş bağlandığını, bu aylığın yaklaşık 8 ay ödendikten sonra kesildiğini, davacının engeline uygun iş başvurusunda bulunduğunu, ancak iş bulamadığını pandemi sürecinin de başlaması ile birlikte çalışma imkanı sağlanmadığını ileri sürerek; 2022 sayılı Kanun'da öngörülen ve güncel olan 2021 yılı asgari ücretin 1/3'ü oranında davacıya aylık bağlanmasına bilirkişi raporu uyarınca elde edilen toplam tutara göre ıslah hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL zararın tazminine, dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden sonra işleyecek olan faizin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2022 sayılı Kanun ile ilgili çıkan ihtilaflarda kişiler ile SGK Başkanlığı arasında kurum sigortalı ilişkisi bulunmadığı, SGK Başkanlığının Devletin 2022 sayılı Kanun gereğince muhtaç durumda bulunan özürlülere yaptığı parasal yardım için kendisine açıkça verdiği görev nedeniyle aracılık yaptığı, 2022 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumunun, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının alacakları muhtaçlık kararlarını esas alarak ihtiyaç sahiplerine özürlü aylığı bağladığı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Kuruluşu ve Organlarının ise 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Teşvik Kanunu'nun 7 nci maddesinde düzenlendiği, anılan madde gereğince Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olsa dahi; aynı Kanun kapsamında kamusal görevler yüklenen bu vakıfların tesis ettiği işlemler ve alacağı kararların idari işlem niteliğinde olduğu, bu işlem ve kararların idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu, idari işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; aynı işlemle ilgili idare mahkemesine açtıkları davanın adli yargının görevli olması nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine bu davayı açtıklarını ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararına göre adli yargının görevli olması nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın Osmangazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına karşı açılması gerekirken doğrudan Osmangazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına açılması doğru değil ise de; bu hususun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)124 ncü maddesi kapsamında değerlendirilerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya dahil edilmesi suretiyle yargılamaya devam edilmesinin mümkün olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından dosya üzerinden davanın idari yargı dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğinden bu hususun bu aşamada kaldırma sebebi yapılmadığı, 2022 sayılı Kanun ile ilgili çıkan ihtilaflarda kişiler ile SGK Başkanlığı arasında kurum sigortalı ilişkisi bulunmadığı, kurumun, Devletin 2022 sayılı Kanun gereğince muhtaç durumda bulunan özürlülere yaptığı parasal yardım için de bu yasanın kendisine açıkça verdiği görev nedeniyle aracılık yaptığı, 2022 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca Kanun'un 1 ve 2 nci maddelerinin kapsamına girenlerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca aylık bağlanacağı ve Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödeneceği şeklinde düzenleme bulunduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında aylık bağlanmasında Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıflarınca sosyal inceleme raporları ve gerektiğinde sağlık kurulu raporları da dikkate alınarak ilgililerin bu kanuna göre aylık bağlanmasına haiz oldukları yönünde verilmiş kararların esas alınacağının kabul edildiği, tüm bu kanuni düzenlemeler kapsamında 2022 sayılı Kanun kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Kuruluşu ve Organlarının 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Teşvik Kanunu'nun 7 nci maddesinde düzenlendiği, madde gereğince Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olsa dahi; Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıflarının bu kanun kapsamındaki işlemlerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına tesis ettiği, 2022 sayılı Kanun kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına kamusal görevler yüklenen bu vakıfların bu kapsamda kamu gücüne dayanak işlem tesis etmiş olması nedeniyle aldığı kararların da idari işlem niteliğinde olduğu, işlem ve kararların idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu, bir kamu idaresi olan bu Bakanlığın tesis edeceği aylık bağlama ya da kesme yolundaki tasarruflarda idari işlem mahiyetini koruyacak ve doğacak ihtilaflarda da yine İdari Yargı yeri görevli olacağından, idari işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin bu husustaki takdirinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2022 sayılı Kanun gereğince kesilen engelli aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un (2022 sayılı Kanun) 2/b, 4 ve 8 nci maddesi,
2. 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 5, 6, 7, 8 ve 9 ncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 02.11.2011 tarihli ve 28103 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair) KHK'nın 9 uncu maddesiyle 01.07.1976 tarih 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "İl veya ilçe idare heyetlerinden" ibaresi " İl veya ilçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından" 8 inci maddesinin 1 ve ikinci fıkrasında yer alan "İl ve İlçe İdare kurumlarının" ibareleri "İl veya İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları" olarak değiştirilmiştir.
2. Yine 02.08.2013 tarih 28726 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile de 2022 sayılı Kanun'un 3/1.fıkrasında geçen "Emekli sandığına" ibaresi "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına" şeklinde, ikinci fıkrasında geçen "Sosyal Güvenlik Kurumu" ibaresi "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" şeklinde, 4 üncü maddesinde geçen "usul ve kullanılacak belgeler, Maliye ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca" ibaresi " usul ve esaslar ile kullanılacak belgeler Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından" şeklinde değiştirilmiştir.
3. 03.06.2011 Tarih ve 27958 Sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 633 Sayılı KHK ile "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" kurulmuştur. Söz konusu kararın gerekçesinde geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 09.07.2018 tarih 30473 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 703 sayılı KHK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilerek 10.07.2018 tarihinde Bakanlığın adı" Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" olarak değiştirilmiş, 21.04.2021 tarihinde ayrı bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kurulmasıyla son olarak Bakanlığın adı "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" olarak değiştirilmiştir.
4. 08.02.2013 tarihinden itibaren 2022 sayılı Kanundan doğacak ihtilaflar yönünden muhatabı artık Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) olacaktır.
5. Temyize konu edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, dava konusu işlemin, davacıya 2022 sayılı Kanun uyarınca engelli aylığı bağlanması isteminin kamu gücü kullanılarak tesis edilmiş, tek yanlı, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem niteliğinde olduğu, 2022 sayılı kanun ile ilgili çıkan ihtilaflarda kişiler ile SGK Başkanlığı arasında kurum sigortalı ilişkisi bulunmamakta olup kurumun, Devletin 2022 sayılı kanun gereğince muhtaç durumda bulunan özürlülere yaptığı parasal yardım için de bu yasanın kendisine açıkça verdiği görev nedeniyle aracılık yaptığı, 2022 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca Kanun'un 1 ve 2 nci maddelerinin kapsamına girenlerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca aylık bağlanacağı ve Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödeneceği şeklinde düzenleme bulunduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında aylık bağlanmasında Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıflarınca sosyal inceleme raporları ve gerektiğinde sağlık kurulu raporları da dikkate alınarak ilgililerin bu kanuna göre aylık bağlanmasına haiz oldukları yönünde verilmiş kararların esas alınacağının kabul edildiği, bu kanuni düzenlemeler birarada değerlendirildiğinde ise, 2022 sayılı Kanun kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Kuruluşu ve Organlarının 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Teşvik Kanunu'nun 7 nci maddesinde düzenlendiği, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Teşvik Kanunu'nun 7 nci maddesi gereğince sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olsa dahi Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıflarının bu kanun kapsamındaki işlemlerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına tesis ettiği, 2022 sayılı Kanun kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına kamusal görevler yüklenen bu vakıfların bu kapsamda kamu gücüne dayanak işlem tesis etmiş olması nedeniyle aldığı kararların da idari işlem niteliğinde olduğu, işlem ve kararların idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu, bir kamu idaresi olan Bakanlığın tesis edeceği aylık bağlama ya da kesme yolundaki tasarruflarda idari işlem mahiyetini koruyacak ve doğacak ihtilaflarda da yine idari yargı yeri görevli olacağından, idari işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.